YÖK Başkanı Saraç: Yeni bir nesil yetişecek
YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç ''Türkiye'nin üniversite mezunu, yetişmiş insan profili değişiyor. Bu önemli, olumlu bir sosyolojik süreç. Türkiye'de ebeveynlerinden farklı yeni bir nesil yetişecek.'' dedi.
ABONE OLYÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç yaptığı açıklamada, "Türkiye'de üniversitelerde okuyan öğrencilerimizin ebeveynlerinin yüzde 73'ünün üniversite mezunu olmadığını görüyoruz. Avrupa Yükseköğretim Alanı üye ülkelerindeki genel eğilimden farklı olarak, Türkiye'de ebeveynleri yükseköğrenim görmemiş ailelerden gelen bireylerin üniversite eğitimi alma oranı Avrupa ülkelerine göre çok daha fazla.
Ülkemizde yükseköğretim derecesine sahip 45-64 yaşlarındaki nüfusun oranı yüzde 9,3. Yükseköğretime yeni başlayan ve ebeveynleri yükseköğretim derecesine sahip olan nüfus oranı da yüzde 20. Bu veriler gösteriyor ki, ülkemizde üniversite eğitimi almamış ailelerden gelen bireyler de yükseköğretime katılım sağlayabiliyor."
Avrupa genelindeki yükseköğretim öğrencileri içinde, ebeveynleri üniversite mezunu olmayanların oranı yüzde 47 olarak tespit edildi. Bu oranın en düşük olduğu ülkeler sırasıyla yüzde 22 ile Norveç, yüzde 25 ile Danimarka ve yüzde 27 ile Almanya. Ebeveynleri üniversite mezunu olmayan üniversite öğrencisi oranının en yüksek olduğu ülke ise yüzde 73 ile Türkiye. Türkiye'yi yüzde 69 ile İtalya, yüzde 65 ile Portekiz ve yüzde 62 ile Malta takip ediyor.
'TÜRKİYE'DE İNSAN PROFİLİ DEĞİŞİYOR'
Türkiye'nin üniversite mezunu, yetişmiş insan profili değişiyor. Bu önemli, olumlu bir sosyolojik süreç. Türkiye'de ebeveynlerinden farklı yeni bir nesil yetişecek.
Anadolu'nun herhangi bir yerinde yaşayan, az gelirli ve eğitim almamış bir ailenin çocuğu da, başarılı ise yükseköğretimden, fırsat eşitliğinden istifade edebiliyor ve en gelişmiş üniversitelerimize girebiliyor." diye konuştu.
Türkiye'de üniversitelerin sadece belli bir kesimin erişim sağladığı kurumlar olmadığını vurgulayan Saraç, "Avrupa'da ise, mukayese edildiğinde, bunun tersine bir durum söz konusu. Üniversiteye elit bir kesimin daha çok erişim sağladığına yönelik eleştiriler Avrupa'da yüksek sesle dillendirilmeye başlandı.