Musevi Enstitüsü: Ermeni tsarısına karşı çıkılsın
Merkezi Washington'da bulunan düşünce kuruluşu Ulusal Güvenlik İşleri Musevi Enstitüsü (JINSA), 4 Martta ABD Temsilciler Meclisi Dışişleri Komitesinde görüşülecek Ermeni tasarısına karşı çıkılması ve tasarının yenilgiye uğratılması gerektiğini belirtti.
ABONE OLJINSA tarafından yayımlanan bir yazıda, 1915 olaylarıyla ilgili Ermeni tasarısının Kongreden geçmesinin, ABD Dışişleri Bakanlığı açısından Türk-Ermeni ilişkilerinin onarımına yardım teklifinde bulunmayı imkansız hale getirebileceği ifade edildi.
Ermeni tasarısının her yıl bu dönemlerde Kongreye gelmesine, "Tasarının gelmesi baharın habercisi" sözleriyle esprili bir vurgu yapılan yazıda şöyle denildi:
"Türkiye ile İsrail arasındaki siyasi ve güvenlik ilişkilerinin yükseldiği dönemde, 'örgütlü' Musevi toplumunun temsilcileri açısından, tasarıya karşı Türk dostlarının yararına konuşması kolaydı. Türk hükümeti, İsrail ile ilişkilerinden uzaklaşıp Suriye ile İran'a yöneldikçe, Musevi toplumu da örgütsel yeteneklerini, Batıya daha az eğilimli bir ülkenin gündemi yararına kullanmaya daha az istekli hale geldi."
Yazıda, "Bu koşullar altında Musevi toplumu için cazip olan, tasarıyı desteklemeyerek, aktif olarak da karşı çıkmayarak, 'göze batmayan' bir tavır sergilemek. Türk hükümeti için de muhtemelen eşit ölçüde cazip olan, eğer tasarı geçerse suçlanacak bir kişi aramak. Tahmin edin kim" ifadesi kullanıldı.
Her iki tarafça, tasarıya karşı çıkılmasının "sadakatin bir testi" olarak nitelendirilmesi ya da konunun alakasız alanlara bağlanmasının yanlış bir hareket olacağı görüşünün dile getirildiği yazıda, "Büyük ölçüde Ermeni Amerikan toplumu tarafından sahneye sürülen Ermeni tasarısına karşı çıkılmalı ve tasarı yenilgiye uğratılmalı" denildi. Ancak bunun nedenlerinin, Türk hükümetinin davranışları ve Türkiye-İsrail ya da Türk-Amerikan ilişkileriyle bir bağlantısının olmadığı ifade edilen yazıda şunlar kaydedildi:
"KONGRENİN İŞE KARIŞMASI KATKI SAĞLAMAYACAK"
"ABD Kongresi, başka zamanlarda başka halkların tarihinin tartışılacağı bir yer değildir. Brezilya'nın 19'uncu yüzyılda ABD'deki köleliği kınayan bir karar çıkarması ya da Letonya'nın 1812 Savaşıyla ilgili benzer bir karar alması kabul edilemez olurdu. Tarihimizin başarısızlıkları ve savaşlarımıza dair kararlar bizim sorumluluğumuzda olan bir şey. Aynı şekilde Osmanlı Türklerininkiyle ilgili çözümü de varisleri bulmalı, özellikle de şimdi.
Osmanlı ve Sovyet imparatorlukları şu anda yok; Türkiye ve Ermenistan bağımsız ülkeler. Hükümetlerinin ne tür anlayışların ve uzlaşıların mümkün olduğunu bulmaları gerekiyor. Kongrenin işe karışması katkı sağlamayacaktır."
"Türkiye ve Ermenistan'ın ikili ilişkiler doğrultusunda adımlar attığına, ancak geçen sonbaharda imzalanan protokollerin yıpranma belirtileri gösterdiğine ve iki ülkenin parlamentosunun da onay sürecini tamamlamadığına" dikkat çekilen yazıda, protokoller için arabuluculuk yapan İsviçre'nin bu süreçte yardımcı olabileceği belirtildi.
ABD'nin oynayabileceği rol bulunduğu ifade edilen yazıda, "Ancak Ermeni tasarısının Kongreden geçmesi, ABD Dışişleri Bakanlığının yardım teklifinde bulunmasını imkansız hale getirebilir. Şunu hatırlıyoruz ki, Türkiye, Hamas'ı Ankara'ya davet ettiğinde, İsrail ve komşuları arasında arabuluculuk yapma önerisi İsrail'de artık hoş karşılanmamıştı. Bu da bu hafta içinde Ermeni tasarısı Kongreye geldiğinde, ona karşı çıkmak için diğer bir nedeni oluşturuyor" denildi.