Zorunlu trafik sigortasıyla ilgili yeni gelişme
Torba tasarı" Plan ve Bütçe Komisyonunda ... Tasarının "zorunlu trafik sigortası" ile ilgili maddeleri kabul edildi.
ABONE OLBaşbakan Yardımcısı Şimşek, "Bizim maksadımız; vatandaşın lehine, prim artışını bir an önce durdurmak ve prim artışındaki yükselişi geriye çekmek. Sigorta şirketleri zarar ettiği için prim artırıyorlar, prim arttığı için, belki yarın öbür gün sigortasızlık sorunu ile karşı karşıya kalabiliriz. Primler çok ciddi yükseldiği zaman kayıt dışılık sorunu ile karşı karşıya kalabiliriz" dedi. AK Partili bazı milletvekilleri ise Trafik Kanunu’nda yapılan değişikliklerin, vatandaşın yüksekliğinden şikayet ettiği zorunlu trafik sigortası poliçe fiyatlarını düşürmeyeceği uyarısında bulundular.
Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, "Torba tasarıda" yer alan "zorunlu trafik sigortası" maddeleriyle yapılmak istenenin, vatandaşın lehine olarak, prim artışını bir an önce durdurmak ve prim artışındaki yükselişi geriye çekmek olduğunu belirterek, "Sigorta şirketleri zarar ettiği için prim artırıyorlar, prim arttığı için, belki yarın öbür gün sigortasızlık sorunu ile karşı karşıya kalabiliriz. Primler çok ciddi yükseldiği zamankayıtdışılık sorunu ile karşı karşıya kalabiliriz." dedi.
Şimşek, son yıllarda sigorta primlerinde ciddi artış olduğunu vurgulayarak, "Bu, vatandaşımızın aleyhine gelişen bir durum, bu sorunun vatandaşın lehine çözülmesi lazım. Bunu çözmek için de sorunun kökenine inmemiz lazım." diye konuştu.
Tasarıda yapılmak istenenin, vatandaşın lehine sorunu çözmek olduğunu ifade eden Şimşek, şunları kaydetti: "Primlerde ciddi artış var. Sistem, Yargıtay'ın yorumuna kadar, 2011'e kadar çalışmış, 2011'den sonra muallak yükümlülükler yaklaşık 1,8 milyar liradan bugün 7,5 milyar lira seviyesine çıktı. Bunun da arka planında önceden öngörülemeyen, sigortalanmayan rizikoların mahkeme kararıyla sigorta şirketlerine empoze edilmesi var. Biz, burada son derece şeffaf, standart bir tazminat hesaplama yöntemi getiriyoruz. Bu yöntemin getirilmesi tazminatların aşağı ineceği anlamına gelmez. Bizim öngörülebilirliği sağlamamız lazım. Biz hiç bir şekilde 'sistemin bütün sorunlarını çözüyoruz' iddiasıyla buraya gelmedik. Bu maddelerin amacı; şu anda belirsizlik nedeniyle ortaya çıkan ciddi bir prim artışı var, bunu sınırlayarak, hatta düşürerek öngörülebilirliği sağlamak."
Konunun bütün taraflarıyla toplantılar yaptıklarının altını çizen Şimşek, "Bu sürdürülebilir bir model değil. Sigorta şirketleri zarar ettiği için prim artırıyorlar, prim arttığı için, belki yarın öbür gün sigortasızlık sorunu ile karşı karşıya kalabiliriz. Primler çok ciddi yükseldiği zaman kayıtdışılık sorunu ile karşı karşıya kalabiliriz. Kimse bu boyuta bakmıyor, benim esas kaygım burası. Burada yapılan, sigorta şirketlerinin menfaatiyle ilgili bir konu değil. Bizim maksadımız; vatandaşın lehine olarak, prim artışını bir an önce durdurmak ve prim artışındaki yükselişi geriye çekmek." değerlendirmesini yaptı. Şimşek, tasarının, "Sermaye Piyasası Kanununda düzenlenen merkezi karşı taraf hizmetlerinin yasal altyapısını sağlamlaştıran" maddesiyle ilgili de açıklama yaptı.
Başbakan Yardımcısı Şimşek, İstanbul'u uluslararası finans merkezi haline getirmek istediklerini, bu amaçla sermaye piyasalarının daha da geliştirilmesi gerektiğini söyledi. Bu çerçevede Borsa İstanbul bünyesinde referans faizin belirleneceği bir yeni para piyasası oluşturma çabası içinde olduklarını vurgulayan Şimşek, "Bu çerçevede Takasbank'ı merkezi karşı taraf olarak belirliyoruz, onun çalışmasına ilişkin hususları belirliyoruz" dedi. Tasarının görüşmeleri devam ediyor.
AK PARTİLİ VEKiLDEN KRiTiK UYARI: “FİYATLARI DÜŞMEZ”
TRAFİK Kanunu’nda değişiklik öngören torba yasa tasarısına eklenen maddeyle, zarar gören vatandaşın dava açmadan önce sigorta şirketine başvurması hükmü getirildi. Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, yapılan değişikliklerin vatandaşın mahkemeye gitmesinin önünü kapatmadığını söyledi. AK Parti Milletvekilleri ise Trafik Kanunu’nda yapılan değişikliklerin, vatandaşın yüksekliğinden şikayet ettiği zorunlu trafik sigortası poliçe fiyatlarını düşürmeyeceği uyarısında bulundular.
Hükümetin, 16 milyon araç sahibinin yaptırdığı zorunlu trafik sigortasında yaşanan yüksek fiyat artışlarını düşürmek amacıyla Meclise getirdiği değişikliğin görüşmeleri sırasında söz alan AK Parti Aydın Milletvekili Mustafa Savaş kritik uyarıda bulundu. Yapılan düzenlemenin sigorta şirketlerinin karlılıklarını bir derece düzelteceğini belirten Savaş, “Ama herkesin son dönemde şikayet ettiği poliçe fiyatlarının aşağı inmesine katkı sağlayacak bir düzenleme değil, bunun için ilave bir düzenleme yapılmasını tavsiye ediyorum” dedi. Savaş’ın yanı sıra eski sigortacı olan AK PartiGiresun Milletvekili Cemal Öztürk de “Bu düzenleme prim artış sorununu tamamen çözmüyor. Ama bu yapılmazsa fiyatlar daha da yükselebilir” uyarısında bulundu.
TAZMİNATLAR ASGARİ ÜCRETE ENDEKSLENDİ
Türkiye Barolar Birliği adına komisyona bilgi veren Avukat Ekim Ergün ise sigorta şirketlerinin Yargıtay kararları nedeniyle kusurlu sürücünün yakınlarına tazminat ödenmesinden şikayet ettiklerini belirtti. Ergün, değişikliğin bu haklı talebin yerine getirilmesiyle sınırlandırılması gerektiğini söyledi. Ergün, kanunda yapılan değişiklikle mağdurların tazminat taleplerinin ‘asgari ücrete’ endekslenerek daha büyük mağduriyetlere yol açıldığını belirtti. Ergün, “Örneğin bir tıp öğrencisi hiç kusuru olmaksızın kaldırımda yürürken bir sürücünün çarpmasıyla iş göremez duruma geldiğinde, kendisine 200 bin lira maddi tazminat hükmedilebiliyorken; bu düzenlemeyle asgari ücrete atıf yapılarak 50 bin lira ile sınırlandırılıyor” dedi.
ZARAR GÖREN ÖNCE ŞİRKETE GİDECEK
AK Parti milletvekillerinin verdiği önergeyle trafik sigortasına ilişkin taleplerin öncelikle ilgili sigorta şirketine bildirilmesi; şirketin bu bildirime 15 gün içinde tatmin edici bir yanıt vermemesi durumunda sigorta tahkim komisyonuna ya da mahkemeye başvurulması hükmü getirildi. Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, bu düzenlemeyle hiçbir şekilde genel mahkemelere başvuru yolunun kapatılmadığının altını çizdi. Şimşek, sadece sektörün talebi üzerine mahkeme öncesi uzlaşma süreci olarak tahkimin ortaya konulduğunu vurguladı.