Türkiye'nin ayak sesleri Tel Aviv'i titretti: Israil basını Türkiye'nin yükselişini yazdı
Israil basını Türkiye'nin Afrika'daki hamlelerini hedef alan çarpıcı bir analiz yayınladı. Türkiye için 'İlk defa bir NATO üyesi kendi stratejik ekosistemine sahip oldu' diyen analist İsrail ve Yunanistan'ın kaygılarını gözler önüne serdi.
ABONE OLYunanistan medyasında yer alan ve İsrail kaynaklarına dayandırılan haberlere göre, Türkiye'nin savunma sanayiindeki atılımları ve sınır ötesi stratejik hamleleri Tel Aviv yönetimini endişelendirmeye devam ediyor. İsrailli savunma analisti Shay Gal, Türkiye'nin Somali'de yürüttüğü on yıllık projenin, Ankara'yı nükleer bir güce dönüştürme potansiyeli taşıdığını öne sürdü.
İSRAİL: TÜRKİYE DENGELERİ ALTÜST EDİYOR
Shay Gal, nükleer kapasiteye sahip bir Türkiye'nin sadece bölgesel dengeleri değiştirmekle kalmayacağını, aynı zamanda Ege'den Körfez'e kadar uzanan caydırıcılık mantığını da tamamen çökerteceğini savundu. Uluslararası toplumun Türkiye'nin bu hamlelerine sessiz kaldığını belirten İsrailli analist, bir NATO üyesi ülkenin sınırlarının çok ötesinde bu denli büyük bir güç projeksiyonu yapmasının olağan dışı olduğuna dikkat çekti.
Analizde, Türkiye'nin Somali'deki yoğun faaliyetlerinin çoğu gözlemci tarafından hatalı bir şekilde sadece ticari ve ekonomik olarak değerlendirildiği belirtildi. Gal'e göre gerçek çok daha farklı ve stratejik. Türkiye'nin NATO'nun gözlerinden uzak, Avrupa'nın müdahale edemeyeceği ve İran'ın kıskanacağı ikinci bir stratejik coğrafya inşa ettiğini belirten Gal, Somali'nin bir laboratuvar, Aden Körfezi ve Kızıldeniz koridorunun ise bir operasyon tiyatrosu olduğunu iddia etti.
NÜKLEER PROGRAM VE FÜZE İDDİALARI
İsrailli analist, Türkiye'nin füze test programının on yıllık bir proje olduğunu öne sürerek şu iddialarda bulundu: Rus tedariki ve şeffaf olmayan maddelerle Akkuyu'daki nükleer altyapı, askeri kanallar aracılığıyla entegre edilen Pakistan menşeili nükleer ve füze teknolojisi, Nijer üzerinden araştırılan uranyum rotaları ve şimdi de herhangi bir NATO kısıtlaması olmadan fırlatma sistemlerini test etmek için siyasi olarak zırhlandırılmış geniş bir Afrika kıyı şeridi.
NATO TARİHİNDE BİR İLK
Gal, NATO tarihinde ilk kez bir üye devletin ittifaka paralel bir stratejik ekosistem inşa ettiğini vurguladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Atina'ya karşı sergilediği füze doktrininin, Türkiye'nin genişleyen fırlatma koridorlarının Atina’yı da kapsadığını belirten analist, bu durumun mesafe, sensörler ve erken uyarı sistemlerini etkisiz hale getirebileceğini öne sürdü.
SOMALİ'DE DEVLET İÇİNDE DEVLET MODELİ
Türkiye'nin bu planları hayata geçirmek için Somali'yi bir nevi sözcüsü haline getirdiğini iddia eden Gal, Somali'nin egemenliğini devrettiğini öne sürdü. Türkiye'nin binlerce Somalili askeri eğittiği bir üs, ülkenin can damarlarını kontrol eden uzun vadeli imtiyazlara sahip havaalanı ve liman işletmeleri, Erdoğan'ın adını taşıyan bir hastane ve yarım asır sonra Somali'deki ilk yabancı banka olan bir Türk kamu bankası ile Ankara'nın Somali yönetiminde doğrudan erişim sağladığı belirtildi. Gal'e göre bu durum bir hayırseverlik değil, bir baskı aracı.
LİBYA MODELİ TEKRARLANIYOR
İsrailli analist, Türkiye'nin benzer bir yöntemi daha önce Libya'da da kullandığını hatırlattı. Libya'daki müdahalenin yarı kalıcı bir varlığa dönüştürüldüğünü, deniz yetki anlaşmaları, hava üsleri ve askeri eğitim anlaşmaları ile Türk askerinin 2026'ya kadar orada kalmasının sağlandığını belirten Gal, Somali'de de aynı araç setinin kullanıldığını ifade etti.
Haberin sonuç bölümünde, Yunan basını İsrail'in şu anda İran'dan sonra bölgedeki en büyük rakip olarak Türkiye'yi gördüğünü ve tehdit algılamasının en üst seviyeye çıktığını aktardı.