LGS'den bir gün önce bu hatayı yapmayın! Uzman isimden uyarı var...

5 Haziran Pazar günü 1 milyon 200 bini aşkın öğrenci Liselere Geçiş Sınavı'na (LGS 2022) girecek. Uzunca bir süredir sınav maratonu içerisindeki öğrenciler, emeklerinin karşılığını alabilmek için 155 dakika boyunca ter dökecek. Bu sebeple, sınav anında yaşanabilecek herhangi bir olumsuzluğa karşı dikkatli olmak gerekiyor. Şefkat Okulları'ndan Rehber Öğretmen ve Eğitim Koçu Kübra Tepehan, LGS öncesindeki kritik sürece yönelik Haber7.com'a özel açıklamalarda bulundu.

ABONE OL
GİRİŞ 03.06.2022 16:04 GÜNCELLEME 03.06.2022 16:04 EĞİTİM ÖĞRETİM
LGS'den bir gün önce bu hatayı yapmayın! Uzman isimden uyarı var...

Ortaokul 8'inci sınıf kademesindeki 1 milyon 200 bini aşkın öğrenci, bu Pazar günü Liselere Geçiş Sınavı'na girecek. Sınavın ilk oturumu sabah saat 09.30'da, ikinci oturumu da 11.30'da yapılacak. İlk oturumda sözel alandan, ikinci oturumda da sayısal alandan sorular yer alıyor. 

Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, sınav sisteminde herhangi bir değişiklik olmadığı belirterek; bu yıl da 90 soru sorulacağını aktarmıştı. Öğrenciler sözel alandan 50 soruyu 75 dakikada, sayısala alandaki 40 soruyu 80 dakikada cevaplandırmaya çalışacak. Yani, toplamda 155 dakikalık süreleri bulunuyor. Sınavın akabinde bu kez sonuçlar beklenecek ve tercih dönemi başlayacak.

Sınav sonucu ne kadar iyi olursa, öğrencinin lise öğrenimini alacağı kurum da olumlu anlamda değişiklik gösterebiliyor. Bu sebeple, sınavı etkileyebilecek tüm olumsuzluklardan uzak kalınması bizzat uzmanlar tarafından öneriliyor. Şefkat Okulları'ndan Rehber Öğretmen ve Eğitim Koçu Kübra Tepehan, konuya ilişkin Haber7.com'a özel açıklamalarda bulundu. İşte, Tepehan'ın açıklamalarından satır başlıkları...

SINAVDAN ÖNCEKİ SÜREÇ

Sınava az bir süre kaldı. Öğrencilerime her zaman “Sınava bir gün kala artık her şeyden elinizi eteğinizi çekmeniz gerekiyor” diyorum. Bazı öğrenciler son güne kadar deneme çözmek istiyor. Bu doğru bir davranış değil. Kafa karışıklığı, kaygı ve heyecanı arttıran bir durum.

Yani, cumartesi gününü ailenizle birlikte verimli ve mutlu bir şekilde geçirmenizde fayda var diyorum. O gün öğrencilerimiz deniz havası alabilir. Aileleriyle beraber kahvaltı yapabilir. Ama sınava dair konuşmaların yapılmaması gerekiyor. Sınava dair söylenecek her şey sınav kaygısını arttırabilir. Sınava dair konuşmalar olumlu bir şekilde olsa dahi olumsuz bir şekilde geri dönebiliyor. O yüzden öğrencilerimiz bir gün kala ders çalışmayı bırakmalı.

Cumartesi akşamı eve döndüklerinde, öğrencilerimizin aileleriyle yiyecekleri yemek bir önceki günden farklı olmamalı. Örnek veriyorum, “O akşam farklı bir yemek deneyelim. Baharat türü deneyelim. Gazlı bir içecek içelim. Ya da kafein tarzı ürünler tüketelim” gibi bir duruma girmesinler. Yani o akşam, olağanüstü bir akşam olmasın.

Uyku saatinde, bir sene içerisinde uyudukları saat diliminden farklı bir saatte uyumak gibi bir girişimde bulunulmasın. Öğrenci 22’de yatıyorsa, o gün de 22’de yatmalı. Öğrencimizin muhakkak 8 saat uyku almış olmalı. Muhakkak uyku düzenlerine, sağlıklarına ve yediklerine dikkat etmeli.

Öğrencilerimiz sabah 8 gibi kalkıp, kahvaltılarını yapıp; akşamından giyecekleri kıyafetlerini, silgisini, kalemini, kimlik kartını hazırlamalı. Sabah muhakkak kahvaltı yaparak sınava girmeleri gerekiyor.

Sınava girecekleri okula da çok çok erken bir saatte gelmemeli. Bu durum kaygıyı tetikleyebilir. Sınava vaktinde gelmeleri gerekiyor. Saat 08.45 veya 09.00’da binada olmaları yeterli olacaktır. Geç de kalmamalılar. Son 15 dakika kala sınava alınmıyor.

KONSANTRASYON

Odaklanma, başarının en büyük anahtarı. Bu odaklanma farklı yerlere kaydığında konsantrasyon tamamıyla bozulabiliyor. Sınav bizim bilgimizi ölçerken, heyecanımızı ve kaygımızı da ölçüyor. Sınav başlarında heyecanlanabiliriz. Kaygı duyabiliriz. Bu bütün öğrencilerde var olan ve olması gereken bir duygu. Konsantrasyonu da sağlayan bir etken aynı zamanda. Tabii bunun aşırısı çok daha farklı senaryolara sebep olabiliyor ama bunun olması gerekiyor.

Konsantrasyon için başkalarının kağıdıyla değil de kendi kağıdımızla ilgileneceğiz. Her öğrencinin soru çözme becerisi birbirinden farklı olabilir. Bazı öğrenciler atlayarak çözebilir. Bu durumda öğrencide “Ben vakit kaybediyorum. Ben çözemiyorum” algısı oluşmaktadır. “Benim kitapçığım burada. Benim sorulara bakış açım farklı. Kendimi sınav anında başkalarıyla kıyaslamayacağım” demek gerekiyor.

Her soruda bir zamana bakmasınlar. Kaygıyı arttırmamak için her beş soruda bir zamana bakabilirler. Öğrencilere tavsiyem, sınav anında sorularla inatlaşmasınlar. Bu inatlaşmak, zamanı etkin ve verimli bir şekilde kullanmaya engel olabilir. Çok gerginleştikleri an kalemi, kâğıdı bıraksınlar. Böyle bir yaslansınlar sıralarına. Gözlerini kapatıp 30 saniye burundan nefes alıp ağızdan nefes versinler. Bunu vakit kaybı olarak görmemek lazım. Ölü bir vakit olarak düşünmesinler. Birçok soruyu bu şekilde kazanabilirler.

SINAV ANI YAŞANAN RAHATSIZLIKLAR

Bunda da fiziksel kaygılar aslında sınav zamanında değil, sınavdan önceki evrede de öne çıkabiliyor. Bu çok ileri evrede olduğunda gerekli yönlendirmeleri yapabiliyoruz öğrencilerimize. Ama sınav anında böyle bir durumla karşılaşan öğrencilerime diyafram nefesini öneriyorum.

Diyafram nefesi, birkaç defa burnundan nefes alınıp ağızdan verilmesi, arkasından 3-4 saniye nefes tutup geri verilmesi şeklinde tanımlanabilir. Bu nefes türü, öğrencimizin o anki tüm kaygılarını normale döndürecektir. Bunu muhakkak yapsınlar. Diyafram egzersizi yaptıkları anda o anki yaşamış oldukları sorunla başa çıkabilirler.

CEVAP KAĞIDINDA KAYDIRMA YAŞANMASI

Kaydırma hatası genellikle şu şekilde yapılabiliyor. Sözel kitapçık geldiğinde sözeli tamamen çözüp sonra işaretlemeye kalktıklarında, eğer zaman kısıtlıysa orada hata yapma katsayıları artıyor maalesef.

50 soru içerisinde zaten bir de yapamadıkları soruyu da katarsak, örnek veriyorum; 4’üncü soruyu yapmayıp 5’inci soruyu yaptıkları takdirde, 5’inci soruyu 4’e yazabiliyorlar. Sonrasında zaten kaydırma gelecektir.

Benim onlara tavsiyem, genellikle her soruda işaretleme yapılması olacaktır. Veya bir sayfada 4 soru varsa onları çözdükten sonra cevap kağıdına işleyebilir. Ama toplu olarak yapmak kaydırma riskini çok daha fazla arttırıyor.

EBEVEYNİN ROLÜ

Çocuklar kadar aileler de bu süreçte yıprandılar. Onları çok iyi anlıyoruz ama bu süreçte çocuklar bizlerden daha çok ailelerinden destek, ilgi, şefkat ve merhamet bekliyor. Öğrenciler sınavdan çıktıkları anda, eğer sınava dair bir açıklama yapmak isterlerse dinlesinler.

Ama sınavdan çıktıktan sonra baktınız ki morali bozuk, modu düşük, belli ki sınavı kötü geçmiş. Bunu sormanıza gerek yok. Sınava dair konuşmak istemiyorsa onunla konuşmanızın olumlu bir tarafı olmayacaktır. Çocuklarımızla iletişimimizin bir sınav için bozulmaması lazım. Çünkü bu süreçte alınabilecek yaralar, darbeler daha sonra farklı bir şekilde karşımıza çıkabiliyor.