Azerbaycanlı analistten dikkat çeken sözler: Türkiye ile Ermenistan görüşmesi...

Azerbaycanlı analist Elhan Şahinoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan’ın görüşmesinin Azerbaycan için de fayda sağlayacağını kaydetti.

ABONE OL
GİRİŞ 25.09.2021 07:16 GÜNCELLEME 25.09.2021 07:22 DÜNYA
Azerbaycanlı analistten dikkat çeken sözler: Türkiye ile Ermenistan görüşmesi...

Azerbaycanlı siyasi analist Elhan Şahinoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan’ın olası görüşmesinin Azerbaycan için de faydalı olacağını söyledi.

Paşinyan’ın sınırın açılması da dahil olmak üzere Türkiye ile ilişkileri normalleştirmek için çalıştığını belirten Azerbaycanlı siyasi analist Elhan Şahinoğlu, Ermenistan Güvenlik Konseyi Sekreteri Armen Grigoryan’ın da aynı açıklamayı yaptığını kaydetti.

"ANKARA İLE ERİVAN GÖRÜŞMESİ AZERBAYCAN İÇİN DE FAYDALIDIR"

Erdoğan-Paşinyan görüşmesinden önce iki ülkenin diplomatlarının bir araya gelerek ilişkilerin normalleşmesi için öncelikle hangi konuların çözülmesi gerektiğini tartışması gerektiğinin açık olduğunu ifade eden Şahinoğlu, "Bu süreç çoktan başlamış olabilir. Ermeni gazetecilerin Ankara’dan kalkan uçağın Erivan’a indiğini haber vermesi tesadüf değil. Ankara ile Erivan arasında diyaloğun başlaması Azerbaycan için de faydalıdır. Bakü, Türkiye ile Ermenistan arasında imzalanan protokole zamanında haklı olarak itiraz etmişti. Çünkü işgali bitirmeden Türk-Ermeni ilişkilerini normalleştirmenin yarardan çok zararı vardı. Şimdi durum farklı.

"ANKARA'NIN ERİVAN İLE DİYALOG KURMASININ ÖNÜNDE HİÇBİR ENGEL YOK"

Azerbaycan işgal altındaki toprakların çoğunu kurtardı ve Ankara’nın Erivan ile diyalog kurmasının önünde hiçbir engel yok. Bununla birlikte Ankara, Erivan ile diyalogda Azerbaycan faktörünü dikkate alacaktır. Ankara’nın Erivan’a verdiği ana mesaj, Ermenistan’ın Azerbaycan ve Türkiye’nin toprak bütünlüğünü tanıması ve Zengezur koridorunu açmasıdır. Bu adım olmadan Ankara-Erivan diyaloğu sonuç olmayacaktır. Her halükarda Nikol Paşinyan’ı diyalog ve görüşmeler yoluyla bölgedeki mevcut gerçekleri ve bu gerçeklerden vazgeçmenin Ermenistan için ciddi sonuçlarını anlatmak gerekiyor" dedi.

"AZERBAYCAN İRAN İLE İLİŞKİLERDE SORUN İSTEMİYOR"

Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun Birlemiş Milletler (BM) toplantısı kapsamında New York’ta İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan ile bir araya gelmesini değerlendiren Şahinoğlu, "Mevlüt Çavuşoğlu ve Abdullahiyan, İran, Azerbaycan ve Türkiye dışişleri bakanlarının Tahran’da bir araya gelmesi konusunda anlaştılar. İran-Azerbaycan ilişkilerinde gerilim devam ediyor. Azerbaycan, İran ile ilişkilerde sorun istemiyor. Ancak İran kargoları Ermenistan üzerinden yasadışı yollardan Karabağ’a akaryakıt taşıyorsa ve İran dini liderinin Erdebil’deki temsilcisi Seyid Hassan Amuli Azerbaycan’ı tehdit ediyorsa, bunların cevapsız kalmayacakları açıktır. Ayrıca Tahran, Türk-Azerbaycan askeri ittifakını yanlışlıkla kendisine tehdit olarak görmüş ve sınırda askeri tatbikatlara başlamıştır. İran’ın nerede eğitim yaptığı elbette bir iç meseledir. Ama bu durumda, meşru bir soru ortaya çıkıyor. Azerbaycan’ın sınır bölgeleri 27 yıldır işgal altındayken Tahran neden bu bölgede tatbikat yapmıyordu da, işgal altındaki topraklar boşaltıldıktan sonra tatbikatlar yapılmağa başladı?" diye konuştu.

"İRAN- AZERBAYCAN İLİŞKİLERİNDE SORU İŞARETLERİ HİÇ BİR ZAMAN AZALMAYACAK"

"Mevcut durum Türkiye’yi de endişelendiriyor" diyen Şahinoğlu, şunları kaydetti:

"Bu nedenle, konuları netleştirmek için üçlü bir toplantıya ihtiyaç vardır. Aslında Azerbaycan-Türkiye-İran üçlü formatı uzun yıllardır var. Bu format temelinde dışişleri bakanları toplantısının girişimi, mekan olarak İran başkentinin seçilmesi teklifi Tahran’dan geldi. Tahran’ın bu görüşmeden önce Karabağ’a akaryakıt girişini yasaklaması zaten olumlu bir hava oluşturacaktır. Öte yandan, Tahran bir şeyden endişe duyuyorsa, bunu Amuli’nin aşağılayıcı diliyle değil, diplomatlar ve yetkililer toplantısında söyleyebilir. İran-Azerbaycan ilişkilerinde soru işaretleri hiç bir zaman azalmayacak. Önemli olan, iki komşu ülke arasındaki gerilimin toplantılar ve tartışmalar yoluyla suni olarak tırmanmasını engellemektir. Örneğin İran’ın Bakü büyükelçisine verilen notadan sonra tekrar Karabağ’a kargo taşıması veya Seyid Amuli’ye metin vererek Azerbaycan’ı tehdit etmesi yapay bir gerilim artışıdır. Bu durumda gerilimi tırmandıran taraf daha zararlı olacaktır. Tahran, Azerbaycan’ı tehdit etmenin İran için ters etki yapacağını anlamalıdır."