Saçlara şekil vererek geçen ömür
Edirne'de yaşayan 81 yaşındaki berber Şükrü İzci, 68 yıldır elinden bırakmadığı makası ile müşterilerinin saçlarına şekil veriyor.
ABONE OLİzci, sanat okuluna devam etmeyince 13 yaşındayken mesleğe çırak olarak adım attı.
Çıraklık ve kalfalık dönemlerinin ardından 1959 yılında kendi dükkanını açan İzci, o günden bu yana dükkanının dekorunda hiçbir değişiklik yapmadı.
İzci, kentin en işlek caddelerinden Saraçlar Caddesi'nde süslü vitrinlerin arasında bulunan, dekoru eskilerden kalma 15 metrekarelik dükkanında müşterilerine hizmet vermeyi sürdürüyor.
Çırak olarak başladığı mesleği sürdürmesinde dönemin valisini tıraş etmesi etkili olan İzci, dükkanının dekoru, tıraş stilleri ve kullandığı malzemelerle geçmişi adeta günümüze taşıyor.
- "Mesleğimiz çok ince"
İzci, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 1949 yılında sanat okuluna gittiğini, daha sonra okulu bırakmak zorunda kaldığını söyledi.
Ailesine katkıda bulunmak için o dönem "bahşişi bol" olması nedeniyle berberliğe yöneldiğini anlatan İzci, 68 yıldır mesleğini severek sürdürdüğünü dile getirdi.
İzci, ilk yıllarda zorlansa da mesleği sürdürmesinde dönemin valisini tıraş etmesinin etkiliği olduğunu aktararak, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Meslekte beni en çok teşvik eden olay; 16 yaşındayken daha ustam bana makası yeni vermeye başlamıştı, o zaman müşterilerimiz üst düzey yöneticilerdi. Dönemin Valisi Emin Akıncı ustama gelip 'İbrahim bu çocuk beni tıraş edecek.' dedi. Ustam da 'Bu çocuğa daha yeni makas verdik, nasıl olur?' dediği zaman Vali bey, 'Bu çocuk tıraş etmeden nasıl öğrenir?' dedi. O tıraştan sonra ben bu mesleğe bağlandım, 68 yıldır da ayrılamıyorum."
Çıraklık ve kalfalık dönemlerinin ardından 1959 yılında kendi dükkanını açtığını ifade eden İzci, o günden bu yana dükkanın dekorunda hiçbir değişiklik yapmadığını belirtti.
İki dönem Edirne Berberler Odası Başkanlığı yaptığını ve çok sayıda çırak yetiştirdiğini anlatan İzci, tüm çalışanlarına iyi bir esnafın dürüst ve güler yüzlü olmasını gerektiğini söylediğini kaydetti.
Kendi yaşıtlarındaki "sadık" müşterilerinin varlığıyla mesleğini sürdüren İzci, "Mesleği bırakmayı düşünmüyorum ama meslek beni bırakacak artık galiba. Ben buraya yaşamak için geliyorum. Allah'a şükürler olsun geçinecek durumum var. Ama buraya gelip gitmek, insanlarla sohbet etmek, mesleğimi yapmak beni mutlu ediyor. Ben buraya yaşamak için geliyorum, para kazanmak için değil. Bayramda 3-4 gün evde kalınca deli oluyorum sıkıntıdan.
Klasik model tıraş ediyorum. Yeni modelleri hiç iyi görmüyorum. Sadece taklit edip yapıyorlar. Saç kişilik demektir. Bir berber isterse müşterisini zayıf ya da şişman gösterebilir. O kadar incedir bizim mesleğimiz. Şimdiki tıraşlar jöle tıraşı ve fön tıraşı. Çoğu tıraşlar makineyle yapılıyor. Makas kullanmak bilek ister." değerlendirmesinde bulundu.