Çarpıcı rapor: 40 yıllık çağ sona eriyor, 'Kargaşa Çağı' geliyor
Deutsche Bank analistlerince hazırlanan yeni bir araştırma raporunda, kırk yıllık küreselleşme çağının sona erdiği ve dünyanın hem ekonomiyi hem de siyaseti yeniden şekillendirecek bir 'Kargaşa Çağı'na ilerlediği belirtildi.
ABONE OLStratejist Jim Reid liderliğinde analistlerden oluşan bir ekip tarafından yürütülen araştırma ve sonuç raporunda, yeni dönemin temel özelliklerinden birinin, 'dizginlenemeyen küreselleşmenin tersine dönmesi' olacağı öngörülüyor.
Raporda, '1980'den beri "hisse senedi ve tahvil getirileri çok güçlü olan tarihteki herhangi bir dönemin en iyi birleşik varlık değer büyümesini görsek de 'Kargaşa Çağı' bu eğilimi muhtemelen kıracak.' ifadeleri kullanıldı.
PANDEMİ NEDEN DEĞİL, SADECE HIZLANDIRDI
Raporda, kötüleşen ABD-Çin ilişkilerinin, modern zamanların bir sonraki dönemini tanımlayacak olan başka bir tema olduğu belirtildi. Analistler, Çin ekonomisinin ABD ile aradaki boşluğu kapatacağını ve on yıl sonrası nihayet ABD ekonomisini geçeceğini ileri sürüyor. Bu gidişatın asıl nedeninin pandemi olmadığı, sadece süreci hızlandırdığı ifade ediliyor.
Rapora göre özellikle Çin, dünyanın en büyük ekonomisi olmaya yaklaştıkça, dünyayı bir kültürler ve çıkar çatışması bekliyor.
Analistler, bu ekonomik durgunluğun iki devlet arasında gerçek bir askeri çatışmayı tetiklemesine ihtimal vermiyor. Çünkü bu durumun genellikle, yükselen bir gücün iktidara meydan okumaya çalışmasıyla ortaya çıktığı belirtiliyor. Ancak, bunun yerine tarifeler, yaptırımlar ve teknoloji alanındaki saldırılarla ekonomik savaşın devam edeceğine inanılıyor.
Ayrıca ABD'deki 2020 başkanlık seçimini kim kazanırsa kazansın, iki süper güç arasındaki uçurum büyüyeceği de raporda geçen ifadeler arasında.
Analistler, nakit dağıtımıyla enflasyonun da önümüzdeki dönemde artacağına işaret ederken, eşitsizliğin Covid-19 sonrası dünyada bir tepki ve tersine dönme öncesi, daha da kötüye gidebileceğini söylüyor.
Analistler, genç seçmen sayısının on yılın sonunda 1980'den önce doğanların sayısını geçmesini bekliyorlar. Bu durumun, vergilerden iklime kadar birçok alanda büyük politika değişikliklerine yol açacağı tahmin ediliyor.
Raporda, güç dengesindeki değişiklikleri, daha sert bir vergi, emekliler için daha az gelir korumasını, daha fazla emlak vergisini, daha fazla gelir ve kurum vergilerini anlamına gelebileceğini dolayısıyla yeni çok yönlü politikalar oluşturulacağı belirtiliyor.
Son olarak önümüzdeki 10 yılda, teknoloji şirketlerinin değerindeki katlanarak yükselişin, nereye doğru evrileceği de kesinlik kazanacak. Değeri artan şirketler, ya bir teknoloji devrimi başlatacaklar ya da ikinci dot-com balonu* olacaklar.