Alman dergisi Stern'den deprem "analizi": Erdoğan'ın siyasi hayatı tehlikede
Alman dergisi Stern, Kahramanmaraş merkezli depremleri üzerinden siyaset yaptı. Haberinde, sarsıntılar sonrası hükümetin yetersiz kaldığını ifade eden dergi, "Erdoğan'ın krizden korunma önlemleri yeterli değil" dedi.
ABONE OLUluslararası basın, Kahramanmaraş'ta 7,7 ve 7,6; Gaziantep'te de 6,4 ile 6,5 büyüklüğünde depremler sonrası Türkiye'den canlı yayına geçti. Gelişmeleri anbean ülkeleriyle paylaşıyor. Basın kuruluşları yaşanan felakete dair yayınlarını hassaslık ilkesiyle sürdürüyor.
STERN'DEN DEPREM HABERİ
Geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan için "Kundakçı Erdoğan (Erdogan Brandstifter)" manşetini atan Alman Stern dergisi, şimdi de Kahramanmraş merkezli şiddetli depremlerin ardından bir haber yayımladı.
Derginin internet sitesinde "Türkiye'de felaket: Erdoğan'ın Kabusu - Deprem Türk Cumhurbaşkanı için neden siyasi açıdan da tehlikeli?" başlığıyla yayımlanan haberde, depremler sonrası yaşananlar, diğer ülkelerden gelen yardımlar ve kurtarma operasyonları ele alındı.
"EKİPLER BÖLGELERE ULAŞAMIYOR" İDDİASI
Erdoğan'ın haberi alır almaz Twitter'dan mesaj paylaştığını yazan dergi, "Kabus başladığında gece yarısıydı. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, on yılların en kötü depreminin korkunç haberi kendisine ulaştığında muhtemelen hala yatağındaydı. Sabah saat 4'te Türkiye ile Suriye arasındaki sınır bölgesi 7,8 büyüklüğünde bir depremle sarsıldı. Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha 30 dakika sonra Twitter'dan mesaj yayımladı. Erdoğan'ın İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da hemen tepki göstererek daha geceleyin en yüksek seviye olan dördüncü afet seviyesinin etkinleştirildiğini duyurdu" ifadelerini kullandı.
Çoğu bölgeye ekiplerin gidemediğini kaydeden dergi, "Buna rağmen kurtarma operasyonlarının çok yavaş ilerlediğini olay yerinden alınan duyumlar açıkça ortaya koyuyor. Sosyal medyada profesyonel yardım almadan yakınlarını arayan insanların, çöken binaların ve moloz yığınlarının videoları dolaşıyor. Diğer çekimler, kendilerini kayda alan, enkaz yığınları arasında mahsur kalan, çığlık atan ve ölüm korkusu içindeki insanları gösteriyor. Türkiye'nin güneyinde her yerde umutsuz kurtarma operasyonları sürüyor ancak hayatta kalanlar Stern'e yardımın birçok bölgeye -depremden saatler sonra- hala ulaşmadığını söylüyor" diye yazdı.
"EN BÜYÜK ENGEL HAVA"
Soğuk hava ve kar yağışının en büyük engel olduğunu kaydeden Stern dergisi, "En büyük sorun yoğun kar yağışı. Türkiye'nin güneyinin büyük bir bölümünde kurtarma ekiplerinin yardım çalışmalarına engel oluyor. Hava şartlarından dolayı bazı yollardan geçmek zor. Almanya, İngiltere, Fransa, Hindistan, İsrail ve Rusya dahil birçok ülke yardım teklifinde bulundu. AB'nin dış politika sorumlusu Josep Borrell, on üye ülkeden arama kurtarma ekiplerinin seferber edileceğini duyurdu" ifadelerini kullandı.
DEPREM ÜZERİNDEN SİYASİ YORUM
Bölgedeki Kürt nüfusunun yüksek oluşuna değinen dergi, "Önümüzdeki günlerde afet bölgesine seyahat etmesi muhtemel olan Erdoğan için şu anda tehlikede olan çok şey var. Onun için sadece hayat kurtarmak değil aynı zamanda mayıstaki seçimlerdeki siyasi geleceği söz konusu. Seçim kampanyasında başarılı olabilmesi için yetenekli bir kriz yöneticisi olduğunu kanıtlaması gerekiyor ancak yetkililerin tepkisi ilk birkaç saatte pek etkili değildi. Anlaşılan Erdoğan'ın krizden korunma önlemleri de yeterli değildi. Görüş belirtenler, onu felaket için gerekli önlemleri almamakla suçluyor. Depremde binlerce bina yıkıldı. Aralarında, tehlikeli bölgede devlet tarafından imarına yeni izin verilenler bile var. ...bu tür iddialar yeni değil. 2021'de rakipleri onu orman yangınlarıyla mücadelede ihmalle suçlamıştı. Erdoğan'ın yeterli yangın söndürme uçağı sağlamadığı iddia edilmişti. Başkan'ın trajediyi hızla kontrol altına alması şimdi çok daha önemli. Bölgede yaşayan ve Erdoğan için seçimlerde önemli olabilecek çok sayıda Kürt var. İç siyasette baskı altında. Bu arada, onu devirmek isteyen altı partiden oluşan bir muhalefet ittifakı kuruldu. Mevcut anketlere göre muhalefet ve hükümet eşit durumda. Siyasi eşitlik durumu, Kürt oylarını belirleyici faktör haline getirebilir" şeklinde yorumda bulundu.
