Koronavirüs vurdu Türkiye toplayacak! Büyük patlama yaşanabilir

Çin'de koronavirüs salgınından en fazla etkilenen sektörlerin başında 'tekstil ve hazır giyim' geliyor. Dünyanın köklü hazır giyim ve tekstil firmaları bu ülkedeki üretimlerini durdururken, rotayı alternatif bir pazarlara çeviriyor. Öte yandan dünya çelik sektörünün en büyük oyuncusu Çin'de üretimin durması Türkiye'ye gelen talebi de artıracak.

ABONE OL
GİRİŞ 07.02.2020 14:46 GÜNCELLEME 07.02.2020 14:47 EKONOMİ
Koronavirüs vurdu Türkiye toplayacak! Büyük patlama yaşanabilir

Tekstil ve hazır giyimin Türk ekonomisinin en önemli dinamiklerinden biri olduğunu hatırlatan sektör temsilcileri, Haziran'dan itibaren ABD'de ve Avrupa pazarından ciddi talep olacağı görüşünde. Çin'de ortaya çıkan ve birçok ülkeye sıçrayan koronavirüs salgını küresel ekonomik dengeleri değiştirdi. Otomotivden tekstile, teknolojiden bilişime kadar birçok köklü firma Çin'deki üretimlerini durdururdu.

 

Çin ile rekabet alanlarından biri olan hazır giyim ve tekstil sektöründe rota yeniden Türkiye'ye çevriliyor. Bilindiği üzere, Versace, Jimmy Choo, Michael Kors, Nike, Adidas gibi dünya devi moda ve giyim markaları üretimini askıya aldı. Nike Çin'de bulunan mağazalarının yarısını kapatırken, Adidas bazı önemli mağazalarında kepenk indirdi.

Enerji uzmanları, salgının doğrudan petrol fiyatlarına etki edeceğini ve önümüzdeki dönemde Türkiye'deki doğalgaz fiyatlarına da doğrudan düşüreceği görüşünde. Öte yandan virüs e-ihracatta Türk ürünlerine talep 5 kat artarken, Çin'den sebze ve meyve ithal eden ülkeler Türkiye pazarına yönelmeye başladı.

Peki bu durum Türkiye'deki hazır giyim ve tekstil sektörünü nasıl etkileyecek? Türkiye fırsata dönüştürmek için hangi adımları atabilir?

 

Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Moda ve Hazır Giyim Federasyonu Başkanı Hüseyin Öztürk, ABD-Çin arasında yaşanan ticaret savaşları nedeniyle halihazırda Türkiye'deki hazır giyim sektörünün büyüme potansiyelinin arttığını söyledi.

Koronavirüsle bu durumun yeni bir boyut kazandığına dikkat çeken Öztürk, "Haziran'dan sonra hazır giyimde Türkiye'den ciddi bir talep olacağı beklentisi içerisindeyiz. Dünyadaki büyük zincirlerin neredeyse tamamı, bütün ihtiyaçlarını ilk 6. ayda görmüş durumda. Türkiye'nin yılın ikinci dönemi için alt yapısal ve stratejik anlamda hazırlıklarını yapması gerekiyor" dedi.

"Türkiye yeni döneme nasıl hazırlanmalı?" sorusuna yanıt veren Öztürk, şunları söyledi:

"Kurdaki dalgalanmalar bizim üreticilerimizi fiyat baskısıyla süreklienflasyon endeksinin altında tutmuştur. Türkiye burada fiyatlandırmayı çok iyi yapmalı diğer tarafıyla da hazır giyimdeki teknik bilgisini tabana yayarak yeni işletme ve genişletilmiş işletmelerin daha büyük hareket etmesini sağlayan bir altyapıya dönüştürmeli"

500 MİLYAR LİRALIK PAZAR VAR

Türkiye'nin hazır giyim pazarında olması gereken noktada olmadığını belirten Öztürk, "Dünyada hazır giyim 500 milyar liralık bir pazara ulaştı. Biz bu pastanın yüzde 3.4'ünü alıyoruz. İstediğimiz ve olmamız gereken düzeyde değiliz. Pazara ciddi yakınlığımız var. Çok fazla avantajlarımız var" dedi.

Avrupa pazarının çok büyük fırsatlar barındırdığına dikkat çeken Öztürk, "Avrupa'nın ithalatında Türkiye yüzde 12.2'lerde. Şu an gitmemiz gereken 7 kat yol var. Bunu aşabiliriz. Burada yalnız disipline ihtiyacımız var" dedi.

ÇELİKTEKİ "ÇİN BOŞLUĞUNU" TÜRKİYE DOLDURABİLİR

Çelik İhracatçıları Birliği (ÇİB) Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Aslan, Çin'in dünya çelik sektörünün en büyük oyuncusu olduğunu belirterek, "Çin’in birçok eyaletinde faaliyet gösteren firmaların 9 Şubat'a kadar kapalı olacağına ilişkin açıklamalar yapıldı. Bu gelişmelere istinaden Çin’de üretim, tüketim ve ihracata yönelik düşüşlerin görülmesi muhtemeldir." ifadelerini kullandı.

Aslan, yaptığı yazılı açıklamada, Çin'in 2019 yılında yüzde 8,3’lük artış ile 1 milyar tona yakın seviyede sıvı çelik üretimi gerçekleştirdiğini kaydederek, "Buna karşılık Çin çelik ihracatında son altı yılın en düşük performansını gösterdi ve üretimini daha çok ülke içinde gerçekleştirdiği yatırımlarında kullandı. Çin’in geçmiş yıllarda olduğu gibi agresif bir ihracat politikası yürütememesinin nedeni ihracat pazarlarında karşı karşıya kaldığı ilave vergilerin dışında navlun maliyetinin de yüksek olmasıdır. Ancak buna rağmen Çin hala dünyanın en büyük çelik üreticisi, tüketicisi ve de ihracatçısı konumundadır." değerlendirmesinde bulundu.

Çin’in etki alanı olarak nitelendirebilecek Güneydoğu Asya bölgesine ihracatı azaldığında Türkiye’nin söz konusu bölgeye ihracatının dönemsel olarak arttığını vurgulayan Aslan şunları kaydetti:

"Nitekim son dönemde Türk çelik sektörünün Güneydoğu Asya Bölgesi’ne ihracatında önemli artış yaşandı. Koronavirüsünün yarattığı etki ile Çin’in çelik sektörü nezdinde aktif olduğu pazarlarda payının düşmesi muhtemeldir. Bu durum Türkiye için avantaj oluşturabilir. Bu bakımdan Çin’in virüs sebebiyle geri planda kalabileceği pazarlardaki talepleri Türk çelik sektörünün karşılaması mümkündür. Koronavirüs salgını etkisiyle Çin’in çelik ihracatında yaşanabilecek olası bir düşüşün sektörümüze etkisinin zaman içerisinde ortaya çıkabileceğini düşünmekle birlikte ihracatımıza önemli bir katkısının olacağını öngörmüyoruz."

KAYNAK : Yeni Şafak