Harekete geçildi! Türkiye ezber bozmaya devam ediyor! Libya'dan sonra 2. büyük adım

Türkiye Doğu Akdeniz’de sondaj faaliyetlerini sürdürürken Yavuz sondaj gemisi yeni görev yeri olan g bölgesine intikal etti. KKTC Enerji ve Ekonomi Bakanı Hasan Taçoy adanın güneyinde yer alan Lefkoşa 1 kuyusuyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Taçoy 'Bu hamle Türkiye'nin Libya'dan sonra attığı 2. büyük adımdır' dedi.

ABONE OL
GİRİŞ 21.01.2020 12:16 GÜNCELLEME 21.01.2020 12:20 EKONOMİ
Harekete geçildi! Türkiye ezber bozmaya devam ediyor! Libya'dan sonra 2. büyük adım

ABD, ABD ve İsrail'in tün hazımsızlığına ve engelleme girişimlerine rağmen Türkiye, Doğu Akdeniz'deki faaliyetlerine kararlılıkla devam ediyor. Bölgede bulunan Yavuz sondaj gemisi  g bölgesine intikal etti ve bu bölge Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nden (KKTC') alınan ruhsat alanlarından biri. Yavuz sondaj gemisi 'g' bölgesinde 5 offshore sondajı yapacak.

“BU ADIM LİBYA’DAN SONRAKİ 2. BÜYÜK ADIM”

 

Konu ile ilgili açıklama yapan KKTC Enerji ve Ekonomi Bakanı Hasan Taçoy;“ Bize göre 'g' noktası olan bölge Güney Kıbrıs Rum yönetimine göre 8. Parsel olarak bilinen bölgedir. Aynı zamanda burası en problemli bölgelerden birisi ve bizimde en uç noktada hak iddia ettiğimiz bölgedir.” dedi. 

Lefkoşa 1 noktasında atılan adımın önemini dile getiren Taçoy; “Libya anlaşması bütün ezberleri bozan bir anlaşmaydı. Buna ek olarak ana vatan Türkiye’nin yapmış olduğu diplomatik girişimleri ile Libya’da ki anlaşmanın getirmiş olduğu avantajlarda var. Bu anlaşma çerçevesinde birçok hakkın daha kalıcı olduğu görüldü. Bu g parseli diye bilinen noktada yapılmaya başlanacak olan sondaj çalışması da ayrı bir artıdır. Burada atılan adım, Libya anlaşmasından sonraki 2. Büyük adımdır. “ ifadesinde bulundu.

 

 

“1960’DAN BERİ KIBRIS TÜRK HAKLARINI GASP EDEN RUM YÖNETİMİDİR”

Güney Kıbrıs Rum yönetiminin Türkiye korsan devlet hakaretine sert karşılık veren Taçoy; “Asıl korsan olan kendileridir. Rum kesimi bunu söylerken şunu bilmeli, 1960 yılından beri Kıbrıs Türk haklarını gasp eden, bu halkı katleden onlardır. Ek olarak 1974’te Yunanistan’ın darbesiyle darbeye kalkışan ve Türkiye’nin yapmış olduğu müdahale ile cuntanın bir demokrasiye dönüşmesi ile sonlanan bir süreç yaşandı, bunlara rağmen hala korsan olarak bahsediyorlarsa asıl korsan olan kendileridir.“ şeklinde değerlendirdi.