SETA’dan çarpıcı rapor! Güçlü Türkiye istemiyorlar
Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı’nın (SETA) hazırladığı rapora göre Türkiye, 2010’dan itibaren tam bağımsız ülke ve yerel güç olma yolunda önemli adımlar attıkça ABD ve AB eksenli hamlelerle karşı karşıya kaldı.
ABONE OLSiyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı’nın (SETA) hazırladığı Finansal Spekülasyonlar raporunda, Türkiye’nin, 2010’dan itibaren tam bağımsız ülke ve yerel güç olma yolunda önemli adımlar attıkça ABD ve onun yörüngesinde bulunan AB eksenli asimetrik finansal ultra tüzel organizmanın askeri, siyasi, ekonomik ve kültürel hamleleriyle karşılaştığı belirtildi.
REFERANDUM HEDEFTE
Türkiye ekonomisine yönelik gerçekleştirilen çeşitli finansal spekülasyonların da arkasında yer aldığına işaret edilen raporda, şu ifadelere yer verildi:
“2016 ile 2017 sonu arasında Türkiye’ye karşı üç önemli finansal spekülasyon gerçekleştirilmiştir. Bu süreçte dolar kuru ekonomik gerekçelerle izah edilemeyecek ölçüde dalgalı bir seyir izlemiştir. Belirtmek gerekir ki bu finansal spekülasyonlardan ikisi Türkiye için hayati derecede önemli olan Nisan 2017 Cumhurbaşkanlığı sistemi referandumu öncesinde gerçekleştirilmiştir.”
SETA raporunda, kredi derecelendirme şirketleri, düşünce kuruluşları ile finansal medya ve kurumların Türkiye ekonomisine dönük yaptıkları ekonomik büyüme tahminlerinde sürekli ve ciddi biçimde yanılmalarının da oldukça anlamlı olduğu belirtildi.
‘HAKAN ATİLLA DAVASI 17 ARALIK’IN DEVAMI’
SETA raporunda, Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla aleyhine ABD’de açılan davanın da “asimetrik finansal ultra tüzel organizma” bünyesindeki bir fiziksel zorlama ve kontrol oluşumu olan FETÖ tarafından gerçekleştirilmeye çalışılan 17-25 Aralık hukuk darbesinin doğal bir devamı niteliğinde olduğu vurgulandı.
Raporda, “Bu dava, 2013 ve sonrasında Türkiye’ye karşı yürütülen çok boyutlu soğuk/sıcak savaşın başka bir cephesi hüviyetindedir ve Türkiye’nin siyasi risk primini yükseltmek, Türkiye ekonomisine direkt ve dolaylı yollardan zarar vermek ve finansal piyasalarda dalgalanmaya ve istikrarsızlığa yol açmak amacıyla kullanıldığı yönünde oldukça güçlü bir izlenim vermektedir” yorumu yapıldı.