Mustafa Kutlu'ya Tahran'da büyük ilgi

İranlı ve Türk yazarların katıldığı panelde Mustafa Kutlu'nun hikayeciliği ele alındı. Kutlu'nun Uzun Hikaye adlı eseri Farsça'ya çevrildi.

ABONE OL
GİRİŞ 03.06.2014 14:41 GÜNCELLEME 03.06.2014 14:43 Edebiyat
Mustafa Kutlu'ya Tahran'da büyük ilgi

Yunus Emre Enstitüsü'nün Tahran şubesinde İranlı ve Türk yazarların katıldığı bir panelde ise Mustafa Kutlu'nun hikayeciliği ve Uzun Hikaye kitabı ele alındı.

Geçtiğimiz hafta İran'ın başkenti Tahran'da Yunus Emre Enstitüsü tarafından düzenlenen Türkiye'den Renkler ve Sesler programı çerçevesinde Mustafa Kutlu'nun Uzun Hikaye adlı eseri üzerine Türk ve İranlı yazarların katıldığı bir panel düzenlendi. Yunus Emre Enstitüsü'nde düzenlenen panele katılan Necip Tosun, Aykut Ertuğrul, Zehra Krosravi ve Ahmad Abulfathi, Mustafa Kutlu'nun hikayeciliğini masaya yatırdı. Panel sonrasında ise ilk kez Farsça'ya çevrilen Uzun Hikaye kitabı katılımcılara hediye edildi. Ayrıca Mustafa Kutlu'nun aynı eserinden yola çıkılarak Osman Sınav tarafından çekilen Uzun Hikaye filmi de İranlı izleyiciyle buluştu. Hem film gösterimine hem de panele katılım oldukça yoğundu.

BENİM İLK UZUN HİKAYEM

Yeni Şafak gazetesi yazarlarından hikayeci Mustafa Kutlu'nun Uzun Hikaye kitabının konuşulduğu panel öncesi Mustafa Kutlu ile yapılan kısa bir röportaja da yer verildi. Kutlu, röportajda şunları söyledi: "Uzun Hikaye benim ilk uzun hikayemdir. Benim küçüklüğüm de beş altı yaşlarımda bir tren istasyonunda yalnız bir çocuk olarak geçtiği için trenlere karşı zaafım vardır. Belki de ben istemeden trenler benim kitabıma girmiş oldular. O tren istasyonunda tabiatın içinde bir küçük çocuk olarak yetiştim. Dolayısıyla bende büyük bir tabiat aşkı da vardır. Maalesef hayat bana bir oyun oynadı. Bu tabiat aşkıyla için için yanan biri olarak maalesef yazarlığımın 40 yılını dört duvar arasında kitaplar okuyarak, yazılar yazarak geçirmek zorunda kaldım. Saksılarda yetiştirdiğim çiçeklerle yetinmeye çalışıyorum. Uzun Hikaye'nin uzunluğu burada bitmez. Anadolu coğrafyasının ve o tren düdüklerinin, tren raylarının uzandığı bölgelere kadar onlar gittikçe ben de giderim.'

TAŞRAYI ANLAMA KILAVUZU

Panele katılan yazar Necip Tosun, 44 yıldır hikaye yazan Kutlu'nun öykülerinin Türkiye'nin dünden bugüne geçirdiği değişime ayna tuttuğunu söyledi. Aynı zamanda Kutlu'nun hikayelerinde kullandığı dilin görselliğine de değinen Tosun, hikayelerinde okuyucuya sinema tadını yaşattığını dile getirdi. Yazar Aykut Ertuğrul ise, Kutlu'nun hikayelerinde tevekkül ve şükürün öne çıktığını belirtti. Ertuğrul, taşrada doğmuş taşrayı seven bir yazar olarak Kutlu'nun taşrada yaşayan insan profillerini başarılı bir dille hikayelerine aktardığını sözlerine ekledi. İranlı akademisyen Zahra Khosravi ve yazar Ahmad Abulfathi ise Uzun Hikaye kitabını öykücülüğün metodu açısından ele alan birer konuşma yaptılar. Öte yandan Mustafa Kutlu'nun daha önce de Mavi Kuş ve Bu Böyledir adlı iki hikaye kitabı Farsça'ya çevrilmişti.

Filmin sonunda Ali hidayete niçin ermedi?

İran'ın başkenti Tahran'da düzenlenen Türkiye'den Renkler ve Sesler programı kapsamında Osman Sınav'ın aynı adla sinemaya uyarladığı film İranlı sinemaseverlerle buluştu. Filme İranlı seyirciler büyük ilgi gösterdi.

Filmin gösteriminden bir gün sonra düzenlenen panelde konuşan öykü yazarı ve eleştirmen Necip Tosun, filmin sonuyla kitabın sonu arasındaki farka vurgu yaptı. Çevresi tarafından sosyalist olarak tanınan ve yazdığı yazılar yüzünden hapse giren hikayenin kahramanının cezaevinde ideolojik anlamda değişim geçirerek 'hidayete erdiğine' dair ayrıntıyı hatırlatan Tosun, ancak filmde bu sondan kaçınıldığına dikkat çekti.

Kutlu'nun dili oldukça sade

Mustafa Kutlu'nun Uzun Hikaye kitabının Farsça çevirisi Afraz Yayınları tarafından basıldı. Kitabın çevirmeni Tehmine Şeyhi aslen Türkmen. Türkiye Türkçesi'ni 2005'te öğrenmeye başlayan Şeyhi, Tahran'de yüksek lisansını ve doktorasını dil bilimi üzerine yapmış. 'Kutlu'nun sade bir anlatımı olduğu için çeviri konusunda bir sıkıntı yaşamadım' diyen Şeyhi, bazı yerel kelime ve deyimlerin çevirisinde ise Türklerden yardım aldığını dile getiriyor.

KAYNAK : Yeni Şafak