Son dakika haberi: Bakan Özer 'güzel haberleri paylaşacağız' deyip atama müjdesini verdi!

Son dakika haberi... Anadolu Yayıncılar Derneği tarafından hazırlanan ve çok sayıda Anadolu kanalının ortak canlı yayınıyla izleyicilerle buluşan “Anadolu Soruyor” programının konuğu Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer oldu. Gazetecilerin sorularını cevaplandıran Özer, “Öğretmen ataması yapacağız. Bununla ilgili çalışmalarımız devam ediyor” dedi.

Anadolu Yayıncılar Derneği tarafından hazırlanan ve Türkiye’nin nabzını tutan “Anadolu Soruyor” programının konuğu Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer oldu.

Bakan Özer; Anadolu Yayıncılar Derneği Başkanı Sinan Burhan, Edirne TV Genel Yayın Yönetmeni Işık Burcu Koç ve Kanal Fırat Televizyonu Genel Yayın Yönetmeni Zeki Akbıyık’ın sorularını yanıtladı.

"ÖĞRENME VE EĞİTİM SİSTEMİMİZİN BÜYÜKLÜĞÜNÜ GÖRDÜK"

Pandemi sürecindeki eğitim sistemiyle ilgili bilgi veren Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, “Hiçbir zaman yüzde 1’in üzerinde sınıf kapatma gerçekleşmedi. Çok başarılı bir süreç gerçekleşti. Burada öğretmenlerimizin ciddi payı var. Öğretmenlerimiz maskeyle ders anlattılar, aşılamaya uydular. Her türlü kurallara uyarak bunun üstesinden geldik. Kurallara uyulduğu zaman her zaman en güvenli yerler okullarımız. Covid şunu gösterdi; okullar sadece öğrenme ortamları değil. Öğrenme ve eğitim sistemimizin büyüklüğünü gördük. Uzaktan eğitim ile ilgili hangi güçlü platformu sunarsanız tutun okulun yerini hiçbiri tutamaz. Çünkü okullar sosyalleşme yerleridir, öğrencilerin buluşmasıdır. Bu süreçte kararlı adım atmaktan büyük mutluluk duyuyorum. Başlangıçta ciddi sıkıntılar yaşadık. Tekrar açılacak mı? Kapanacak mı diye. Herkes gördü ki bu süreç önlemler alınarak yapılabilir” ifadelerini kullandı.

"TÜRKİYE’DE OKULLARIMIZDA KÜTÜPHANESİZ OKUL KALMADI"

‘Kütüphanesiz okul kalmasın kampanyası’ ile ilgili konuşan Bakan Mahmut Özer, “Çok büyük okullar yapıldı. Öğretmen alımları yapılarak öğretmen başına öğrenci sayısı düştü. Okullaşma oranı yüzde 40’lardan 80’li seviyelere geldi. Bizim bakanlık olarak erişim problemini çözdükten sonra eğitim kalitesini arttırmak. “Kütüphanesiz okul kalmasın” kampanyası Cumhurbaşkanımızın eşi Emine Erdoğan hanımefendi himayesinde başlatıldı. Tüm okullara kütüphane kazandırmak, öğrencilerimizin başarısını arttırmak için yapılıyor. Kültür sanat etkinliklerinin yapıldığı yerler kütüphaneler. 2 ay gibi kısa sürede 26 Ekim’de başladı ve 31 Aralık 2021 itibariyle Türkiye’de okullarımızda kütüphanesiz okul kalmadı. Günlük ortalama kütüphanede 272 tane kütüphane yapıldı 2 ay boyunca. Bir taraftan kütüphanesi olan okulların içeriğini arttırdık, dijitalleştirdik. Bir diğer taraftan yeni kütüphaneler yaptık. Tüm okullarımızda 28 milyona yakın kitabımız vardı şu anda 51 milyona çıktı. Öğrenci başına düşen kitap sayısı arttı. Amacımız 100 milyona kadar yıl sonunda bu sayısı ulaştırabilmek. Ben inanıyorum ki en kısa zamanda okullardaki kitap sayımız çok artacak. Hep derler ya çocuklar kitap okumuyor diye. Gençlerimiz artık kitap okumuyor diyenleri utandıracak. Gençlerimize imkan vermek lazım, fırsat vermek lazım. İyi şeylere gençlerimize imkan verirsek gençlerimiz onu kullanır” şeklinde konuştu.

"EĞİTİMİN TÜM KADEMELERİNDE GERÇEKTEN OKULLAŞMA ORANI YÜZDE 100’E ULAŞMAYA BAŞLADI"

Eğitimdeki gelişmelere değinen Bakan Özer, “Eğitimle ilgili geldiğimiz nokta çok önemli bir nokta. Eğitimin tüm kademelerinde gerçekten okullaşma oranı yüzde 100’e ulaşmaya başladı. Bu fırst eşitliği anlamında çok önemli bir basamaktır. 2000’li yıllarda yüzde 44’lerden şimdi hemen hemen hepsi liseye erişiyor. Bizim eğitim sistemimizin kök bir sorunu var. O da okullar arası başarı farkı Bunun kaynaklarını konuşuruz. Bu okul erişim öncesindeki eğitimden başlıyor. O yaştaki imkanlar sonrasına yansıyor. Bizim burada yaşadığımız sorun aslında 28 Şubat’ın sorunu. İmam hatiplilerin sorunu o zamanların ki. O zaman hiçbir yerlere yerleşemeyen öğrencilerin yerleşemediği homojen türlere dönüştü. Bu öğrencilerimiz için tehdittir. Bizim amacımız tüm öğrencilerimizin kaliteli erişimini arttırabilmektir. Şu anda bizim odaklanmamız gerekn şey bu. Bu önceliğimiz de var. Benim önceliğim okullardaki eşitlik” dedi.

"BUGÜN İTİBARİYLE 2 BİN 133 TANE ANAOKULU YATIRIM PROGRAMINA DAHİL EDİLDİ"

Okul öncesi eğitim ile ilgili konuşan Milli Eğitim Bakanı Özer, “Biz eğitimin tüm okul öncesi hariç tüm kademelerinde başarı kat ettik ama okul öncesinde başarı elde edemedik. Bizim okul öncesindeki eğitimi erişememezlikten çıkarmamız lazım. Bu fırsat eşitliği açısından çok önemli. İstedik ki tüm vatandaşlarımızın çocukları 3 yaşta, 4 yaşta isterlerse devletin kanatları altında eğitim alabilsinler. Biz bunu yapabilirsek öğrencilerde farklılık olmayacak. Dolayısıyla okullar arası başarı farkı azalacak. Eğer 20 kişi erişebiliyor 10 kişi erişemiyorsa fark çıkıyor. En sonunda okullar arası başarı farkı olarak yolumuza çıkıyor. Şu ana kadar biz 86 tane bağımsız anaokulunu ve 7 bin 500 ana sınıfını açtık. 5 ayda yüzde 78’den yüzde 90’a çıkardık eğitim oranını. Bugün itibariyle 2 bin 133 tane anaokulu yatırım programına dahil edildi. Bütçeyle ilgili problemimiz yok, yatırımla ilgili problemimiz yok. 2022’de bunu adım adım gerçekleşeceğiz. O kadar önemli bir konu ki bu. Katkısının ötesinde son zamanlardaki araştırmalar şunu gösteriyor; okul öncesi eğitim öğrencilerin sadece bilinçsel eğitimini geliştirmiyor. Suça eğitimi azaltıyor, gelişmişliğini arttırıyor. Biz bunu yapınca devasa bir yatırım yapmış olacağız” diye konuştu.

"24 MİLYON YARDIMCI KAYNAĞI ÖĞRENCİLERİMİZE ERİŞTİRDİK"

Okullarda bakanlık tarafından ücretsiz dağıtılan yardımcı kaynaklarla ilgili bilgi veren Bakan Mahmut Özer, “Biz bu yola çıkarak amacımız bir buçuk yılın içerisindeki öğrencilerimize yardımcı kaynaklar üretmekti. Her ayın ilk haftası ikinci sınıftan 12 inci sınıfa kadar sürekli yardımcı kaynaklar, fasiküller üretmeye başladık. Kasım ayı itibariyle yaklaşımımızı değiştirdik. Dedik ki nasıl kitapları öğrencilerimize eriştiriyorsak yardımcı kaynakları da öğrencilerimize eriştirelim. Velilerimizin ürerinden bu külfeti kaldıralım. Şu ana kadar 24 milyon yardımcı kaynağı öğrencilerimize eriştirdik. Ve dağıtmaya da devam ediyoruz. Kaynak sıkıntısı çeken öğrencilerimize yardımcı olduk. Velilerimizin rahat etmesini sağladık. Bu da eğitimde fırsat eşitliğine çıkıyor yine. Ankara’da özel okulların bir kısmı bizim öğrencilere gönderdiğimiz kaynakları basarak öğrencilere dağıtmışlar. Bu da bizim kaynaklarımızın ne kadar kaliteli olduğunu gösteriyor. Problem alanını kapatabilecek gücümüz de var, finansman kaynağımız da var. Bunu da gösterdik zaten” diye konuştu.

"MESLEKİ EĞİTİM GÖREN ÖĞRENCİLERİN MEZUN OLUNCA İŞ BULMALARI İÇİN ÖNÜNÜ AÇIYORUZ"

Mesleki eğitim liseleri hakkında konuşan Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, “Mesleki eğitim ülkelerin kalkınmasındaki çok önemli bir tür. Maalesef 28 Şubat müdahalesi; nasıl okullar arası başarı farkını çok arttırdıysa ayrı zamanda mesleki eğitimi tarumar etti. Mesleki eğitimde hep sıkıntılar yaşanmıştır ama bizdeki sıkıntı dışarıdan müdahale eden artık mesleki eğitim iş dünyasının ihtiyacını karşılayamaz duruma getirilmiştir. Son zamanlarda şey başlamıştır ‘eleman bulamıyorum, çalışacak kimse yok’ diye. Biz mesleki eğitimde iki alanımız var. Bir mesleki teknik Anadolu lisesi bir de mesleki eğitim merkezleri. Biz mesleki teknik liseleri iş dünyasıyla programlamaya başladık. Mezun olmadan önce iş bulacağı yerin önünü açtık biz. Artık yüzde 1’in üzerinde mesleki çalıştıran kurumlarımız var. Mesela ASELSAN. Mesleki eğitim veren okullardan öğrenci alıyor. Bir sürü alanda artık hem puanlar yükselmeye başladı hem de çok başarılı öğrenciler giderek mesleki eğitime yönelmeye başladılar. Pandemi sürecinde diğer ülkeler maske bulamazken biz mesleki eğitimle kendi maskelerimizi ürettik. Bu süreç iş dünyasının mesleki eğitime güvenini arttırdı. Artık mesleki eğitim markasını üretiyor, patentini alıyor ve ticarileştiriyor 3308 sayılı meslek kanununda çok ciddi değişiklik yaptık. Mesleki eğitimde yaş şartı yoktu. Herkes gidebiliyordu. Her ay asgari ücretin yüzde 30’u kadar destek alıyorlardı. Bunu iş veren veriyordu. Devlet bunun yüzde 30’unu kendi üzerine alarak ödedi ve öğrencinin de imkanını yüzde 50’ye çıkardı. 2 ay gibi sürede öğrenci sayımız 259 binden 360 bine çıktı. Bu özellikle küçük ve orta ölçekli işletmelerimiz için çok önemli. Onlara da çok ciddi bir sübvansiyon sağlayacak" diye ifade etti.

"ÖĞRETMENLİK MESLEK KANUNU BU ÜLKEDEKİ EĞİTİM PAYDAŞLARININ 60 YILLIK RÜYASIDIR"

Öğretmenlik meslek kanunu hakkında açıklamalarda bulunan Bakan Özer, “Öğretmenlik meslek kanunu bu ülkedeki eğitim paydaşlarının 60 yıllık rüyasıdır. Tüm eğitim şuralarında ya açık ya zınnen öğretmenler için dile getirilmiştir. Allah’a şükür bu da bize nasip oldu. Öğretmenlerimize mahsusöğretmenlik meslek kanunu çıkarıldı. 22 Şubat itibariyle. Aday öğretmenlik kaldırıldı. Öğretmenlik aktiviteleri ile ilgili süreçlerde, danışmanlık süreçlerinde değişiklikler oldu. 10 yıl öğretmen olan öğretmenlerimiz kıdem alanlar isterlerse uzman öğretmen olabilecekler. Sadece eğitimin içeriğinden sınava tabi olacaklar. Bir derece ve eğitim öğretim tazminatında ciddi artış alacaklar. Eğer öğretmenlerimiz yüksek lisans yapmışlarsa o sınava girmeyecekler. Daha sonra baş öğretmen olabilecekler. Doktora eğitimini tamamlamış öğretmenlerimiz de bunun sınavından muaf olacaklar. OECD ülkeleriyle karşılaştırdığımız zaman bizde lisansüstü eğitim alan öğretmen sayısı düşük. Bu öğretmenlerimiz için müthiş bir fırsattır. Yönetmelik hazırlığıyla ilgili biz tüm paydaşlarımıza açtık taslağımızı. Herkesten görüş alıyoruz. 15 Mart’a kadar görüş alıp son şeklini vereceğiz. Sonra yayımlanmak üzere Cumhurbaşkanlığımıza göndereceğiz. Daha sonrasında yayımlanınca yürürlüğe girecek” diye konuştu.

“ÖĞRETMEN ATAMASI OLACAK”

Öğretmen atamalarının yapılacağını açıklayan Bakan Mahmut Özer, “Öğretmen ataması yapacağız. Bununla ilgili çalışmalarımız devam ediyor. Bizim ağırlık verdiğimiz okul öncesi eğitim. Yeni okullar açıyoruz. Buralarda öğretmen ihtiyacımız olacak. Ama öğretmen ataması olacak. Şu anda çok detaya girmiyorum ama atama olmayacak spekülasyonu olmaması adına öğretmen ataması yapılacak diyorum” ifadelerini kullandı.

“BU DÖNEM EĞİTİMDE BİR MİLATTIR”

Eğitimi güçlendirdiklerini ifade eden Milli Eğitim Bakanı Özer, “Hakikatten hükümetimiz eğitime en fazla bütçeyi arttıran hükümettir. Eğitimi arttıran hükümettir. Aynı zamanda en fazla öğretmen atamasını yapan bir hükümettir. Cumhuriyet tarihi boyunca en çok öğretmen ataması hükümetimiz döneminde yapılmıştır. Mutlaka okul öncesi eğitime ağırlık şekilde atamalarımız olacak. 200-300 binler civarında derslik sayısı vardı şu anda 609 bini devlette olmak üzere 855 bin dersliğimiz var. Derslik başına düşen öğrenci sayısı daha da düştü. Şu anda 20’lerin altına düştü. Bu dönem eğitimde bir milattır. Bizim görevimiz eksikleri sürekli iyileştirmek ve gençlerimizi daha iyi imkanlarla buluşturmaktır" dedi.

"LGS SİSTEMİ İÇERİSİNDE BİR DEĞİŞİKLİK YOK"

Bakan Mahmut Özer, “LGS sistemi içerisinde 5 Haziran’da yapacağımız sınavda bir değişiklik yok. Öğrencilerimize bir sürpriz yok. Öğrencilerimize her türlü desteği sunuyoruz zaten. LGS sınavında 8. Sınıf öğrencilerimizin yüzde 20’si sınav ile yerleşiyor. Yüzde 80’i sınavsız yerleşiyor. İlk tercihle yerleşen öğrencilerimiz gün geçtikçe artıyor. Bu da şunu gösteriyor öğrencilerimiz istedikleri okullara gidebiliyorlar” dedi.

"ÖZEL OKUL KDV FİYATLARIYLA İLGİLİ ÇALIŞMAMIZ VAR"

Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, “Özel okullardaki KDV indirimi ile çalışıyoruz. Çalışmalarımız tamamlandığında gereği yapılacaktır” diye ifade etti.

"EĞİTİMDE BİR KERE NEREDEN NEREYE GELDİĞİMİZE BAKMAMIZ LAZIM"

Eğitimde gelinen noktaya değinen Bakan Mahmut Özer, “Eğitimde bir kere nereden nereye geldiğimize bakmamız lazım bir de bugünün sorunlarına bakmamız lazım. Nereden nereye geldiğimiz vicdanla alakalı bir şeydir. Oranları açıkladık. Bunlar nerelerdeydi nerelere geldi. Eksikliklerimiz yok mu var tabi ki. Tüm ülkelerdeki eğitim sistemi eleştirilir. Vicdanı bir şekilde eleştirilir. Yapıcı olarak eleştirilir. Bizde genelde yapılanlar inkar edilir. Biz iyiyiz eğitimde. Ama daha iyiyiz. Biz eğitimde iddiası olan bir ülke olma yolunda ilerliyoruz. Eksikliklerimizi biz kendimiz ifade ediyoruz. Bunları güçlendirmek için gerekli adımları atıyoruz. Bu süreçlere katkı vermeyen insanların bu konularda söz hakkı olduğunu düşünmüyorum ben” şeklinde konuştu.