Koronavirüs, mücevherde rotayı Türkiye'ye çevirecek
Mücevher İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Kamar, "Bu yıl 19 Mart’ta kapılarını açacak olan 50. İstanbul Mücevher Fuarı’nda 1250 firma ve markanın en son ürün ve hizmetlerini, 120’den fazla ülkeden gelecek 32 bini aşkın mücevher sektörü profesyoneliyle buluşturmayı hedefliyoruz." dedi
ABONE OLKamar, mücevher sektörü ve sektöre yönelik düzenleme beklentilerine ilişkin sorularını yanıtladı.
2020’ye çok iyi başladıklarını belirten Kamar, ocak ayında, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 5,5 artışla, 545 milyon dolar mücevher ihracatı gerçekleştirdiklerini söyledi.
Kamar, Türk mücevher sektörünün Hindistan, Çin, ABD, Rusya ile en büyük beş pazardan biri konumunda olduğunu ifade ederek şunları kaydetti:
"Hindistan ve Çin’den sonra en büyük üçüncü üreticiyiz. İtalya ile beraber üretimde ihracat yapan en büyük iki ülkeden biri olarak dünya mücevher sektöründe söz sahibiyiz. Türk mücevher sektörü olarak ağustos ayında Miami’de ticari alım heyeti gerçekleştirerek Kuzey ve Güney Amerikalı alıcılarla bir araya geldik. Hem bu alım heyetinin katkısı hem de 2019 yılında ABD’de Genelleştirilmiş Tercihler Sistemi'nden (GTS) çıkarılmanın oluşturduğu vergi dezavantajına rağmen ABD’ye külçe hariç mücevher ihracatımız yüzde 11’lik artışla 254 milyon dolara ulaştı.
Sektör mensuplarımız, ABD’nin Çin’den mücevher ithalatına vergileri yüzde 10 artırmasından da yararlanarak ABD’ye ihracatımızı 1 milyar dolara yükseltmeyi hedefliyor. B2B anlayışımız değiştikten sonra hedef pazarlarımıza giderek müşterilerimizle oralarda bir araya gelip iş hacmimizi artırmaya başladık. Dolayısıyla mevcut ticaret savaşları devam ederken Mücevher İhracatçıları Birliği olarak biz, işimize bakıyoruz. 2020 için belirlediğimiz hedefe ulaşmak adına 7/24 çalışıyoruz. Örneğin, ABD’nin ülkemizi GTS’den çıkarmasına rağmen o bölgeye ihracatımızı artırdık. Mevcut Koronavirüs dolayısıyla Asya ile olan ticaret trafiği aksamış olsa da Koronavirüs dolayısıyla iş hacmini büyütecek nadir ülkelerden biri olarak görülüyoruz. Tüm bu fırsatları değerlendirmeye devam ediyoruz."
Mücevher ihracatında geçen sene yakalanan büyük başarının temelinde Dahilde İşleme Rejimi’nin başarıyla uygulanmasının yattığını kaydeden Kamar, "Herhangi bir serbest ticaret anlaşması imzalamaya ihtiyaç duyulmayan Dahilde İşleme Rejimi’ni tüm ülkelerle uygulamamız gerekiyor. Ancak Dahilde İşleme Rejimi’nden son dönemdeki yasal düzenlemeler dolayısıyla beklenen verimi alamıyoruz. Mücevherciler için 2020 yılı ile birlikte başlayan Borsa İstanbul’a kotasyon zorunluluğu, Dahilde İşleme Rejimi için en büyük engellerin başında geliyor. Borsa İstanbul’a kotasyon zorunluluğu, iş hacmi Kuzey Afrika ve Orta Doğu olan üyelerimiz için zorluklar çıkarırken bu zorlukları aşabilmek adına birçok kişi aracı firma kurmayı hedefliyor. Sektör, bu aracıların eline bırakılıyor." diye konuştu.
SEKTÖR 1 MİLYON KİŞİYE İSTİHDAM SAĞLIYOR
Kamar, yolcunun beraberinde 3 kilograma kadar altın getirebilmesine izin verilmesi konusunun önemli olduğunu vurgulayarak "Yolcular, yanında getirdiği altını, ülkeye girişte tebliğ ederse, ülkemizden çıkarken de bu altın karşılığı satın aldıklarını beyan ederse hem iç piyasadaki satışlara hem de altından mamul üretilerek ihracata büyük katkı sağlanır. Bahsettiğimiz 3 kilogram altın getirilmesi konusu, hiçbir yasal düzenlemeye sığacak bir konu değil. Eğer herhangi bir yasal düzenleme için sığdırılmaya çalışılırsa bu konuyu hala konuşmaya devam ederiz. Önemli olan bu konu ülke yararına mı zararına mı? Eğer zararına ise, konu kapanır. Ancak yararına deniyorsa bu konunda A’dan Z’ye yeni düzenlemeler gelmeli." dedi.
Kamar sözlerini şöyle tamamladı:
"Unutmayalım ki biz mücevherciler, 'mikro' ihracat yapıyoruz. 7,2 milyar dolarlık ihracat, toplam 34 bin 360 adet beyanname düzenlenmesi, bu beyannamelerin her birinin farklı farklı maliyetler anlamına gelmesi demektir. Beyannamelerin yanı sıra ardiye ücretleri, analiz raporu, gümrüklerde oluşan beklemelerden ileri gelen fazla mesai gibi maliyetler, makul seviyelere çekilmeli. Böylelikle sektör olarak artan karlılıklarımız doğrultusunda istihdam, ihracat hacmi ve katma değer oranlarında artış yaşayabilelim.
Mücevher sektörü, yaklaşık 35 bin kuyumcu ve 6 bin üreticisiyle birlikte toplam 1 milyon kişiye istihdam sağlıyor. 2023 yılı için 12 milyar dolar ihracat hedefliyoruz. Bu yıl 19 Mart’ta kapılarını açacak olan 50. İstanbul Mücevher Fuarı’nda 1250 firma ve markanın en son ürün ve hizmetlerini, 120’den fazla ülkeden gelecek 32 bini aşkın mücevher sektörü profesyoneliyle buluşturmayı hedefliyoruz. Özellikle Çin’de baş gösteren Koronavirüs dolayısıyla şubat ayında planlanan ancak ertelenen Hong Kong Mücevher Fuarı’ndaki tüm potansiyeli, İstanbul’a bekliyoruz."