Esed'in 'terörist' diye katlettiği küçük çocuklar
Beşşar Esed'e bağlı silahlı güçlerin geçtiğimiz hafta Hama'nın Tiremse kasabasında gerçekleştirdiği katliamı 'teröristlere karşı' ilan etmesi üzerine, katliamın fotoğrafları yayımlandı.
ABONE OLSuriye rejimi ülkede ‘teröristlerle’ savaştığını savuna dursun, uluslararası basının ülkeden geçtiği resimler hiç de öyle olmadığını ortaya koyuyor. Dünya, Tiremse'deki katliamı tartışırken Hula kasabasında kimlerin hedef olduğu çok açıkça görülüyor. Güvenlik güçleri tarafından hedef alınan halkın çoğunun çocuk olduğu hastanelerde çekilen fotoğraflarda çok net. Bununla birlikte 200'e yakın insanın öldürüldüğü öne sürülen olayla ilgili, Suriye ise Hama'nın Tiremse kasabasında ordunun silahlı gruplara karşı operasyon düzenlediğini ve bölgede katliam yapılmadığını savundu. Suriye Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Cihad Makdisi silahlı grupların köyde barındığını ve burada kendilerine yönetim merkezi kurduğunu belirterek, güvenlik güçlerinin köylülerin talebi üzerine köye askeri operasyon düzenlediğini söyledi. Şam 'askeri operasyonda' ağır silahların kullanıldığı yönündeki haberleri reddetti. Güvenlik güçlerinin sadece hafif silahlar kullandığını ve beş binayı hedef aldığını ifade eden Makdisi, Tiremse'de 39 kişinin hayatını kaybettiğini, bunlardan ikisi hariç hepsinin silahlı kişiler olduğunu belirtti.
Annan 'acele' yorum yapıyor
Şam ayrıca BM ve Arap Birliği elçisi Kofi Annan'ı "acele" yorum yapmakla suçlayarak, operasyonda sadece zırhlı askeri nakil araçları ve hafif silahların kullanıldığını belirtti. Suriyeli isyancılar Perşembe günü, Tiremse köyünde 200'ü aşkın sivilin Suriye ordusu ve onlara destek veren milisler tarafından katledildiğini iddia etmişti. Olayın ardından, Tiremse'ye giden BM'ye bağlı bir gözlem ekibi de operasyon sırasında ağır silah, havan topu ve küçük silahlar kullanıldığı yönünde bir açıklama yapmıştı.
'Ülke trajik bir sona gidiyor'
Bu arada 'devrimin yanında yer alacağım' diyerek istifa eden ilk diplomat Suriye'nin Bağdat Büyükelçisi Nevaf El Faris, ülkesini 'trajik ve inanılmaz' yıkıma gittiğini gördüğü için kendisini muhalet hareketine ait hissettiğini belirtti. El Faris, İngiliz Telegraph gazetesindeki röpartajında Esad'ın babasından devraldığı şiddet tutkusunu devam ettirtiğini ve 'kendi dünyasında yaşadığını' söyledi. Devlet binalarına yapılan saldırıların bizzat rejim tarafından yapıldığını söyleyen Faris, " Bombalamalar öncesi binalar boşaltılıyor ve hiçbir istihbarat görevlisi ölmüyor. Ölenler yoldan geçen masum insanlar" diyerek daha önce istihbarat binalarına yapılan saldırıların bu şekilde olduğunu iddia etti. Faris, diğer diplomatlara da Esad' ı terk etmeleri çağrısı da yaptı.
Çelik'ten Halepçe hatırlatması
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Dış İlişkiler Başkanı Ömer Çelik, dünya üzerindeki bütün siyasi partilerin Suriye'deki 'Esad Rejimi'ne karşı ortak bir tavır alması çağrısında bulunarak, Esad'a güçlü bir mesaj verilmesi gerektiğini söyledi. Tarihteki acı olaylardan ders alınmadığı gibi tarihin tekerrür ettiğini vurgulayan Çelik, uluslararası toplumu ivedilikle ortak bir tavır almaya çağırıp, BM Güvenlik Konseyi'ni artık varoluş nedenini yerine getirmesi gerektiğini söyledi. Suriye rejiminin kimyasal silahları Hama yakınlarına kadar getirdiği haberlerini aldıklarını da ifade eden Çelik, "Halepçe'den daha büyük bir katliam hazırlığı içinde olduğu duyuluyor" dedi.
'Ortadoğu'nun Prenses Diana'sı keyfini bozmuyor
Suriye'den gelen katliam haberleri dünyanın bütün dikkatini bu ülkeye çevirirken, Devlet Başkanı Beşar Esad'ın İngiltere doğumlu eşi Esma Esad'ın keyfinden birşey kaybetmediği ve Londra'nın pahalı mağazalarından alışverişine devam ettiği ortaya çıktı. Wikileaks tarafından ele geçirilen belgelerde, 'Ortadoğu'nun Prenses Diana'sı lakabına sahip olan Esma'nın ülkenin sivil savaşa sürüklenmesine aldırmadan yaklaşık 600 bin lira değerinde lüks eşyalar aldığı gözüküyor. İngiltere doğumlu Esma'nın Londra'nın en pahalı semti olan Chelsea'nin mağazalarında lüks masa ve sandalyelerden mumluklara ve pahalı avizelere ve pahalı halılara kadar lüks eşyalar sipariş etmesi daha önce hacklenen maillerinden sonra şimdi de Wikileaks belgeleri ile de ortaya çıkmış oldu. AB ise geçtiğimiz aylarda aldığı yaptırım kararları ile Esad ailesinin yurtdışı alışverişlerini engelleme kararı almıştı.