Edip Cansever kimdir? Eserleri, hayatı ve detaylı biyografisi...

Türk edebiyatının en önemli şairlerinden biri olan Edip Cansever kimdir? İkindi Üstü, Umutsuzlar Parkı, Yeniden, Sonrası Kalır gibi eserleriyle adından söz ettiren Edip Cansever ne zaman doğmuştur ne zaman vefat etmiştir? İşte Edip Cansever'in hayatı ve biyografisi...

ABONE OL
GİRİŞ 12.12.2019 13:57 GÜNCELLEME 12.12.2019 13:58 EĞİTİM
Edip Cansever kimdir? Eserleri, hayatı ve detaylı biyografisi...

İnsanı iyiye güzele, doğruya yanlışa yöneltmeyi amaçlayan şiirleriyle yaşayan, yazdıkça özgürleşen şairimiz Edip Cansever.

 

EDİP CANSEVER KİMDİR? 

8 Ağustos 1928 yılında İstanbul’da Pembe Hanım ve Fazıl Bey’in oğulları olarak dünyaya gelen Edip Cansever ilkokulda okumayı öğrendikten sonra evlerinin yakınındaki Millet Kütüphanesine giderek oradaki Sanat Dergisinin ciltlerini inceler. Okumanın ve yazmanın yaşamındaki etkisi ve huzurunu o yaşlarda yakalamaya başlar. Kumkapı Ortaokulu ve İstanbul Erkek Lisesinde eğitimini tamamladıktan sonra İstanbul Ticaret Okulunda devam etmişse de tamamlayamadı. Eğitimini tamamlamadan iş hayatına atılarak baba mesleği olan Kapalı Çarşıdaki halı ve turistik eşya ticaretine başlar. Okuluna devam etmeyip erken yaşta ticarete atılmış olması onu  şiirlerinden vaz geçirmemiştir. Sevmediği işleri yaparken, istemediği yerlerde bulunurken şiir onun tek kaçış yolu oldu. Her zaman şiirlerinde yaşamaya ve teselli bulmaya devam etti. Henüz ortaokul yıllarında şiir yazmaya başlamış, 16 yaşındayken İstanbul Dergisinde şiiri yayınlanmıştır. İstanbul Dergisinden sonra Dost, Türk Dili, Yenidergi gibi edebiyat dergilerinde yazmaya devam etmiştir. 1950 yılında kendi kurduğu Nokta Dergisini çıkardı, çocuk dergilerinde şiirler yazdı. Ne yaparsa yapsın şiir onu hep bir yerlerde yakalıyordu. 

Ahmet Hamdi Tanpınar’a Şiirlerini Okuttu

 

 

Edip Cansever henüz 17 yaşlarındayken Ahmet Hamdi Tanpınar’la olan anısını şöyle anlatır:

‘Bir gün, evet bir gün Tanpınar şiirlerimi görmek istiyor. 17-18 yaşlarındaydım Tüneldeki Narmanlı yurduna gidiyorum bana kocaman bir çay fincanıyla kahve sunuyor. Gene kocaman masasına oturup gözlüğünü taktından sonra, hiçbir bıkma belirtisi göstermeden bütün şiirlerimi okuyor. Okuması bittikten sonra başını kaldırıp ilk cümlesini söylüyor ‘bu şiirler çok güzel, hepsi de çok güzel ama hiçbiri şiir değil’

Ahmet Hamdi’nin bu yorumu Edip’in şiirlerine yeni bir yön kazandırmış oldu, aldığı tavsiyeleri dikkate alarak şiirine devam etti ve bir süre sonra 1947 yılında İkindi Üstü kitabını yayınladı.

Ölüm, yalnızlık, umutsuzluk şiirlerinde hep bu konulardan bahsetti, insanı karamsarlığa itmeyi değil hayatın içinden her konuyu insanlarla paylaşmak istedi. Karamsar değil gerçekçi olarak kendini tanımladı. Şiirlerinde alışılmışın dışında hep farklılık vardı. Bu farklılık yeni bir akımın doğmasına vesile oldu.1954’de çıkardığı Yerçekimli Karanfil kitabı 2. Yeninin ilk yetkin örneğidir. Bu eseri Edip’e Yeditepe Şiir Ödülünü kazandırır. 

2.Yeni Akımının en önemli temsilcisi olan şair eserlerinde imgesel ifadeler, gizem, mit ve olağanüstülüğü kullanır.  Alışılmışın dışına çıkarak Türk şiirine yeni bir boyut kazandırır. Mehmet Fuat yönettiği Yeni Dergiye girerek yayın hayatına başladı ve Mehmet Fuat burada özellikle 2. Yenicileri topladı.

Her yönüyle hayata erken başlayan Edip evlilik için de acele etmişti. 19 yaşında Mefharet Hanımla evlenerek 1 yıl sonra kızları Nuran dünyaya gelmişti.

Hayatının seyrini değiştiren olaylardan biri de 1954 Kapalı Çarşı’da çıkan büyük yangındır. O yangından sonra babasından kalan ticarethane yok olmuş sigortadan aldığı parayla da yeni bir dükkan almasına yetmeyince yeni bir ortak bularak yine Kapalı Çarşı’da çalışmaya devam etti. Yeni ortağı Mösye Jak alım satım işleriyle ilgilenirken Edip’in de asma katta çalışmalarını sürdürme olanağını sağladı. Böylece Edip istemediği her şeyden kaçıp en çok sevdiği işi yapmaya yani şiir yazamaya vakit ayırabiliyordu. Kapalı Çarşı’da yaşanan yangından hep ‘o yangın olmasaydı ve ortağım anlayışlı olmasaydı şiir falan yazamazdım’ diye bahsederdi, aslında haklı da sayılırdı çünkü Edip o asma tavanda dokuz şiir kitabını yazma fırsatı oldu.
 
Bir türlü sevmediği çocukluk yıllarını, mahallesini ‘Ben Ruhi Bey Nasılım’ adlı eserinde toplamıştır. Bu eser de Edip’e 1977 TDK şiir ödülünü kazandırmıştır.

Vefat etmesinden 5 yıl önce tüm şiirlerini bir araya getirerek yayınladığı Yeniden adlı eseri ona 1982’de Sedat Simavi Edebiyat Ödülü’nü kazandırdı. 
 
1986’da eşiyle birlikte gittiği Bodrum’da beyin kanaması geçirdi, tedavi için İstanbul’a döndüyse de kurtarılamayarak 28 Mayıs 1986’da hayatını kaybetti.

EDİP CANSEVER'İN ESERLERİ

- İkindi Üstü
- Yerçekimli Karanfil
- Çağrılmayan Yakup
- Umutsuzlar Parkı
- Petrol
- Tragedyalar
- Sonrası Kalır
- Yeniden
- Oteller Kenti
- Ben Ruhi Bey Nasılım
- Nerde Antigone

İmgesel ifadeleri en belirgin kullandığı şiiri ‘Masa Da Masaymış Ha’ şiiridir. Burada masaya çiçeklerle birlikte pencereden gelen ışığını, bisiklet sesini de koyarak soyut ve somut kavramları birlikte harmanlamıştır.

KAYNAK : Haber7