Bilge Kral’ın vefatının 21. yıldönümü!

Müslüman Boşnakların dini ve milli bilincini uyandırmak için mücadele eden, Bosna Hersek'in ilk Cumhurbaşkanı, Müslüman bir fikir adamı ve özgürlük savaşçısı Aliya İzzetbegoviç’in vefatının 21. yılı.

ABONE OL
GİRİŞ 19.10.2024 10:52 GÜNCELLEME 19.10.2024 15:35 DÜNYA
Bilge Kral’ın vefatının 21. yıldönümü!

"Batı hiçbir zaman uygar olmamıştır ve bugünkü refahı; sömürgeciliği, döktüğü kan ve çektirdiği acılar üzerine kuruludur.” 

İslam bilincinin uyandırılması ve Müslüman Boşnakların ülkedeki diğer halklarla eşit sayılması için gençlik yıllarından itibaren mücadele eden Aliya İzzetbegoviç, Sırp ve Hırvatların Bosna Hersek'i aralarında paylaşmak amacıyla 1990'larda başlattığı saldırılarda da ülkesinin bağımsızlığını korumayı başardı.

Aliya İzzetbegoviç, Mustafa ve Hiba çiftinin beş çocuğundan biri olarak 8 Ağustos 1925'te Bosanski Samac şehrinde doğdu. 3 yaşındayken ailesiyle Saraybosna'ya taşınan ve eğitimini burada tamamlayan Aliya, daha gençlik dönemlerinde Müslüman nüfusa yönelik ayrımcılıklara karşı çıkan isimler arasında yer aldı.

Aliya İzzetbegoviç kimdir? 'Bilge Kral' Aliya İzzetbegoviç'in hayat hikayesi

İkinci Dünya Savaşı devam ederken, Hırvatistan'daki faşist Ustaşa rejimi Bosna Hersek'i ilhak ederek burada Bağımsız Hırvatistan Devleti'ni (NDH) kurdu. Ülkedeki Müslümanlar "Hırvat" ilan edilirken, Yahudi, Sırp ve Romanlar büyük zulümlere maruz kaldı. Müslüman Boşnaklar ile rejimle aynı fikirde olmayan Hırvatlar da bu zulümden nasibini aldı.

Diğer yandan, "ırkçı" Sırpların oluşturduğu Çetnik hareketi de etkin olduğu bölgelerde Müslümanları katletmeye başladı. Çetniklerin ana hedefi, Sırp olmayan tüm milletleri bu coğrafyadan tamamen temizlemekti.

Aliya, eski Yugoslavya Krallığı döneminde, ana amacı ülkedeki Müslüman Boşnakları dini ve milli konularda bilinçlendirmek olan "Genç Müslümanlar" isimli oluşumun öne çıkan isimleri arasında yer aldı. Bu hareket, Müslümanların ülkedeki diğer etnik ve dini gruplarla eşit haklar elde etmesini amaçladığı gibi, Çetnik ve Ustaşaların yıktığı Müslüman evlerinin ve camilerin yeniden inşası için çalışıyordu.

İLK HAPİS CEZASI

İkinci Dünya Savaşı'nın akabinde kurulan Yugoslavya Federal Halk Cumhuriyeti, faşizme galip gelse de dini ve milli konularda Müslüman Boşnakların sorunlarına çözüm olmadı. Aralarında Aliya'nın da bulunduğu "Genç Müslümanlar" oluşumunun bazı üyeleri, "din bilincinin uyandırılması" yönündeki faaliyetleri nedeniyle 1946'da tutuklandı. 21 yaşındaki Aliya, 3 yıl hapis cezası aldı.

Cezaevinden çıktıktan sonra Ziraat Fakültesine kaydolan Aliya, 2 yıl sonra ise Hukuk Fakültesine geçip buradan mezun oldu.

Halida ile 1949'da dünyaevine giren Aliya'nın Leyla, Sabina ve Bakir adlarında üç çocuğu oldu.

Marksist-Leninist görüşlere sahip Josip Broz Tito liderliğindeki eski Yugoslavya döneminde de insan hakları mücadelesini sürdüren Aliya, "Preporod", "Takvim" ve "Glasnik" gibi gazete ve mecmualarda kimliğini ifşa etmeden yazılar yazdı. Aliya yazılarını, çocuklarının baş harflerinden oluşan "LSB" mahlası ile yayımladı.

İslam dünyasının içinde bulunduğu durumla yakından ilgilenen Aliya, 1960'larda yazmaya başladığı "İslam Deklarasyonu" isimli eserini 1970'te yayımladı.

"SARAYBOSNA SÜRECİ" VE İKİNCİ HAPİS DÖNEMİ

Tito'nun 1980'de ölmesiyle Yugoslavya'da aşırı milliyetçi söylemler yeniden ortaya çıktı. O yıllarda ceza kanununa "ifade suçu" da eklendi. Aliya, yazdığı "Doğu ve Batı Arasında İslam" isimli eseri yayımlanmadan hemen önce, 1983 yılında beraberindeki 12 Müslüman aydınla tutuklandı.

"Saraybosna Süreci" olarak adlandırılan tarihi dava başladı. Aliya ve diğer Müslüman aydınlar, ifade suçundan ve organize örgüt kurarak düşmanca faaliyette bulunmaktan suçlu bulundu. Aliya'nın mahkumiyet kararı, "İslam Deklarasyonu" isimli kitabındaki ifadelerine dayandırıldı. Aliya, 14 yıl hapse mahkum edildi.

Cezaevinde geçirdiği dönemde de yazmayı sürdüren Aliya, "Özgürlüğe Kaçışım - Zindandan Notlar: 1983-1988" isimli eserini burada kaleme aldı.

Aliya, 1988'de afla serbest kaldı.

DEMOKRATİK EYLEM PARTİSİNİN İLK GENEL BAŞKANI SEÇİLDİ

Aliya, 1990'da kurulan ve bugün de Bosna Hersek'teki en büyük Boşnak partisi konumundaki Demokratik Eylem Partisinin (SDA) ilk genel başkanı seçildi. SDA, ilk çok partili seçimde Bosna Hersek'te en çok oyu alırken, Aliya da eski Yugoslavya'daki 6 sosyalist cumhuriyetten biri olan Bosna Hersek'in başkanı oldu.

YUGOSLAVYA'NIN DAĞILMASI VE BOSNA'DAKİ SAVAŞ

Yugoslavya, 1990'ların başında parçalanmaya başladı. Yugoslav Halk Ordusu (JNA) 1991'de Slovenya'da çatışmaları provoke ederken, kısa bir zaman sonra Hırvatistan'da da çatışmalar çıktı. Bu çatışmalar, 1991'de Bosna Hersek'in Ravno ve Popovo köylerine de sıçradı.

Yugoslavya'nın dağılma sürecine girmesiyle Bosna Hersek'te de bağımsızlık meselesi gündeme geldi. Daha sonra Bosna'daki savaşta işlediği suçlardan müebbet hapse mahkum edilecek olan Sırp siyasetçi Radovan Karadzic, bağımsızlık fikrine karşı çıkarken savaş olması halinde ülkedeki Müslümanların yok olacağını savunuyordu.

Tarihi "bağımsızlık" referandumu 29 Şubat-1 Mart 1992'de yapıldı. Bosnalı Sırpların büyük çoğunluğunun boykot ettiği referanduma katılanların yüzde 99,7'si bağımsız Bosna Hersek için "evet" dedi.

Referandumun ardından JNA ve silahlandırdığı paramiliter Sırp gruplar, Bosna Hersek'in farklı şehirlerinde saldırılar başlattı. Aliya, tüm Bosnalıları bu saldırılara karşı koymaya çağırıyor, bağımsızlık yanlıları Aliya'nın liderliğinde çetin bir mücadele veriyordu.

Sırp paramiliter gruplar, kadın ve çocuklar dahil sivillere yönelik büyük katliamlar yapıyordu. İnsanlar evlerinden sürülüyor, kadınlara tecavüz ediliyor, İslam'a ve Müslümanlara dair ne varsa yok ediliyor, toplama kamplarında sivillere akıl almaz işkenceler yapılıyordu.

Ülkenin bağımsızlığını savunanlar, kuzeyde ve doğuda Sırplara karşı savaşırken, güneyde ve batıda ise Hırvatlarla çetin bir mücadele veriyordu.

Sırp güçleri tarafından 3,5 yıl kuşatma altında tutulan başkent Saraybosna'nın yanı sıra Prijedor, Bijelina, Zvornik, Visegrad, Srebrenitsa, Foça gibi birçok şehirde büyük katliamlar, soykırımlar yaşandı.

SAVAŞIN BİLANÇOSU AĞIR OLDU

Dayton Barış Anlaşması ile 1995'te sona eren savaşın bilançosu çok ağır oldu. 200 bine yakın kişi hayatını kaybederken, 1 milyondan fazlası evini terk etmek zorunda kaldı.

Anlaşma ile Bosna Hersek iki entite (Bosna Hersek Federasyonu ve Sırp Cumhuriyeti) ile Brçko Özerk Bölgesi'ne ayrıldı. Bosna Hersek Federasyonu da 10 kantondan oluşacaktı.

Aliya, silahları sustursa da ülkeye karmaşık bir siyasi yapı getiren Dayton'a ilişkin, "Bu adil bir barış değil ancak savaşın sürmesinden daha iyidir." ifadelerini kullanmıştı.

Aliya İzzetbegoviç "bağımsız" Bosna Hersek'in ilk cumhurbaşkanı ve daha sonra yeni siyasi yapıda Devlet Başkanlığı Konseyinin ilk başkanı oldu.

ALİYA, 19 EKİM 2003'TE VEFAT ETTİ

Sağlık sorunları nedeniyle 2000 yılında Devlet Başkanlığı Konseyindeki görevinden istifa eden Aliya, partisinin 2001'deki kongresinde de genel başkanlığa aday olmayacağını açıkladı.

Bosna Hersek halkına uluslararası arenada tanınan, bağımsız ve egemen bir devlet bırakan Aliya, 19 Ekim 2003'te başkent Saraybosna'da hayatını kaybetti.

Vefatından önce Aliya'nın son görüştüğü devlet adamı ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan oldu.

ALİYA İZZET BEGOVİÇ'İN YANINDA OTURAN ÇOCUK KİM?

Bosna Hersek'in ilk devlet başkanı merhum Aliya İzzetbegoviç'in asaleti, alçak gönüllülüğü ve halkına duyduğu büyük sevgiyi sembolize eden fotoğrafın sırrı çözüldü.

Srebrenitsa soykırımını anma törenleri sırasında 11 Temmuz 1998'da çekilen fotoğrafta, geniş güvenlik barikatını geçerek namaz için bekleyen Aliya ile Bosna ordusu komutanı Rasim Deliç'in arasına oturan, kim olduğu yıllardır bilinmeyen çocuğun adının Velid Ahmedoviç olduğu ve 2004'te trafik kazasında öldüğü ortaya çıktı.

Bosna'nın savaş dönemindeki büyük lideri Aliya İzzetbegoviç'in 1998 yılında çimenlik bir alanda bağdaş kurmuş şekilde çekilen fotoğrafında hemen yanında oturan çocuğun kim olduğu yıllardır merak konusu oldu.

Aliya'nın alçak gönüllülüğünün, asaletinin ve halkına duyduğu sevginin en büyük göstergesi olan ve aynı şekilde Boşnak halkının da kendisine karşı büyük sevgisini de sembolize eden meşhur fotoğraftaki çocuğun kim olduğunu ortaya çıkarmak için birçok kişi fotoğraf hakkında araştırma yaptı.

Başkent Saraybosna dahil ülke genelindeki araştırmalar hiçbir sonuç vermezken, Aliya'ya ait özel eşyaların korunup sergilediği Aliya İzzetbegoviç Müzesi tarafından yürütülen araştırmalardan da bir sonuç alınamadı.

ÇOCUĞUN KİMLİĞİNE FACEBOOK'TAN ULAŞTI

Bosna'da meşhur olan ve her yerde görmenin mümkün olduğu fotoğraftaki kimliği belirsiz çocuk, yaşamını İsveç'te sürdüren Boşnak gazeteci Muhammed Mahmutoviç'in de ilgisini çekti.

Bilge Kral'ın mütevazılığının sembolü fotoğrafı sosyal paylaşım sitesi Facebook'ta paylaşan ve tanıyanların kendisiyle iletişim kurmasını isteyen Mahmutoviç, bir süre sonra bazı bilgilere ulaştı. Gelen bilgilere göre fotoğraftaki gizemli çocuk, 1985 yılında Srebrenitsa'nın Suçesta köyünde doğan Velid Ahmetoviç'ti.

Yıllardır bilinmeyen bir ayrıntıyı ortaya çıkardığı için heyecanlı olan Mahmutoviç, gelen diğer bilgilerle yıkıldı. Velid Ahmetoviç'in Fransa'da yaşayan kız kardeşi Fatima Sulyiç, fotoğraftaki çocuğun kardeşi Velid olduğunu, ancak kardeşinin 2004 yılında bir trafik kazasında hayatını kaybettiğini açıkladı.

Fotoğrafla ilgili araştırmalara neden başladığını AA muhabirine anlatan gazeteci Muhammed Mahmutoviç, "Bu fotoğraf hayatım boyunca gördüğüm tüm fotoğraflar arasında bende en büyük etkiyi bırakan fotoğraftı. Aliya İzzetbegoviç Müzesi'nin Malmö'de düzenlediği bir promosyona katılmıştım. Burada bu meşhur fotoğrafla ilgili bilgi edindim. O zamanlarda gencin kimliği bilinmiyordu. Her ne pahasına olursa olsun geniş irtibat ağımı da kullanarak bu gencin kimliğini bulmayı kendime görev edindim. En sonunda gencin kız kardeşi benimle irtibata geçti" dedi.

Bu fotoğrafın bir daha tekrarlanamayacak kadar değerli olduğunu ifade eden Mahmutoviç, "Rahmetli Aliya İzzetbegoviç'in yüzünde merhamet ve acının izlerini görebiliyorsunuz. Bu fotoğrafın eşi benzeri yok. Bence böyle bir fotoğraf bir daha asla çekilemeyecek. Çünkü hepimiz günümüzdeki siyasi liderlerin nasıl davrandığını biliyoruz. Bir devlet başkanının çimlerin üzerinde kendisi gibi yalın ayak olan gencin yanına oturması gibi bir alçak gönüllülük örneği bence bir daha tekrarlanmayacaktır" diye konuştu.

"ÖLÜMÜNDEN ÖNCE ERDOĞAN'I ÇAĞIRDI VE ONA BOSNA HERSEK'E SAHİP ÇIKMASINI VASİYET ETTİ"

Aliya İzzetbegoviç'in oğlu Bakir İzzetbegoviç, babasının mezarını Türkiye'den çok fazla kişinin ziyaret ettiğini dile getirerek, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Sanırım bu, onun iyi bir Müslüman, entelektüel ve ülkesini zafere taşıyan bir savaşçı olmasından kaynaklanıyor. Babam İstanbul'u çok severdi. En çok gitmekten hoşlandığı şehirdi. Ardından o dönemde muhtemelen dünyanın en başarılı belediye başkanı olan, İstanbul'un kronik sorunlarını çözen karizmatik lider Recep Tayyip Erdoğan vardı. Daha sonra Türkiye'nin de sorunlarını çözen, öz güvenini ve demokrasiyi geri kazandıran başarılı bir başbakan oldu. Aliya, onu bu şekilde tanıdı."

Babasının ölümünden kısa süre önce hastanedeyken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından ziyaret edildiğini belirten İzzetbegoviç, "Ölümünden önce Erdoğan'ı çağırdı ve ona Bosna Hersek'e sahip çıkmasını vasiyet etti. Aliya İzzetbegoviç, Erdoğan'ın bu emaneti koruyacağına inanmıştı. Erdoğan, bu emaneti taşıyor ve bunu her zaman hatırlatıyor. Bu, rahmetli Aliya'nın, hayatının son anlarında yaptığı belki de en anlamlı şeylerden biriydi." ifadelerini kullandı.

Cenazesine farklı ülkelerden 150 binden fazla kişinin katıldığı Boşnak lider, vefatından önce "şehitlerin arasında mütevazi bir mezara defnedilmek istediğini" vasiyet etmesi üzerine Saraybosna'daki Kovaçi Şehitliği'ne gömüldü.

Fikir adamı kişiliğiyle de tanınan Aliya, ardında "Doğu ve Batı Arasında İslam", "İslam Deklarasyonu", "Özgürlüğe Kaçışım", "Tarihe Tanıklığım" ve "Köle Olmayacağız" gibi eserler bıraktı. 

 

KAYNAK : TRT Haber
Fatih Yoncalık Haber7.com - Haber editörü
Haber 7 - Fatih Yoncalık

Editör Hakkında

İstanbul Üniversitesi Fars Dili ve Edebiyatı bölümünden mezun olan Fatih Yoncalık, yüksek lisansını İstanbul Medeniyet Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümünde yaptı. Trakya Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümünde doktora programına devam eden Fatih Yoncalık, öğrenim hayatı boyunca muhtelif gazete ve dergilerde bilhassa dünya gündemi ve Orta Doğu üzerine çeşitli yayınlar yaptı. Meslek hayatına AKŞAM Gazetesi’nde başlayan Yoncalık, Eylül 2024’ten bu yana Haber7.com’da “Dış Haberler Editörü” olarak görev yapmaktadır.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR