Antalya zirvesinin şifreleri: Rusya'nın geri adım atma niyeti yok
Antalya'da Türkiye'nin arabuluculuğuyla gerçekleşen Rusya-Ukrayna-Türkiye üçlü zirvesini değerlendiren uzmanlar, Rusya'nın bu noktadan sonra geri adım atmasının mümkün olmadığı görüşünde
ABONE OL
Haber7 / Abdurrahman Koç
Rusya-Ukrayna arasındaki savaş 15'inci gününe girerken, Türkiye taraflar arasında arabuculuk yaparak tarihi bir zirveye öncülük etti.
Rusya ve Ukrayna'nın dışişleri bakanları Sergey Lavrov ile Dmitro Kuleba, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu başkanlığında Antalya Diplomasi Forumu'nda bir araya gelerek toplantı gerçekleştirdi.
Türkiye'ye insani amaçla geldiğini belirten Dmitro Kuleba, Ukrayna'daki savaşı sona erdirmek istediklerini vurguladı.
Toplantının hem kolay hem de zor olduğunu söyleyen Kuleba, "Zordu çünkü ben elimden geleni yaptım. Amacım en azından diplomatik bir çözüm bulmaktı. En trajik durum şu an Mariupol'de yaşanıyor. Kent bombardıman altında, havadan bombardıman altında. Amacım insani bir koridorun oluşmasını sağlamak Mariupol'den sivillerin çıkışını sağlamak için." diye konuştu.
"DİĞER ÜLKELERE SALDIRMAYACAĞIZ, UKRAYNA'YA DA SALDIRMADIK"
Son müzakerelerde Rus tarafının kendi münazaralarını ayrıntılı bir şekilde sunduğunu dile getiren Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, "Ukrayna'ya yurt dışında silah tedarikini tehlikeli bir eylem olarak görüyoruz. AB ölümcül silahların Ukrayna'ya girmesini teşvik ediyor. Diğer ülkelere saldırmayacağız, Ukrayna'ya da saldırmadık. Ukrayna ülkesin içinde laboratuvar kuruyor ve bunlar ileride biyolojik silah için kullanılabilir, Ukrayna alenen bunları reddetti. Avrupa tek bir sesle elimizde bilgi yok, BM temsilcileri de elimizde bilgi yok dedi. Bu da şaşırtmıyor bizi. Ukrayna'ya silah gönderebilmeleri lazım ki bunlar eylemlerinden sorumludur." açıklamasında bulundu.
ACET: LAVROV GÖRÜNTÜ VERMEK İÇİN GELMİŞ
Toplantıyı yakından takip eden Kanal7 Ankara Temsilcisi ve Haber7 yazarı Mehmet Acet, son gelişmeleri değerlendirdi.
Rus bakan Lavrov'un ateşkes ya da barışa doğru giden bir çözüm kanalı açmak yerine sadece resim vermek ve konuşmak için geldiğini söyleyen Acet, "Dolayısıyla bu üçlü zirveden önce bu görüşmeyle ilgili olarak iyimser bir beklenti içinde olanları hayat kırıklığına uğrattı" diye konuştu.
"TÜRK DİPLOMASİSİNİN BAŞARISI VARDI"
Bu durumun Türkiye'nin arabuluculuk değerini düşürmeyeceğini söyleyen Acet, "Şu ana kadar Türkiye, en üst düzey isimleri bir masa etrafında buluşturan bir ülke oldu. Dolayısıyla burada Türk diplomasisinin bir başarısı vardı. Olumlu bir netice çıkmaması bu başarıyı gölgelemez. Ama belli ki Rusya tarafı görüşmeye gelirken en baştaki hedefi neyse bu hedefini revize etme ya da geri adım atması söz konusu değil" diye konuştu.
"BARDAĞIN DOLU TARAFINDAN BAKARSAK..."
"Bir taraftan savaş bir taraftan sahada yürüyor ama bir taraftan da psikolojiler savaşı var" diyen Acet, şöyle devam etti:
"Benim gördüğüm kadarıyla Rusya, Ukrayna tarafının umudunu azaltmak, moral ve motivasyonunu dağıtmak, psikolojisini etkilemek amacıyla Antalya toplantısına gelmiş. Lavrov'a ateşkes ve insani koridor yetkisi verilmemiş zaten. Dolayısıyla Lavrov mevkidaşını suçluyor. Ama aslında kendi yaptığını karşı tarafa yıkma peşinde. Burada bardağın az da olsa dolu tarafı şurasıdır. Bu bir başlangıç"
"Çavuşoğlu'nun dediği gibi beklememiz gerekir" diyen Acet, ileriki dönemde bir Putin-Zelenskiy buluşması için olumlu bir zemin oluştuğunu söyledi.
Acet, "Bu anlamda bir başlangıç olması ve şimdiye kadar iki taraftan da üst düzey ismi bir araya getirmesi bakımından bu görüşme önemli olmuştur. Arkası gelirse, daha pozitif ve daha somut sonuç üretecek gelişmeler olursa elbette bu buluşma başlangıç anlamında iyi bir başlangıç niteliği taşıyor" değerlendirmesinde bulundu.
RUSYA BUNU HEP YAPIYOR: SAĞ GÖSTERİP SOL VURMAK
Lavrov'un, "Herhangi bir ülkeye saldırma niyetimiz yok, ancak oradan bize saldırı gelmezse" sözlerini değerlendiren Acet, şu ifadeleri kullandı:
"Rusya savaştan önce aldığı kararlarda herhangi bir geri adım atmak istemiyor. O kararlarını revize etmek istemiyor. Yaptırımlar ya da Ukrayna'daki direniş nedeniyle frene basmak istemiyor. Bir taraftan bunu yaparken bir taraftan da Ukrayna'nın gardını düşürmek için bu türden hamleler yapıyor. Rusya'nın savaş stratejisinde öteden beri olan bir şeydir. Sağ gösterip sol vurmak"
"RUSYA'NIN KARARLILIĞI ZELENSKİY'İ AŞIYOR"
Gazeteci yazar Bercan Tutar da Haber7'ye yaptığı değerlendirmede, "Lavrov ve ekibi toplantıya özgüvenli geldi. Zelenskiy son dönemlerde Donbas'ı görüşmeye açabiliriz, NATO'dan soğudum şeklinde ifadeler kullandı ama Sayın Erdoğan'ın da dediği gibi Batı'nın kendisine oynadığı oyunu görmesinden kaynaklanıyor olabilir" diye konuştu.
Rusya'nın kararlılığının Zelenskiy'i aştığını ifade eden Tutar'a göre Ukrayna, eninde sonunda Rusya'nın taleplerini kabul etmek zorunda kalacak.
Bercan, işgalin gittikçe yayıldığını ve Putin'in "zaten her şey istediğimiz gibi gidiyor" dediğini söyledi.
"BU SAVAŞ DEĞİL, YENİ DÜNYA MÜCADELESİ"
Ukrayna'daki savaşın, savaştan ziyade bir mücadele olduğunun altını çizen Tutar, şu ifadeleri kullandı:
"Burada Ukrayna'daki savaşı da aşan bir durum, mücadele söz konusu. Kimileri Rusya-ABD çekişmesi diyor ama, ABD ile yeni dünyanın mücadelesi söz konusu. Rusya burada ön cephede görünüyor tabii"
"UKRAYNA TÜRKİYE'YE ÇOK GÜVENİYOR"
Antalya'daki görüşmelerin önemini, "ilk kez siyasi irade sergilendi" sözleriyle özetleyen Tutar, Ukrayna'nın Türkiye'yi garantör ülke olarak görmek istediğini ve Türkiye'ye çok güvendiğini belirtti.
Tutar'a göre Türkiye de bu tarihi fırsatı değerlendirecek. Ancak Ukrayna'nın Rusya'ya karşı yumuşayan bir tarafı var. Tutar'a göre Rusya ise sadece bir konuda geri adım attı; Moskova, daha önce Kiev hükümetini istemiyordu. Ancak Antalya'daki görüşmeyle birlikte Rusya'nın Zelenskiy'le devam edebileceği sonucu ortaya çıkıyor.
Toplantının Türkiye'nin önemini de bir kez daha ortaya çıkardığının altını çizen Tutar, "Çavuşoğlu'nun gayretleri, diplomatlarımızın çabaları, Türkiye'nin gösterdiği devasa siyasi hamle, BM'nin, AB'nin ve NATO'nun yapamadığını şu anda Türkiye yapmaya çalışıyor. Bu anlamda Türkiye kendini küresel aktör olarak gösterdi" diye konuştu.
Savaşın diğer Avrupa ülkelerine sıçrayıp sıçramayacağına yönelik soruya yanıt veren Tutar, şunlar aktardı:
"Başından beri Putin de söylüyor. İstediği şey NATO'nun 1997 sınırlarına çekilmesi; yani soğuk savaş öncesi sınırlarına çekilmesi. SSCB yıkıldıktan sonra NATO'ya alınan 14-16 ülkenin tekrar NATO'nun silahlarından, güçlerinden, komuta merkezi olmaktan arındırılması... Bu tabii Avrupa'ya dair yeni bir Euro-Atlantic güvenlik sisteminin inşası anlamına geliyor. Rusya için Doğu ve Batı Avrupa var. Tek bütün olarak görmezler. ABD güdümündeki Avrupa ve Rusya güdümündeki Avrupa. Rusya kendi güdümündeki Avrupa'yı istiyor. Sadece Doğu Avrupa'yı Baltık ülkelerini, Balkan ülkelerini, Baltık'tan Akdeniz'e uzanan hattı değil, Hazar'dan Balkan'a uzanan Orta Asya bölgesinde de ABD ve NATO'nun hiçbir varlığını kabul etmeyeceğini söylüyor. Kafkaslarda da aynı tavır içerisinde. Eski Sovyetlerin Hinderland'ını bir anlamda yasak bölge ilan etmiş Rusya var. Tabi bu yasak bölge ilanını sözel olarak Putin 15 Aralık 2021'de ABD'ye ve NATO'ya verdiği güvenlik deklarasyonunda dile getirmişti. Ukrayna'dan sonra Polonya'ya, Romanya, Bulgaristan ve Yunanistan'a yönelik talepleri olacaktır. Tabi şu an savaş istemiyoruz diye dile getirecekler fakat Ukrayna savaşından önce de savaş niyetimiz yok, Finlandiya modeli istiyoruz demişti"
"BU BİR KÜRESEL GÜÇ MÜCADELESİ"
"Rusya, burada durmayacak. Bu bir küresel güç mücadelesi" diyen Tutar, "Rusya'nın müdahil olduğu bütün savaşlar küresel sistemin temellerinden dönüşümüyle sonuçlanmıştır. Mesela 1812'de Napolyon Moskova seferine çıktıktan sonra 1814'te Viyana Kongresi toplandı ve Avrupa'da yeni güçler dengesi oluştu. 2. kez de Hitler 1941'de Moskova'ya saldırdı. 600 bine yakın Rus askerini Kiev yakınlarında öldürmüştü Hitler. Ama 3 ay sonra da Moskova seferinden hezimetle ayrıldı. Hitler'in yenilgisinden sonra dünya sistemi tekrar köklü bir şekilde değişti" dedi.
"ABD KAYBEDECEĞİNİ BİLİYOR"
Tutar'a göre ABD, bu durumda Rusya ile savaşmak istemiyor. Çünkü savaşırsa kaybedeceğini biliyor.
Ukrayna da ABD'nin askeri caydırıcılığının iyi olmadığını iyi biliyor. Rusya'da 6 süpersonik füze sistemi var. ABD'de hiç yok. Süpersonik füzeleri şu an hiçbir hava savunma sistemi durduramıyor. Tutar, "Bu anlamda Rusya'yı durduracak hiçbir güç yok" diyor.
"RUSYA, ASKERİ ANLAMDA ENGELLENEMEZ"
Rusya'nın özgüveninin altında yatan sebebin bu askeri üstünlük olduğuna dikkat çeken Tutar, "Böyle giderse tabii temel amacı ABD'yi Avrupa kıtasından tamamen uzaklaştırmak. Varsa Avrupa'daki sorunları Avrupa ülkeleriyle veya Türkiye gibi aktörlerle düzenleyebilir. Yeni bir sistem kurma arayışında. Zaten bu sisteme çok kutuplu sistem diyor. Böyle olursa ABD de bu kutuplardan birisi olacak. Bu aslında ABD'ye sunulan son kurtuluş reçetesi. Eğer kutuplardan biri kabul etmeyeceksen o zaman savaşacağız şeklinde sert bir duruşu var. ABD de direk savaşa girmekten se Avrupa üzerinden, NATO üzerinden, bölge ülkelerini örgütleyerek veya ekonomik yaptırımlar yoluyla Rusya'yı engellemeye çalışıyor. Ama ben askeri olmayan yöntemlerle Rusya'nın engellenebileceğini düşünmüyorum" düşüncesini dile getirdi.