Tarihi görüşme öncesi son dakika hamlesi!

ABD Başkanı Joe Biden ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, bugün Ukrayna'daki son gerilimi konuşmak üzere bir telefon görüşmesi yapacak.

ABONE OL
GİRİŞ 07.12.2021 09:01 GÜNCELLEME 07.12.2021 09:01 DÜNYA
Tarihi görüşme öncesi son dakika hamlesi!

Telefon konuşması öncesinde ABD basınına bilgi veren bir üst düzey Amerikalı yetkili, Biden'ın Putin'i "çok sert ekonomik yaptırımlar" konusunda uyaracağını; "ABD'nin bu konuda çok sert bir karşılık vermek için Avrupalı müttefikleriyle görüştüğünü" söyleyeceğini belirtti.

Son haftalarda Ukrayna sınırında yaşanan gerilim, geçen hafta yapılan NATO Dışişleri Bakanları ile AGİT Dışişleri Bakanları toplantılarının da ana gündem maddesiydi. Hem ABD hem Avrupa Birliği ülkeleri, Rusya'nın Ukrayna'nın doğusundaki işgalini sürdürmesi halinde daha fazla ekonomik yaptırım uygulanabileceği mesajını veriyordu.

Telefon konuşması öncesinde ABD basınına bilgi veren bir üst düzey Amerikalı yetkili, Biden'ın Putin'i "çok sert ekonomik yaptırımlar" konusunda uyaracağını; "ABD'nin bu konuda çok sert bir karşılık vermek için Avrupalı müttefikleriyle görüştüğünü" söyleyeceğini belirtti. Yetkili, Donbas bölgesindeki gerilimin azalması için Rusya'nın "diplomatik diyalog yolunu seçmesi gerektiğini" söyledi.

Batılı ülkelerin istihbarat raporlarına göre son haftalarda Rusya, on binlerce askerini Ukrayna sınırına yığdı. Bu da, 2014'ten bu yana Rusya yanlısı ayrılıkçıların elinde bulunan bölgelere yenilerinin ekleneceği konusunda kaygıları artırdı.

Biden, Putin'e "Avrupalı müttefiklerimizle işbirliği halindeyiz" mesajını vereceği telefon konuşması öncesi Almanya, İtalya, Fransa ve İngiltere'nin liderleriyle de temas halindeydi. Beş ülke liderleri, görüşmelerinde "Rusya tehdidine karşı birlik olmak gerektiği" vurgulandı.

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price da, Washington'ın vereceği yanıtın Rusya'nın alacağı tutuma göre değişeceğini söyledi:

"Rusya gerilimi azaltma konusundaki talebi karşılamamayı seçerse, Ukrayna'ya yönelik askeri saldırganlığını artırma yönündeki olası planlarını devam ettirme; Ukrayna'nın egemenliğini, bağımsızlığını ve toprak bütünlüğünü ihlâl etme yönünde karar verirse, biz ve müttefiklerimiz buna karşı harekete geçmeye hazırlıklıyız, tereddütsüz şekilde yanıt vermeye hazır olacağız."

İngiltere Başbakanı Boris Johnson'ın sözcüsü, Johnson'ın Biden'la; ardından İtalya Başbakanı Mario Draghi, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'la ve Almanya Başbakanı Angela Merkel'le telefon konuşmaları yaptığını açıkladı:

"Liderler Rusya'ya gerilimi azaltma çağrısı yaptı ve Ukrayna'nın toprak bütünlüğüne olan güçlü desteklerini yeniledi."

Telefon konuşması öncesi ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken da Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskiy ile telefonda görüşerek ABD'nin "Ukrayna'ya Rusya'nın saldırgan tutumu karşısında sarsılmaz bir desteği olduğunu" yineledi.

CIA Direktörü William Burns de, görüşmeden bir gün önce konuştuğu bir etkinlikte Rusya'ya yönelik sert mesajlar verdi.

"Putin'in niyetinin net olmadığını" söyleyen Burns, "Rusya liderinin risk iştahını asla hafife almayacağını" belirtti:

"Bildiğimiz tek şey Rus ordusunu, Rus güvenlik servislerini kolayca harekete geçebilecekleri bir yere yerleştirdiği..."

Rusya, ABD tarafının dile getirdiği Ukrayna'ya yönelik yeni bir saldırı hazırlığında olduğuna dair iddiaları reddediyor. Rusya sınırları içinde askerlerini istediği gibi konuşlandırabileceğini belirten Moskova, bunun dışarıya yönelik bir tehdit olmadığını savunuyor.

İstihbarat raporlarında ise 94 binden fazla Rus askerinin sınıra konuşlandırıldığı belirtiliyor. Ukrayna Savunma Bakanı Oleksii Reznikov da kendi istihbarat raporlarına dayanarak Rusya'nın Ocak ayı sonunda Ukrayna'ya yönelik geniş çaplı bir operasyon yapma ihtimali olduğunu belirtti.

Gazetecilere konuşan Amerikalı üst düzey yetkili, Putin'in geniş çaplı bir saldırı konusunda kesin kararı verip vermediğinin netleşmediğini; ancak ABD'nin Rusya ile herhangi bir çatışma arayışında olmadığını; ancak "zararlı adımları durdurmak için güçlü önlemler alacaklarını" söyledi.

Ukrayna'nın bir zamanlar yakın ilişki içinde olduğu Rusya ile bağları, Rus yanlısı olmayan bir yönetimin iktidara gelmesi ve ardından Rusya yanlısı ayrılıkçıların, Rusya'nın da desteğiyle ülkenin doğusunda bazı bölgelerle birlikte Kırım yarımadasını da ilhak etmesi sonrası koptu. Kiev yönetimi, 2014'ten bu yana çatışmalarda 14 binden fazla kişinin öldüğünü söylüyor.