Afgan siviller, Taliban gelince mi kıymete bindi?
Kabil havalimanında yaşananlar karşısında, Batı "suçsuzmuş" algısını korumaya devam ediyor. Yaşananlar karşısında Taliban'ı suçlayan ABD, yıllardır vurduğu sivilleri hatırladı. Tam da havalanan uçaklarından Afganlar düşerken.
ABONE OLAfganistan, dünyanın bir numaralı gündemi haline geldi. Özellikle Kabil Havalimanı'nda yaşanan tahliye görüntüleri, tartışma konusu olurken, ABD'nin ülkeden ayrılırken, yıllardır vurduğu, öldürdüğü sivilleri aklına geldi.
Haber7 yazarı ve Kanal 7 Dış Haberler Koordinatörü Taha Dağlı, Afganistan'da yaşananlar ve ABD'nin pişkinliğine ilişkin köşesinde önemli tespitler yaptı.
ABD'NİN OLUŞTURMAYA ÇALIŞTIĞI ALGI
Kabil Havalimanı başta olmak üzere ülkenin genelinde yaşananlarla ilgili ABD'nin tavrını “Taliban geldi, herkes korkudan kaçıyor, siviller ölümü bile göze alıyor”. özetleyen Dağlı, Washington yönetiminin tahliye yöntemini eleştirdi. Özellikle uçaklardan düşenlerle değinen Dağlı, ABD'nin bu konuyu umursamadığına işaret etti:
"ABD’nin insanlık dışı tahliye operasyonunda ortaya çıkan görüntülerle ilgili oluşturmaya çalıştığı algı, bunu söylüyor.
ABD, kendine güvenen Afganları ortada bıraktı.
Havalimanında Amerikan kargo uçaklarına binmeye çalışan, uçakların tekerleklerine, kanatlarına tutunup, uçak havalandıktan sonra yere çakılıp, ölenler oldu.
ABD’nin umurunda bile değil.
Onlara göre mesele “siz kendi ülkeniz için savaşmadıysanız, biz ne yapalım” savunmasından ibaret."
ABD PİŞKİNLİĞİ
ABD'nin Afganistan'dan çıkması, dünyada başarısızlık olarak anılmaya başlanırken, bir diğer taraftan çekilme konusunda yaptığı pişkinlik dikkatleri çekiyor. Taha Dağlı, Washington yönetiminin tutumuna değindi:
"Skandal tahliye operasyonundan çıkan iki sonuç var.
Biri, ABD fiyasko bir kaçışla, o sivillerin ölümüne neden oldu.
Diğeri ise “tek suçlu var, o da Taliban”.
ABD, kendisine sığınmaya çalışırken, ölenler için “siz kendi ülkeniz için savaşmadıysanız, biz ne yapalım” deyip, meseleden sıyrılıyor.
Sonra daha fenasını yapıyor.
“Taliban öylesine korkutucu bir şey ki, bu insanlar ölümü göze almak pahasına Taliban’dan kaçmayı tercih ediyor” algısını oluşturuyor.
Ne de olsa o insanlar Taliban geldi diye, ölümü göze alarak, kaçıyorlar.
İşte ABD’nin tahliye operasyonunda yaptığı şey, tam olarak bu."
TALİBAN KÖTÜ İSE ABD NE?
Uluslararası medya kuruluşları tarafından Taliban üzerinden yansıtılan "Afganistan cehennemi" temalı haberler bültenleri süslerken, bu algının ABD'nin oluşturmaya çalıştığı algı ile benzerlik çekmesi dikkat çekiyor. Özellikle ülkelerini terk edenlerin ve ülkeden ayrılmak için canlarını verenlerin görüntüleri açıkça sergilenirken, bu duruma gelinmesinde "ABD'nin hiç mi suçu yok" sorusunun sorulmaması ise çarpıcı. Dağlı konuya ilişkin şunları yazdı:
"İki gündür tüm batı medyasında “Taliban geldi, Afganlara ne olacak” korkusu pompalanıyor.
Elbette, uçak tekerleklerinden düşen sivil görüntüler eşliğinde, paylaşılıyor bu haberler.
Yani ABD gitti, gitmek zorundaydı ama bakın Taliban, sivillere neler neler yapacak, diye inanılmaz felaket senaryoları üretiliyor.
Evet Taliban cici çocuk değil neticede eli silahlı bir örgüt.
Peki Amerikalılar neyin, nesi?
Sanki 20 yıl boyunca, o Afganları, Taliban’dan korumuş olan Amerika’ymış gibi bir algı, zihinlere kazınıyor.
Sanki ABD işgali boyunca geçen 20 yıllık süreçte, o Afganlar, mutlu mesut, güven içerisinde yaşıyorlarmış da, ABD bir anda gidince, hepsi Taliban’ın ölüm çukurlarına gömülecekmiş tezi, yüzde yüz kesin bir bilgi olarak kayıtlara alınıyor.
Oysa o 20 yıllık süreçte yani ABD’nin işgal ettiği, Taliban’ın yönetimde olmadığı o süreçte, sivillere neler olmuştu, hatırlayan var mı?
ABD'NİN AFGANİSTAN'DAKİ SUÇ KARNESİ
ABD'nin Afganistan'da gerçekleştirdiği katliamları ele alan Dağlı'nın yazısı şu şekilde:
"En ağırından başlayalım, ABD’nin komuta ettiği koalisyonda yer alan Avustralyalı askerler, acemiliklerini üzerlerinden atabilsinler, kan görmeye alışsınlar diye, esir alınan 39 sivil Afgan’ı, kurşuna dizip, katlettiler bu ülkede.
Bu katliam ortaya çıkınca, Avustralya Savunma Kuvvetleri, bir tek özür açıklamasıyla, meseleyi kapattı, kimseler de konunun üzerine gitmedi.
Ne de olsa ölenler Afgan’dı.
Öldürenlerin de bir gerekçesi vardı, boşuna yapmamışlardı, o katliamı.
Neticede Avustralyalı askerler daha önce hiç adam öldürmemiş ve dolasıyla kan görmemişlerdi, işte onlar adam öldürmeye, savaşmaya, çatışmaya, kan görmeye alışsınlar diye, 39 Afgan’ı kurşuna dizmişlerdi.
Yani buna katliam denilemezdi, olsa olsa askeri ve gerçekçi bir tatbikattı.
Mesela 2007’de ABD askerleri, Afganistan’da Taliban diye sivilleri öldürmüştü.
Saldırının birinde 90, bir diğerinde tam 136 sivil, yanlışlıkla katledilmişti.
4 Mayıs 2009’da ABD, bir köyü bombalamış, 140 kişiyi öldürmüş ve “Taliban’a ağır darbe vurduk” diye açıklama yapmıştı.
Oysa onlar Taliban militanı falan değil, sivil Afgan köylülerdi.
Ve Amerikalılar yine yanlışlıkla Taliban diye sivilleri bombalamıştı.
Bu gerçek ortaya çıktığında kimselerin umurunda bile olmadı.
4 Ekim 2015’te Afganistan’ın Kunduz eyaletinde bir hastane Amerikalılar tarafından bombalandı.
Tam 20 kişi katledildi.
Yine Taliban diye, yanlışlıkla siviller hedef alınmıştı.
Ekim 2016’da aynı şey bir daha oldu.
Yine Kunduz’da, Taliban diye hata sonucu 40 sivil katledildi, Amerikalılar tarafından.
2001’den bu yana Afganistan’da düğün konvoyları, Taliban konvoyu diye defalarca hedef alındı, binlerce sivilin yanlışlık sonucu öldürüldüğü katliamlar yaşandı.
Üstelik Amerikalılar bunu sadece Afganistan’da değil Irak’ta, Suriye’de ve Yemen’de de bir çok kez yaptı, yapmaya da devam ediyor.
Elbette Taliban masum değildir ama Amerika direkt katildir."