KKTC'de Kuran kursları neden basıldı?
KKTC Demokratik Haklar ve İnanç Platformu'nun, Kur'an kurslarına yapılan baskınlara ilişkin hazırladığı rapor, çarpıcı gerçekleri gün yüzüne çıkardı.
ABONE OLDışişleri Bakanı Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu'nun talebi üzerine yapılan çalışmada, polisin önceden haberdar olmasına rağmen baskınlara müdahale etmediği ileri sürülüyor. Hükümet ve Milli Eğitim Bakanlığı, baskınlara sessiz kalmakla eleştiriliyor. Eylemleri gerçekleştiren Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası üyelerinin ise dinî değerleri hedef göstererek, toplumsal çatışma çıkarmak istediklerine dikkat çekiliyor. Rapora göre, yasalara uygun faaliyet gösteren Kur'an kursları, devlet televizyonu BRTK'da kaçakmış gibi lanse edildi.
Öte yandan, kursların basıldığı 3 köydeki yaklaşık 100 veli ile çok sayıda sivil toplum kuruluşu, öğrencilerin eğitimlerinin engellendiği ve psikolojile-rinin bozulduğu gerekçesiyle başsavcılık ve po- lis müdürlüklerine şikâyette bulundu.
KTÖS üyelerini durdurmayan KKTC Polis Genel Müdürlüğü, askere bağlı olarak görev yapıyor. Bakan Davutoğlu, KKTC'de yaz dönemi Kur'an kurslarına yönelik baskınları mercek altına aldı. Davutoğlu'nun geçen ayki Kıbrıs ziyareti sırasında 20 sivil toplum kuruluşunun yer aldığı KKTC Demokratik Haklar ve İnanç Platformu'ndan ülkedeki 'din eğitimi' sorunuyla ilgili hazırlamasını istediği rapor tamamlandı. Lefkoşa'daki Türkiye Büyükelçiliği'ne teslim edilen rapor, ülkedeki yasal Kur'an kurslarını basan öğretmen sendikasının, hiçbir yaptırımla karşılaşmadığını gözler önüne serdi. KTÖS, Kuzey Kıbrıs'ta yasal mevzuata uygun faaliyette bulunan Akova köyündeki yaz Kur'an kursuna 3 Ağustos 2009 tarihinde baskın düzenlemişti. Rapora göre olaydan sonra KKTC Din İşleri Başkanı Yusuf Suiçmez, muhtemel başka bir saldırıya karşı KKTC Polis Genel Müdürlüğü'ne 4 Temmuz 2009'da yazılı başvuruda bulundu. Dilekçede, kursların faaliyetlerini engelleyen sendika üyelerine karşı önlem alınması talep edildi. Müracaattan kısa bir süre sonra sendika üyeleri, bu kez Değirmenlik köyü ve Alayköy'deki kursları bastı. Ders saatinde sınıflara girerek öğrenci ve öğretmenleri zor kullanarak dışarı çıkaran sendikacılara, güvenlik güçleri tarafından hiçbir müdahalede bulunulmadı. Sendika üyeleri, Alayköy'deki kursu basıp öğrencileri dışarı çıkardıktan sonra Kur'an-ı Kerim ve yardımcı din kitaplarını yere savurdu. Durumu kabullenemeyen öğrenci velileri ile sendikacılar arasında tartışma çıktı. Baskınlar konusunda kurs öğretmenlerine önceden bilgi veren polis, kursları basan sendikacılara hiçbir müdahalede bulunmadı. Baskınlar peş peşe devam ederken kursların faaliyetine izin veren Kıbrıs hükümeti ile Milli Eğitim Bakanlığı'nın yaşananlara sessiz kalması da manidar bulundu. Kursların basıldığı 3 köydeki yaklaşık 100 veli ile çok sayıda sivil toplum kuruluşu, öğrencilerin eğitimlerinin engellendiği ve psikolojilerinin bozulduğu gerekçesiyle başsavcılık ve polis müdürlüklerine şikâyette bulundu. Ancak 1 aydan fazla bir süre geçmesine rağmen şikâyetler hâlâ gündeme alınmadı.
DEVLET TELEVİZYONU BASKINLARA ALET EDİLDİ
Rapora göre KTÖS üyeleri, kursların kaçak olduğu görüntüsünü vermeye çalıştı. Devlet televizyonu BRTK da baskınlara alet edildi. Kanal, yaptığı yayınlarla kursların kaçakmış gibi yansıtılmasını sağladı. Din eğitiminin anayasa tarafından teminat altına alınmış temel hak ve özgürlüklerden olduğunun anlatıldığı raporun sonuç bölümünde ise şu değerlendirme yapıldı: "Halk tarafından talep edilen bir din eğitimi vardır. Müslüman bir çocuğun kendi dini akidelerini öğrenmesi kimseye zarar vermez. Bu dini eğitim de kimseye mecbur tutulmamaktadır. İsteyen, çocuğuna bu eğitimi aldırmakta hürdür."