Hindistan'dan ABD'ye soğuk duş: Hiçbir zaman kabul etmeyeceğiz
Hindistan Başbakanı Narendra Modi'den ABD Başkanı Trump'a mesaj var. Modi, Pakistan ile Keşmir konusunda yapılacak anlaşma için üçüncü tarafları kabul etmeyeceğini söyledi.
ABONE OLHindustan Times'ın haberine göre, Hindistan Dışişleri Bakanlığı Sekreteri Vikram Misri, Modi'nin Trump ile yaptığı telefon görüşmesine dair açıklama yaptı.
GEÇMİŞTEKİ 'KEŞMİR' KARARLARINI DEĞİŞTİRMEYECEKLER
Mısri, Modi'nin Trump'a Hindistan'ın geçmişte olduğu gibi şimdi de Pakistan ile Keşmir'e dair herhangi bir arabuluculuğu kabul etmediğini ve gelecekte de etmeyeceği mesajını ilettiğini aktardı.
Ayrıca, Misri açıklamasında, "Başbakan Modi, 7-10 Mayıs tarihlerindeki çatışmalarda ABD ile ticaret anlaşması ya da ABD arabuluculuğu gibi herhangi bir konunun hiçbir düzeyde gündeme gelmediğini açıkça ifade etti" dedi.
Misri, Hindistan'ın 7 Mayıs'ta başlattığı "Operasyon Sindoor"un, 22 Nisan'da Pahalgam'da düzenlenen ve 26 sivilin hayatını kaybettiği saldırıya karşılık olarak düzenlendiğini belirtti.
SONA GELİNMEDİ!
Çatışmaların sona ermesinin iki ülkenin genelkurmay başkanları arasında doğrudan kurulan temaslarla gerçekleştiğini vurgulayan Misri, Hindistan'ın bu süreci bir "ateşkes" olarak tanımlamadığını ve Operasyon Sindoor'un hala devam ettiğini kaydetti.
ABD BAŞKAN YARDIMCISINDAN TELEFON
ABD Başkan Yardımcısı JD Vance'in, 9 Mayıs gecesi Modi'yi arayarak Pakistan'ın büyük çaplı bir saldırı düzenleyebileceğini söylediğini aktaran Misri, Modi'nin bu durumda Hindistan'ın daha güçlü karşılık vereceğini net bir dille ifade ettiğini belirtti.
Modi ve Trump'ın görüşmesinde, ayrıca İsrail-İran gerilimi, Rusya-Ukrayna savaşı, Hint-Pasifik bölgesi ve QUAD (Dörtlü Güvenlik Diyaloğu) konuları da ele alındı.
TRUMP'TAN GELEN ULTİMATOM
Trump daha önce, 10 Mayıs'ta Hindistan ile Pakistan arasındaki çatışmaların sona erdiğini duyurmuş ve bu gelişmeyi ABD'nin arabuluculuğuyla gerçekleşen bir ateşkes olarak tanımlamıştı.
Başkan Trump, o tarihten bu yana birçok kez, iki tarafı savaşı durdurmaya kendisinin ikna ettiğini, hatta iki ülkeyi ticari yaptırımlarla tehdit ettiğini öne sürmüştü.