Korunmaya muhtaç çocukların ŞEFKAT YUVALARI - "Kaybettiğim kızlarımın sevgisini onda buldum"

Emekli müzik öğretmeni 60 yaşındaki Tuncay İşbilen, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bir kız çocuğunun 1980'de, diğerinin ise 1998'de hastalık nedeniyle bebekken hayatını kaybettiğini söyledi.

Sonra iki oğlu olduğunu aktaran İşbilen, yıllarca kız çocuk özlemi çektiklerini dile getirdi.

Edirne'de 15 yıl önce çocuk evinde düzenlenen bir etkinliğe katıldıklarını anlatan İşbilen, konuşmasına şöyle devam etti:

"Çocuk sitesinde 2 yaşlarında bir kız çocuğu vardı, bacağıma sarıldı, hastaydı kucağıma aldım, ona süt içirdim, kek yedirdim. Bana 'baba' dedi. İçim bir hoş oldu. Bunun akabinde hemen eşimi çağırdım. 'Buradaki 15 çocuktan biri bana baba dedi, bulabilir misin?' diye sordum. Sanki kalbimize yazılmış. Eşim de 2 yaşındaki o çocuğu gösterdi. Kucağımıza aldık, gözyaşlarımız birbirine karıştı. Bu sevgi ilk günkü gibi devam ediyor. Kaybettiğimiz kızlarımın sevgisini onda buldum."

Yaklaşık 10 yıl küçük kızın gönüllü ailesi olduktan sonra kurum kararıyla koruyucu ailesi olduklarını ifade eden İşbilen, 5 yıldır birlikte yaşadıkları kızını çok sevdiğini anlattı.

- Gönüllü ailelik de yapıyorlar

Tuncay İşbilen, gönüllü ailesi oldukları bir kızlarının daha olduğunu belirterek, "Gönüllü ailesi olduğumuz 26 yaşındaki kızımız da üniversiteyi okudu, iş sahibi oldu. Kısmeti çıktı ve damadın ailesi bizden istedi kızımızı. İnşallah yakın bir zamanda da yuva kuracak." dedi.

İnsan yetiştirmenin her şeyden daha önemli olduğunu anlatan İşbilen, Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü yetkililerinin de yıllardır kendilerine her anlamda destek olduğunu dile getirdi.

Emekli sınıf öğretmeni 57 yaşındaki Saadet İşbilen de kız çocuk özlemlerinin koruyucu aile olarak dindirdiklerini belirtti.

Emekli olunca hayır işi yapmayı istediklerini anlatan İşbilen, "Daha önce de iki kız evladımı kaybettiğim için çocuk almayı düşünüyordum. Kısmet emekli olduktan sonra oldu. Hem hayır yaptık hem de kız evlatlar yetiştirdik. Koruyucu ailesi olduğumuz küçük kızım 17 yaşında sağlık kolejine gidiyor, hemşire olacak. 26 yaşındaki gönüllü ailesi olduğumuz diğer kızımız ise devlet memuru oldu. İkisini de öz evlat gibi çok seviyorum." ifadelerini kullandı.

Ailesini çok sevdiğini anlatan genç kız, anne ve babasının her zaman yanında kendisine destek olduğunu söyledi.

İşbilen ailesini öz ailesi gibi hissettiğini anlatan genç kız, "Benim her sorunum, isteğimle ilgilendiler, öz evlatlarından ayrı tutmadılar. Eğitim, işe girme, evliliğe adım atma sürecim olsun her zaman yanımda oldular. Onlara ne kadar teşekkür etsem azdır." dedi.

- "En ideal ortam aile"

Edirne Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Bilgin Özbaş da bir çocuğun yetişebileceği en iyi ortamın aile ortamı olduğunu söyledi.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı olarak kurum bakımındaki çocukların her türlü ihtiyaçlarını karşıladıklarını belirten Özbaş, şunları kaydetti:

"Barınma, yeme, içme, eğitim ve bunun gibi birçok ihtiyaçlarını karşılıyoruz ama çocukların aile sıcaklığını yaşatmakta zaman zaman zorluklar yaşıyoruz. Bir çocuğun yetişebileceği en ideal ortam aile olduğu için çocuklarımızın koruyucu aileler tarafından bakılmasını, aile sıcaklığında yetişmesini istiyoruz. Anne ve baba rol modelini görsünler istiyoruz. Edirne'de 61 çocuk koruyucu ailelerin yanında bakılmaktadır. Nüfusumuza göre ilk üçte yer alıyoruz. Koruyucu ailelerimiz çocuklarımıza hem anne hemde baba oluyorlar. Onlar her türlü övgüyü hak ediyorlar."