Bir dünya yazarı olarak Cengiz Aytmatov
Türk dünyasının uluslararası literatüre en büyük armağanlarından Cengiz Aytmatov aramızdan ayrılalı üç yıl oldu. Aytmatov’un yerelden evrensele uzanan edebi varlığının etkileri ise devam ediyor.
ABONE OLDR. MUSTAFA ÇETİN'in haber yorumu
AYTMATOV herkes tarafından bir şekilde anlaşılan ama her yönüyle tam manasıyla kavranamayan bir yazardır. Görüşlerinin tamamı yerine bir veya birkaç satır veya eserine dayandırılarak yapılan yorumlarla yazar ancak bir ya da birkaç yönüyle tanınmakta ve tanıtılmaktadır. Vefatına kadar kendini insanlığa adayan, her fırsatta merkeze insanı koyan tavrını değiştirmeyen yazar, vefatının ardından sadece bir veya birkaç yönünün ön plana çıkarıldığı bir yazar haline gelmiştir. Burada yapılanların yanlış olduğunu değil eksik olduğunu söylemeye çalıştığımız belirtmekte yarar var.
Bir anlamda içimizden çıkmış bir dünya yazarı olan Aytmatov, güncel tabirle “Marka” olmuş, bir değerdir. Dolayısıyla onun yerel yaklaşımlarla değil, küresel yaklaşımlarla ele alınması gerekir. Yazar, Kırgız coğrafyasından yetişmiş, Sovyet ve Rus edebiyatıyla beslenmiş, çevre bilincinden siyasete, bilimden din ve din anlayışlarına, aşktan vatan ve millet bilincine kadar pek çok konuda çığır açan ve kabul gören kavrama imza atmıştır. Edebiyata kazandırdıkları aşılamaz zirveler olarak dünya literatüründeki yerlerini almıştır. Onun “Yerel kalarak küresel” olmayı hedefleyen ve başaran tavrı izlenmeli, dar çerçeveler yerine geniş çerçevelerin peşinde olunmalıdır.
Bir “Aytmatovizm” den söz edilebilir. Ama bu, bilinen bütün masa başı “İzm”leri yok sayan, “Her şeyden önce insan” diyen, insanı ve değişimini izleyen, her haliyle insanı seven bir anlayıştır. Onun yolu, “İzm”lerin şekillendirdiği “Yapay” insan tavrının değil, hataları, doğruları, insan halleriyle “İnsan”ın peşindedir. O, bize insanlar tarafından izlenmeyi değil, insanı izlemeyi öğretmiştir. Yani bütün “İzm”lere karşı tavır almıştır.
Bilindiği gibi yazar “Nobel Edebiyat Ödülü” sahibi değildir. Yine bilindiği gibi bu yazarın eksikliği değildir. Bu doğrudan akademisyenlerin, üniversitelerin, yazarla ilgili görüş beyan edenlerin, hatta Türkiye ve Kırgızistan gibi ülkelerin gerekli hassasiyeti göstermekteki ihmalleriyle ilgilidir.
Aytmatov için yapılanlar yetersiz
Yazarın vefatının ardından geçen süre zarfında yapılan çalışmaların onun dünyadaki konumuna katkı sağlamadığı gibi mevcut konumunu zayıflattığı bile söylenebilir. Birkaç uluslararası sempozyum dışında yazar vefat yıldönümlerinde anılır hale gelmiştir. Daha doğrusu getirilmiştir. Yazarla ilgili yapılanlar yetersiz veya eksiktir.
Dünyayı kucaklayan enstitüler, her ülkede yazarla ilgili yapılanları, söylenenleri, yayınlanan eserlerini takip eden, bunları bir merkeze aktaran ve herkesle paylaşan gönüllü veya kurumsal yapılanmalara ihtiyaç vardır. www.aytmatov.org sitesi bir gönüllü tavrıyla yazarı her yönüyle, herkesle paylaşmayı amaçlamaktadır. Ama bu konuda kurumsallaşmaya ihtiyaç vardır. Bu coğrafyadan, Aytmatov’un “Vizyon” ve “Misyon”una sahip bir değerin yakın zamanda çıkacağını söylemek zordur. Bu konuda yeni yapılanmalara ihtiyaç olduğu apaçık görülmektedir.
Yazarın Türkiye’de basılan eserlerinin sayısı her dönemde ortalamanın üstünde olmuş, yeni okuyucular kazanmış ve her zaman sevilmiştir. Bu durum bugün de devam etmektedir. Ama uluslararası yayın ve baskı sayılarına bakıldığında dünya genelinde bir düşüş gözlenmektedir. Bu yayınlar artırılmalı ve benzer çalışmaları destekleyen fonlar oluşturulmalı, eserlerinin baskılarından elde edilen gelirler sadece yazar ve eserleri için harcanmalıdır. Ancak bu sayede yazarın mevcut konumu korunabilir ve gelecek kuşaklara yazar ve dünyası aktarılabilir. Yazarı saygı ve rahmetle anıyoruz.
YEREL DEĞİL EVRENSEL
Aytmatov, yerel değil, evrensel yaklaşımlarla ele alınması gereken bir yazardır.