AB'den KKTC açıklaması: Gözlemci üye statüsünü reddediyoruz
Türkiye'nin girişimiyle KKTC'nin Türk Devletleri Teşkilatı'na "gözlemci üye" olarak kabul edilmesinden sonra, Avrupa Birliği'nden ilk açıklama geldi. Karar reddedilirken, Rum Yönetimi'nin Ada'daki tek devlet olarak görüldüğü belirtildi.
ABONE OLKuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin (KKTC), Özbekistan'da düzenlenen zirvede Türk Devletleri Teşkilatı'na "gözlemci üye" olarak kabul edilmesi, Avrupa Birliği'ni (AB) rahatsız etti.
Avrupa Birliği Komisyonu Sözcüsü Peter Stano tarafından yayımlanan ve KKTC'nin "ayrılıkçı" olarak tanımlandığı açıklamada, Rum Yönetimi'nin Ada'daki tek devlet olarak görüldüğü belirtildi:
"Avrupa Birliği, Türkiye'nin, uluslararası alanda tanınmayan ve 'Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti' olarak adlandırılan Kıbrıs Türk ayrılıkçı varlığının Türk Devletleri Örgütü'nde gözlemci olarak kabul edilmesine ilişkin açıklamalarını reddediyor.
AB, en yüksek siyasi düzey de dahil olmak üzere, BM Güvenlik Konseyi kararlarına uygun olarak yalnızca Kıbrıs Cumhuriyeti'ni tanıdığını defalarca belirtmiştir.
Kıbrıs Türk ayrılıkçı tarafının, uluslararası alanda tanınmasını kolaylaştıracak herhangi bir eylem, Birleşmiş Milletler himayesinde barış görüşmelerinin sürdürülmesine elverişli bir ortam yaratma çabalarına ciddi şekilde zarar vermektedir.
AB, Kıbrıs sorununun siyasi eşitliğe sahip iki bölgeli, iki toplumlu bir federasyona dayalı olarak, ilgili Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararlarınca ve AB'nin dayandığı ilkelere uygun olarak kapsamlı bir şekilde çözülmesinden yanadır. Bunun başka bir alternatifi yok."
KKTC'DEN DE AÇIKLAMA GELDİ: OK YAYDAN ÇIKTI
AB, Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) tarafından yapılan açıklamalara cevap veren KKTC Cumhurbaşkanlığı, "Tanınma yolunda KKTC'nin statüsünün yükseltilmesi engellenemez" ifadelerini kullandı.
Açıklamada, Kıbrıs Türk tarafı olarak egemen eşit iki ayrı devlete dayalı çözüm önerisinden geri adım atılmayacağı belirtilerek, "Rum-Yunan ikilisi ile diğer güçler, tanınma yolunda ilerleyen KKTC'nin statüsünün yükseltilmesini engelleyemeyecektir. Bu, boşuna bir uğraştır. Ok yaydan çıkmış ve hedefe doğru ilerlemektedir. Rum tarafına çağrım, gerçekleşmesi mümkün olmayan hayaller peşinde koşmaktan vazgeçmeleri ve Kıbrıs ile bölgenin yararına olacak egemen eşit iki ayrı devletin varlığına dayalı çözüm önerimize olumlu yaklaşmalarıdır" ifadeleri kullanıldı.
ERDOĞAN: BU İŞİN ÜZERİNE GİDECEĞİZ
Özbekistan'daki zirve sonunda bir grup gazetecinin sorularını yanıtlayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise, KKTC'nin "gözlemci üye" olarak kabul edilmesi için, "Bunu tanıma olarak değerlendirirsek yanlış olur. Tanımanın birçok özellikleri, hassasiyeti var. Burada bu işin altyapısını çok güçlü tutmamız lazım. Şimdi bizim önce bir altyapı çalışmasını başlatmamız lazım, altyapı çalışmasından sonra da dünya genelinde Kuzey Kıbrıs'ı bir devlet olarak dünyaya tanıtma konusunda adeta bir sarmal oluşturmamız lazım ve bu sarmalla dünyayı kuşatmamız lazım. Elimizden geleni yapacağız. İşin üzerine üzerine gideceğiz. İnanıyorum ki Kuzey Kıbrıs'ı dünyaya tanıtma imkânı bulacağız" demişti.
TÜRKİYE'DEN AB'YE KKTC CEVABI
Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamada, AB'nin, KKTC'nin Türk Devletleri Teşkilatı'na gözlemci üyeliğine ilişkin yaptığı açıklamanın reddedildiği belirtildi.
Açıklamada, "KKTC'nin Türk Devletleri Teşkilatı'na gözlemci üye olması hakkında bugün AB Dış İlişkiler Servisi tarafından yapılan açıklamayı tümüyle reddediyoruz. Kıbrıs Adası'ndaki iki devletten biri olan KKTC'nin gözlemci üyeliğine ilişkin karar, 11 Kasım 2022 günü Semerkantta yapılan, Sayın Cumhurbaşkanımızın da katıldıkları Türk Devletleri Teşkilatı Zirvesi'nde oybirliği ile alınmıştır. Zirve bildirisinde de ifade edildiği üzere, Kıbrıs Türkleri Türk dünyasının ayrılmaz bir parçasıdır, Türk Devletleri ile her alanda ilişki kurup geliştirmesi en doğal hakkıdır" denildi.
"ULUSLARARASI TOPLUMUN ARTIK KKTC'Yİ TANIMASI GEREKİR"
Birliğin iki yüzlülüğünü bir kez daha açıkça ortaya konduğu kaydedildiği açıklamada, "AB'nin, BM Genel Sekreteri'nin çağrısı hilafına Kıbrıs Türk halkının uluslararası toplumun saygın bir üyesi olmasını engellemeye çalışması iyi niyetle bağdaşmadığı gibi, GKRY'nin ve Yunanistan'ın kısır politikalarının esiri haline gelmiş olan Birliğin iki yüzlülüğünü bir kez daha açıkça ortaya koymaktadır. Kıbrıs Adası'nda adil, kalıcı ve sürdürülebilir bir çözüm ancak Kıbrıs Türk halkının 1963'ten beri gasp edilen müktesep egemen eşitliğinin ve eşit uluslararası statüsünün tescil edilmesiyle başlayacak bir sürecin ardından sağlanabilir. Bunun için uluslararası toplumun artık Kıbrıs Rum tarafını Ada'nın tek sahibi olarak gören tavrından vazgeçmesi ve KKTC'yi tanıması gerekir. Türkiye her hal ve karda, KKTC'nin yanında durmaya ve tüm uluslararası platformlarda Kıbrıs Türkünün sesi olmaya devam edecektir" ifadelerine yer verildi.