2001’deki vurgunda başroldeydi: Dolar vurgununu iyi bilirsiniz

CHP’nin ve aynı zamanda “128 milyar yalanı”nın sözcüsü Faik Öztrak, 2001’deki dolar vurgunlarına nasıl aracılık ettiğini unutmuşa benziyor.

ABONE OL
GİRİŞ 22.04.2021 11:11 GÜNCELLEME 22.04.2021 14:43 EKONOMİ
2001’deki vurgunda başroldeydi: Dolar vurgununu iyi bilirsiniz

Son günlerde Merkez Bankası’nın rezervleri üzerinden yürüttüğü algı operasyonuyla yalan söyleminde ısrar eden CHP, parti sözcüsü Faik Öztrak’ın 2001 krizindeki rolünü unutmuş gibi davranıyor. 

2001 büyük ekonomi krizini tetikleyen ucuz döviz vurgununda büyük rolü olan Faik Öztrak, 30 Ağustos 2000 tarihinde atandığı Bankacılık ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkan Yardımcılığı görevini yürütüyordu.

HORTUMLAMA KİTAPÇIK FIRLATMASIYLA BAŞLADI

Bankalararası piyasada gecelik faiz oranı %1000’in üzerine fırladığı kriz günlerinde, kamu bankaları büyük zarara uğratılıp temerrüde düşürülürken, bir yandan da yandaş özel bankalara bir gecede milyar dolarlar kazandırıldı. Bir aylık sürede yaşanan çalkantılı vurgun sürecinin fitilini; 19 Şubat 2001 tarihli Milli Güvenlik Kurulu toplantısında dönenim Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in Başbakan Ecevit’e Anayasa kitapçığı fırlatması ateşledi.

KAMU BANKALARINI BATIRIP EŞ DOSTU ABAD ETTİLER

Bu devlet krizinin ardından ekonomik kriz, yıkıma dönüştü. Aynı gün 7 milyar doların üzerinde döviz talebi ortaya çıktı. 20-21 Şubat 2001 tarihlerinde Merkez Bankası, piyasaya TL vermeyi durdurdu. Bu karar, piyasaya katrilyonlarca lira borcu olan kamu bankalarının sonunu getirdi. Kamu bankaları, özel bankalara olan borçlarını ödeyemedi ve temerrüde düştü. Birkaç gün içinde kamu bankalarına yaklaşık 1 katrilyon liralık ek faiz faturası çıkarıldı. 21 Şubat 2001 günü Hazine, 3,9 milyar lira ile Cumhuriyet tarihinin en büyük ödemesini yapmak zorunda kaldı. Hazineden parayı alanlar dövize hücum etti.

DALGALI KUR HABERİNİ FAİK ÖZTRAK SIZDIRDI

Dönemin BDDK Başkan Yardımcısı olan Faik Öztrak, kendisine yakın olan bir gazeteciye Türkiye’nin dalgalı kura geçeceği bilgisini sızdırdı. 21 Şubat 2001 akşam saatlerinde, Öztrak’tan sufleyi gazeteci, çalıştığı grubun televizyonu olan CNN Türk’te Türkiye’nin dalgalı kura geçtiğini duyurdu. Resmi açıklama ise ilgili televizyon yayınından saatler sonra gece 02:30’da yapıldı. Karar öncesi 684 bin TL olan dolar kuru ‘dalgalı kura’ geçilmesiyle birlikte saatler içerisinde 1,2 milyon liraya yükseldi.

5,4 MİLYAR DOLARLIK DÖVİZ YARI FİYATINA SATILDI

Dalgalı kura resmi geçişin hemen öncesinde Merkez Bankası kasasından 21 bankaya düşük fiyattan 5,4 milyar dolarlık döviz satıldı. Bu bankalardan 9’u, siyasilere olan eş-dost yakınlığı sayesinde 4,1 milyar dolar alarak krizde olağanüstü kar etti. Türkiye’de yerleşik holding ve bankalarında büyük miktarda döviz aldığı kriz gecesinde; 5,4 milyar dolarlık dövizden en yüksek tutarı iki yabancı banka olan Citibank ve Deutsche Bank satın aldı.

KEMAL DERVİŞ, FAİK ÖZTRAK’I MÜSTEŞAR YAPTI

TL’nin değerini bir gecede yarı yarıya düşüren finansal krizin ardından 13 Mart 2001'de Dünya Bankası’nda çalışan Kemal Derviş, “krizin üstesinden gelmesi için” Ecevit Hükümeti’nde Ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı yapıldı. Bu adım, Türkiye’nin ekonomisine yurt dışından kayyum atanması olarak yorumlandı. Derviş, Türkiye’de bakan olarak göreve geldikten üç gün sonra yani 16 Mart 2001 tarihinde Faik Öztrak’ı Hazine Müsteşarı yaptı.

IMF’NİN ÇANTACISI GİBİ DAVRANDI

Derviş’in bakanlığı döneminde IMF ve Dünya Bankası’yla yapılan görüşmeleri yürüten heyette Faik Öztrak hep yer aldı. IMF, bu süreçte Türkiye’ye borç para vermek için Türkiye ekonomisini dışa bağımlı kılan yasaları dayattı. Nitekim Kemal Derviş, Ağustos 2002’de bakanlıktan ayrılırken yerine Faik Öztrak’ı önerdi.

TÜRKİYE’YE BÜYÜK FATURA ÖDETTİLER

Kemal Derviş’in Ekonomi Bakanı, Faik Öztrak’ın ise Hazine Müsteşarı olarak birlikte görev yaptığı 1,5 yıllık dönemin Türkiye’ye faturası çok ağır oldu. Şu anda yüzde 19 olan politika faizleri %190’ları gördü. 13 banka batırıldı ve el konuldu. Yalnızca 2001’de 40 bin kişi işsiz kaldı. 28 Şubat darbesi ile 2001 krizinin Türkiye’ye doğrudan ve dolayı maliyetlerinin toplamı 400 milyar dolar oldu Zenginlerin servetine servet kattığı bu dönemde hem devletin kasası boşaltıldı hem, Türkiye büyük bir borç yükünün altına sokuldu. Geniş halk kitlesi yoksullaştı.

 

KAYNAK : Yenişafak