Libya askeri gücünün kalbi durumundaki Misrata'yı bölme planı devrede
Misrata Akil Adamlar ve Ayan Meclisi Başkanı Muhammed İbrahim er-Rucubi, Başbakan Abdulhamid Dibeybe'ye karşı darbeci Hafter yanlısı Tobruk'taki meclisin Fethi Başağa'yı başbakan seçmesini Misrata'yı bölme planı olarak değerlendirdi.
ABONE OLLibya Başbakanı Abdulhamid Dibeybe ve 10 Şubat'ta Tobruk'taki Temsilciler Meclisi tarafından başbakan olarak belirlenen eski İçişleri Bakanı Fethi Başağa'nın da memleketi olan Misrata'nın akil adamı Rucubi, AA muhabirine, ülkedeki son gelişmelerle ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Libya'daki sorunun Başağa veya Dibeybe'den kaynaklanmadığını, problemin kaynağının Tobruk'taki Temsilciler Meclisi ile Libya Devlet Yüksek Konseyinin görev sürelerinin uzatılmasında olduğunu, bu iki kurumun Libya'yı savaşa sürüklediğini ve halkın bu kurumlarda değişiklik istediğini kaydetti.
Savaşı başlatanların barış yapamayacağını dile getiren Rucubi, "Savaşta kazanan ve kaybeden vardır. Bu nedenle barış yapacak olan insan, barışçıl birisi olmalı, insanları birbirinden ayırmamalı ve bütün Libyalıları evladı gibi görmelidir. Ancak şu anda sahada var olan aktörler savaş çıkaranlardır." ifadelerini kullandı.
Tobruk'taki Temsilciler Meclisi Başkanı'nın Mısır Parlamentosuna giderek Trablus'un vurulmasını talep ettiğini ve sonrasında Askeri Akademi'nin vurulduğunu, evlerinde ve iş yerlerindeki sivillerin dahi bombalandığını söyleyen Rucubi, Libya'da halihazırdaki aktörlerin barış insanları olmadıklarını kaydetti.
Libya'daki iki yasama organının 7 yıldır aynı vekillerle devam ettiğini, ancak bunca yıla rağmen görev sürelerini tekrar uzatmak istediklerini aktaran Rucubi, "Libya seçim istiyor. 24 Aralık 2021'de yapılması planlanan seçimler siyasi çekişmeler ve Anayasa sorunu nedeniyle yapılamadı. Devlet başkanlığı için yasal altyapı olmaması da belirsizliğe neden oldu. Görev süresi ve yasal yetkileri belli olmayan bir başkan seçilemeyeceği için halk seçimleri istemedi. Ancak parlamento seçimlerinin ertelenmesi için herhangi bir gerekçe yok. Ancak vekiller koltuklarından ayrılmak istemiyor." dedi.
- "BAŞAĞA'NIN BAŞBAKAN SEÇILMESINDEKİ HEDEF MISRATA'YI BÖLMEK"
"Başağa'nın başbakan seçilmesindeki hedef Misrata'yı ikiye bölmektir. Biliyorlar ki, Libya'nın askeri gücünün yüzde 60'ından fazlası Misrata'da." diye konuşan Rucubi, birilerinin Misrata'da kargaşa çıkarmak, kenti ikiye bölmek, ekonomik ve askeri gücünü parçalamak istediğini bu nedenle de Ayan Meclisi olarak Misrata'da bir bölünmeye yer vermemek adına kentin iki evladı olarak gördükleri Dibeybe ile Başağa'yı birbirine tercih etmediklerini söyledi.
DİBEYBE VE BAŞAĞA İLE GÖRÜŞTÜ
Hem Dibeybe hem de Başağa ile görüştüklerini aktaran Rucubi, Dibeybe’nin kendilerine, "Eğer yarın görevi bırak derseniz bırakırım. Ailem, insanlarım ve şehrimin büyükleri bırak derse bırakırım." dediğini, ancak Başağa'nın bu talebi reddettiğini ve "Ben hükümeti kurmakla görevlendirildim, hayır bırakmam." dediğini anlattı.
Rucubi, Başağa'nın hükümeti kurma konusunda ısrar ettiğini ve kendisi ile fikir ayrılığı yaşadıklarını belirterek, "Başağa'ya 'farklı bir şehirden olsan seninle müzakere ederiz ama hepimiz aynı şehrin insanlarıyız, böyle olmaz' dedik." şeklinde konuştu.
"HAFTER TRABLUS'A GİRMEYE KALKARSA SAVAŞIRIZ"
"Dibeybe'ye görevi bırakmasını söyleyelim de Hafter Trablus'a tekrar gelsin ve bize karşı savaş mı açsın?" diyen Rucubi, Hafter'in Trablus'a zorla gireceğini Başağa'ya söylediklerini, Başağa'nın ise kendilerine, "Trablus'a girmeye kalkarsa ona karşı savaşacağını" söylediğini aktardı.
BAŞAĞA'YA GÖRE "GENEL KOMUTAN" HAFTER'DİR
Rucubi, Başağa'nın Halife Hafter'i "Genel Komutan" olarak nitelendirdiğini ifade ederek, "Eğer Hafter, Genel Komutan ise haliyle Trablus'a gelecektir. Nasıl engelleyebilir ve karşı koyabilirsiniz? Görüldüğü gibi söylenenlerde çelişki var." dedi.
Rucubi, Başağa ile yaptıkları görüşmenin sonunda Başağa'nın Ayan Meclisi olarak kendilerinden "aradan çekilmeleri" talebinde bulunduğunu ve konuyu Dibeybe ile halledeceğini söylediğini kaydetti.
"TÜRKİYE DENGE UNSURU OLARAK TARAFSIZ OLMALI"
Rucubi, Türkiye'nin Trablus'un savunmasındaki tutumunu unutmalarının mümkün olmadığını ifade ederek, "Türkiye'nin bu meselede tarafsız olması ve doğru olanı yapmasını önemsiyoruz. Türkiye'nin bir denge unsuru olarak haklı olanın yanında yer alması, bu saçmalığa son vermek bakımından çok önemli. Türk kardeşlerimizle 500 yıllık ortak bir tarihimiz var." dedi.
- "HİÇ İSTEMEDİĞİMİZ İKİ SEÇENEK VAR; YA PARALEL BİR HÜKÜMET YA DA SAVAŞ"
Ülkenin farklı bölgelerini dolaştığını ifade eden Rucubi, şunları kaydetti:
"Şu anda ülkede en önemli mesele parlamento seçimlerinin yapılması. Ardından Libya'nın tamamında barış sağlanır. Dibeybe önümüzdeki haziran ayında parlamento seçimlerinin yapılmasını öngören bir yol haritası açıkladı. Söz konusu öneriyi destekleyebiliriz ve bizi bu durumdan çıkarabilir. Dibeybe ayrıca önümüzdeki dönemde hiçbir seçimde aday olmayacağı sözü verdi. Başağa'nın şimdi çekilmesi durumunda ise bir sonraki seçimlerde aday olması garanti. Hangi makam için isterse aday olabilir.
İçinde bulunduğumuz durum itibarıyla hakikaten önümüzde hiç istemediğimiz iki seçenek var. Ya paralel bir hükümet ya da savaş."