Üretimin düşmanı yüksek faiz
Faiz lobisi Merkez Bankası Para Piyasaları Kurulu (PPK) toplantısı öncesinde faiz artırımı için tehditlerine başladı. Ekonomik tablodaki rahatlamanın sürmesi için ortalama 500 baz puan “faiz artırımı”nın zorunlu olduğu algısı piyasalara pompalanıyor. İşadamları olası artışın pandemide potansiyeli artan üretime darbe vuracağını belirtiyor.
ABONE OLEkonomi yönetimi tarafından piyasalara verilen olumlu mesajlar göstergeler üzerinde dengelenme sağlarken, faiz lobisi önümüzdeki hafta yapılacak olan Merkez Bankası Para Piyasaları Kurulu (PPK) öncesi diş göstermeye devam ediyor. Ekonomik göstergelerdeki rahatlamanın sürmesi için ortalama 500 baz puan faiz artırımı gerektiği algısı piyasalara yerleştirilmeye çalışılıyor. Salgın sonrası Türkiye’nin önünde güçlü tedarik zinciri ve üretim gücüyle önemli bir potansiyel bulunurken, salgın süreciyle birlikte Türkiye büyük pazarlarda en önemli üretim üssü görülüyor. Her türlü faiz artırımının en önemli etkisi ise üretime ve yatırımlara olacak.
GEREKLİ MESAJLAR VERİLDİ
Faiz lobisi Merkez Bankası’nı kritik toplantı öncesi sıkıştırmaya çalışıyor. Geçmişte faizlerin 24’e kadar yükselmesiyle büyük külfet altına giren Türkiye ekonomisinin aynı yolda yürümesi isteniyor. İş dünyası ise uzun vadeli kalkınmanın yatırımdan geçtiğinin altını çiziyor. Pandemi sürecini başarılı yöneten Türkiye’nin, son çeyrekte ihracat, imalat gibi birçok farklı alandaki göstergeleri her geçen ay yükseliyor. Yabancı yatırımlara yönelik mesajlar da bu pozitif havanın devam edeceğinin sinyallerini verdi.
ARTTIR ARTIR NEREYE KADAR
Yüksek faiz artırımı isteyen kesimin önceliği ise piyasa koşullarının aksine anlık değişimlerde servetini katlamak. Anadolu Aslanları İşadamları Derneği (ASKON) Genel Başkanı Orhan Aydın, döviz kurlarındaki değişkenlik nedeni ile son dönemlerde faiz lobisinin yeniden harekete geçtiğini belirterek bunu bir çözüm önerisi gibi sunmaya çalışan kesimlere sert şekilde yüklendi. Aydın, “Kısa vadede bu çözüm metodunun uzun vadede yansıması ‘Üretimi kes, vatandaşı borçlandır’ demektir. Türkiye’de oranlar Mozambik’in de ötesinde. Faiz arttır arttır.. nereye kadar. Arttırdıkça daha çok arttırılması için talepler bitmez tükenmez” dedi.
GÜNÜ KURTARMAKTAN BAŞKA İŞE YARAMAZ
Salgının etkisini sürdürdüğü şu dönemlerde fırsatçılık ile paradan para kazanmaya çalışanlara çanak tutulmaması gerektiğini ifade eden Aydın, şunları söyledi: “Ülkemizde faiz oranları zaten almış başını gitmiş. Dünya sıralamasında ilk sıralarda yer alıyoruz. Mozambik’ten bile bu alanda ileriyiz. Dün olduğu gibi bugün de faizin arttırılmasının sadece günü kurtarmak anlamına geldiğini biliyoruz. Vitrine oynamak yerine uzun vadede sürdürülebilir ekonomi için yatırım, yatırım, yatırım, diyoruz. Faizi arttırın, nidalarını vitrine oynamak olarak görüyor, sürdürülebilir ekonomi için kalıcı çözümlerden yana olduğumuzu belirmek istiyorum."
FİNANSMANA ERİŞİM KOLAYLAŞMALI
Tüm Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜMSİAD) Genel Başkanı Yaşar Doğan, yatırımın önündeki en büyük engelin yüksek faiz olduğunu belirterek, şu değerlendirmelerde bulundu: “Yüksek faiz ile alakalı baskılar olduğunu biz de duyuyoruz. Fakat bu durağanlıkta aksiyon almaya çalışıyorduk. Şimdi bu girişimler içerisinde maliyetler ne kadar yukarı çıkarsa dolaylı yoldan içerde de fiyat artışı olmaya başlayacak. Hiç bir zaman faiz artışını tasvip etmiyoruz. Olumlu bulmuyoruz. Şu an faiz oranlarının geldiği nokta çok yüksek. Bununla alakalı bir çözüm bulunması lazım. Faizlerin düşmesi lazım.” Doğan, faizin bir puan artması bile sıkıntı oluşturacağına dikkat çekerek, “Piyasanın rahatlaması için, finansmana erişimi kolaylaştırılmalı" dedi.
Yenişafak