Nahda Hareketi lideri Gannuşi tutuklandı: Türkiye'den açıklama
Tunus'ta Nahda Hareketi lideri ve eski Meclis Başkanı Raşid el-Gannuşi, 48 saatlik gözaltı süresinin ardından tutuklandı.
ABONE OL17 Nisan'da iftar vaktinde güvenlik güçleri tarafından evine baskın düzenlenmesinin ardından gözaltına alınan Gannuşi, 48 saatlik savcılık sorgusunun ardından dün akşam saatlerinde sevk edildiği Tunus Asliye Mahkemesi tarafından bugün sabaha karşı tutuklandı.
Nahda Hareketi'ne mensup avukat Habib Bin Sidhum, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Gannuşi'nin beraberindeki 11 kişinin daha soruşturma dosyasında yer aldığını ve soruşturmanın "devlet güvenliğine karşı komplo" dosyası kapsamında olduğunu kaydetti.
Gannuşi'nin beraberinde gözaltına alınan Nahda Hareketi ileri gelenlerinden Muhammed el-Kumani ile Bilkasım Hasan ile diğer 6 Nahda Hareketi üyesinin aynı mahkeme tarafından tutuksuz yargılanmalarına karar verildi.
PARTİDEN TEPKİ: TEHLİKELİ GELİŞME
Gannuşi’nin gözaltına alınmasına ilişkin Nahda Hareketinden yapılan yazılı açıklamada, "muhalif siyasilerin hakları ve özgürlüklerine yönelik ihlaller ve baskıcı uygulamalara karşı tek bir saf halinde durulması" için muhalefete çağrıda bulunulmuştu. Gannuşi’nin gözaltına alınmasının "oldukça tehlikeli bir gelişme" nitelemesiyle kınandığı açıklamada, Nahda liderinin derhal serbest bırakılması istenmişti.
Tunus muhalefetinin çatı oluşumu Ulusal Kurtuluş Cephesi de 19 Nisan'da yaptığı açıklamada, faaliyet gösterdikleri merkez ile Nahda Hareketi merkezinin kapatıldığını bildirmişti. Tunus İrade Partisi tarafından yapılan açıklamada da ülke yetkililerinin, partinin başkent Tunus’taki genel merkezini kapattığı duyurulmuştu.
Gannuşi'nin neyle suçlandığına ilişkin resmi makamlardan herhangi bir açıklama yapılmadı.
TÜRKİYE'DEN AÇIKLAMA
Türk Dışişleri'nden Gannuşi'nin tutuklanması sonrası yapılan açıklamada, "Tunus'ta, Ennahda Partisi lideri ve Halkın Temsilcileri Meclisi eski Başkanı Raşid Gannuşi'nin tutuklanmasından endişe duyuyoruz. Toplumun farklı kesimlerini temsil eden siyasetçilere yönelik bu tür tasarrufların, Tunus’un toplumsal barışına fayda sağlamayacağını düşünüyoruz. Tunus'ta demokratik geçiş sürecinin toplumun tüm kesimlerini içeren, geniş bir uzlaşı temelinde yürütülebildiği takdirde başarılı olabileceğine inanıyoruz. Türkiye, bugüne kadar olduğu gibi, önümüzdeki dönemde de dost ve kardeş Tunus'un barış, refah ve esenliği için katkı sağlamayı sürdürecektir" denildi.