Erdoğan-Putin zirvesinin şifreleri

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Rusya'nın Soçi kentinde Putin ile gerçekleştirdiği kritik zirvede yapılan açıklamaları uzmanlar Haber7.com'a değerlendirdi.

ABONE OL
GİRİŞ 29.09.2021 18:51 GÜNCELLEME 29.09.2021 20:18 DÜNYA
Erdoğan-Putin zirvesinin şifreleri

Haber7 - Enes Taha Ersen

Cumhurbaşkanı Erdoğan, mevkidaşı Putin ile Rusya'nın Soçi kentinde gerçekleştirdiği kritik zirvenin öncesinde kameralar karşısına çıktı. İki lider baş başa gerçekleştirilecek zirve öncesi açıklamalarda bulunurken, hem iki ülke arasındaki ilişkiler hem de güncelde sorun teşkil eden meselelere ilişkin yapılan açıklamalar dikkat çekti.

Erdoğan ve Putin'in açıklamaları ile iki ülke arasındaki ilişkilerin geleceğini uzmanlar Haber7.com'a değerlendirdi. Güvenlik ve Strateji Uzmanı Coşkun Başbuğ, Suriye Uzmanı Ömer Özkızılcık ve Güvenlik ve Terör Uzmanı Abdullah Ağar açıklamaları ve gelecekte oluşabilecek muhtemel gelişmelere ilişkin önemli açıklamalar yaptı

COŞKUN BAŞBUĞ: RUSYA POLİTİKASINI SÜRDÜRECEK

Güvenlik ve Strateji uzmanı Coşkun Başbuğ, Putin'in yaptığı açıklamalar ile Suriye politikasına değindi. Özellikle Rusya ile yapılacak görüşmeler öncesinde meydana gelen olaylara dikkat çeken Başbuğ, Moskova'nın sahadaki varlığını göstermek ve kanıtlamak için bu yolu tercih ettiğini, görüşme öncesi açıklamalarına bakılacak olursa özellikle Suriye alanındaki politikalarını aynı şekilde sürdüreceğine değindi:  

"Putin’in açıklaması önemli. Çünkü gerçekten bizim Rusya’yla yapmış olduğumuz her görüşme öncesi muhakkak bir terör saldırılarıyla karşılaştık. Muhakkak Rusya tarafından yapılmış o sivillere yönelik saldırılarla yüz yüze kaldık. Hani masada eli güçlendirmek adına mı yapıyor dediğimiz süreçleri değerlendirdik. Bu tesadüf değil. Yani Rusya’nın askeri ve siyasi takvimi bu tür görüşmeler öncesi yaptığı saldırıları arttırıp maalesef, sivillere yönelik bir katliamı yapan bir Rusya tablosu çıkıyor hep. Ki bu aynı süreci bu görüşme öncesinde de yaşadık. İşte geçtiğimiz günlerde İdlib’de hatta Afrin’de yaşanan o saldırıların arka planında hep bu tartışıldı. Rusya bunu kasıtlı ve bilinçli masada elini güçlendirmek için mi yapıyor çok konuşuldu. Dolayısıyla burada ben hani Rusya’nın böyle sırf bu toplantı için bu saldırılar yaptığını asla düşünmüyorum. Bunlar daha çok Rusya’nın sahadaki politikasının devam ettiğini gösteren gelişmeler. Yani Rusya toplantı öncesinde de sonrasında da bu saldırılara devam edecek. Çünkü orada pek görülmeyen veya görülmek istenmeyen, dillendirilmeyen bir politika var, Rusya tarafından uygulanan. O da bölgedeki Türk askerinin oradan çekilmesi ve çıkması."

"ANLAŞMA BEKLEMEK HAYAL OLUR"

Başbuğ, özellikle Suriye konusu gibi meselelere ilişkin anlaşmazlıklar için mevcut toplantının bir el sıkışma ortamı olamayacağına işaret ederken, kalıcı bir çözüm bulunmadığı müddetçe bu gerilimin bölgesel olarak sürebileceğine değindi:

"Şimdi böylesi bir tablo içerisinde Rusya’yla siz nereye kadar mesafe kat edersiniz veya Rusya bunda ne kadar samimi davranır, bunların sorgulanması lazım. Ancak Putin’in söylediği konu şurada doğru, Rusya’yla Amerika’dan farklı olarak her ne kadar çatıştığınız alanlar Amerika’ya nazaran çok daha fazla da olsa bir şekilde diplomatik teması kurmayı ve bunun neticesinde de o oluşan gerilimi de düşürmeyi biliyorsunuz. Öyle bir şansı yakalıyorsunuz Rusya’yla. Son günlerde gerilimin giderek tırmandığı bir süreç yaşadık. Sayın Erdoğan’la Putin’den sonra yapılacak açıklamalarda biraz daha tansiyonun düştüğü, asla kalıcı çözümün olmadığı bir süreç dönem başlayacak. Bununda bize tek avantajı dediğim gibi, bu gerilimin, tansiyonun biraz daha düşürülmesi. Her iki tarafından biraz daha zaman kazanmasına yol açacak bir dönem başlayacak diye düşünüyorum. Yoksa benim bu görüşmeden iki ülke bütün sorunları çözsün artık, Suriye konusuna da diğer konularda da el sıkıştık artık denmesini beklemek hayal olur."

S-400 VE F-35'E ALTERNATİF

Başbuğ, gündemin önemli konularından biri olan S-400 ve Su-57 konusunda da şunları söyledi:

"Siyasi ve ekonomik konularda durum farklı. Yani doğal gaz ile ilgili ciddi bir enerji sıkıntısı var. Orada Avrupa’da şu an başlayan bir kriz var. Önümüz bir kış dönemi. İşte Türkiye’nin de Rusya’ya alternatif olsun diye anlaştığı enerji temin ettiği başka ülkeler oluştu; Azerbaycan, İran gibi. Ama Rusya yine de bizim için önemli bir tedarikçi. Burada doğalgaz üzerine bir yeni görüşme ve anlaşma çıkarsa şaşırmamak lazım. Keza askeri savunma sanayisinde F-35’e alternatif uçaklar konuşuluyor. Bununla ilgili bir yeni dönem başlarsa şaşırmamak lazım. Yine S-400 konusu beynelmilel bilenen konu, Türkiye’nin bu iki sette almasıyla tüm ihtiyaçları karşılandı mı, asla değil. Türkiye’nin bu konuda ihtiyacı, eksiği var mı, var. Bu konuda yeni bir S-400 anlaşması ama bu sefer, teknolojinin transferiyle ortak üretimle bir takım olumlu meseleler çıkar mı diye beklemekte fayda olduğunu kanaatindeyim. Benim o konuda olumla düşüncelerim var."

"ZAMANLA GÖRECEĞİZ"

"İki ülkenin bir mutabakata varacağı yönünde. Dolayısıyla bizim Rusya’yla görüşeceğimiz başlıklar o kadar çok geniş coğrafyaya yayıldı ki, başlık olarak da o kadar çok arttı ki bütün bunların tek tek görüşülecek olması ve toplantıdan sonra da her hangi bir resmi açıklamanın yapılmayacak olması, kapalı kapılar ardında birtakım bizim bilemeyeceğimiz ama iki ülkeyi de bana göre yakınlaştıracak hadiselerin yaşanabileceğini düşünüyor ve değerlendiriyorum. Onların neler olduğunu zamanla göreceğiz. Bunları şu an dillendirmek için erken."

ÖMER ÖZKIZILCIK: GERİLİM ARTABİLİR

Suriye uzmanı Ömer Özkızılcık ise, açıklamaların, İdlib'deki yeni bir gerilimin habercisi olabileceğini ifade ederken şunları söyledi:

"İki liderin görüşmeler önce yaptığı açıklamalarda dikkat çeken en önemli husus, ayrışmaların ve ciddi sorunların olduğu ama iki liderin de bu ayrışmaların ve sorunların ilişkileri kopma noktasına getirmeyi engellemek istediğine dair bir emare içermektedir. Rusya'nın son dönemde İdlib'de oluşturduğu gerilim ve hava saldırıları, Rusya'nın Türkiye'den yeni tavizler koparmak için olduğu görülüyor. İdlib'deki askeri dengenin Rusya lehinde olduğu varsayımı üzerinden hareket ederek, Putin Türkiye'nin son dönemdeki dış politika adımlarını durdurmayı hedefliyor. Rusya'da Türkiye'nin Libya ve Karabağ'da elde ettiği başarılar ve Rusya karşıtı doğu Avrupa ülkeleri ile geliştirdiği ilişkilere bir tepki var. Türkiye doğu Avrupa ülkelerine Rusya'yı ABD olmaksızın nasıl sınırlandırabileceklerine dair bir model sattı ve Rusya bundan çok rahatsız. İki liderin görüşmelerinden ya yeni bir anlaşma ve yeni işbirliği alanları çıkacak veya anlaşma sağlanamazsa, İdlib'de gerilim artabilir."

"ARTIK ÖLÜMÜNE MOGAMBO!"

Terör ve Güvenlik Uzmanı Abdullah Ağar, Soçi'deki zirvenin çok kritik olduğunu belirtti. İdlib'in çok gergin olduğunu vurgulayan Ağar, Çünkü İdlib çok gergin, Ruslar askeri bir harekatın erken evresi hava saldırılarını kat be kat artırmış ve askeri hedefleri vuruyor" ifadelerini kullandı.

Ağar, sözlerine şöyle devam etti: 

Bu konjonktürde Ruslarla geliştirdiğimiz ‘İş Birliği Modelleri(!)’ ise literatüre kafayı oynattıracak türden: 

-Rekabetçi iş birliği, 
-Mücadeleci iş birliği, 
-Çatışmacı iş birliği, 
-Savaşmacı iş birliği. 

Hepsini bir şekilde denedik, yaşadık. Peki daha ötesi var mı? Var!  O da artık ölümüne mogambo!

Sayın Erdoğan’ın Rusya ziyaretinden ne çıkacağı, sadece İdlib için değil, türbülansa girmiş dünya jeopolitiği ve güven karinesi için de son derece önemli. Küresel sarkaçta Türkiye, ABD’den uzaklaşırken, Rusya şu ana bir vizyon geliştir(e)medi, misyoner davrandı. Şimdi kurnaz, fırsatçı mı davranacak, büyük mü oynayacak? Gücü büyüğe yeter mi?  Öte türlüsü? O da artık ABD göbek havası.

KAYNAK : HABER7 | ÖZEL