ABD tası tarağı topladı! Peki, 3 trilyon doları neden bıraktı?

Afganistan’da 20 yıl aradan sonra kontrol tekrar Taliban’ın eline geçti. Yaklaşık 3 trilyon dolar değerindeki zengin maden yatakları ise askeri ve siyasi gündemin arka planında ülkeye olan ilgide güçlü bir faktör olarak bulunuyor.

ABONE OL
GİRİŞ 26.08.2021 09:29 GÜNCELLEME 26.08.2021 14:46 EKONOMİ
ABD tası tarağı topladı! Peki, 3 trilyon doları neden bıraktı?

Haber7 / Ömer Faruk AKTAŞ

Savaş ve istikrarsızlığın hüküm sürdüğü Afganistan’da 20 yıl aradan sonra kontrol tekrar Taliban’ın eline geçti. Yaklaşık 3 trilyon dolar değerindeki zengin maden yatakları ise askeri ve siyasi gündemin arka planında ülkeye olan ilgide güçlü bir faktör olarak bulunuyor.

Peki, büyük bir yıkımla işgal ettiği ve aylık maliyeti 3,9 milyar doları bulan askeri harcamaların ardından ABD neden Afganistan’ı terk etti? Hem İpek Yolu hem de lityum rezervleri bağlamında daha önce Taliban’la görüşen Çin’in pozisyonu ne olacak? Ve geçmiş bağları, tecrübesiyle Rus-Taliban ilişkileri nasıl şekillenecek?

Nişantaşı Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Vişne Korkmaz ve İstanbul Gedik Üniversitesi ASEAN Araştırmaları Merkezi Müdürü Sibel Karabel, Haber 7’nin sorularını yanıtladı.

ABD’NİN ‘KAZANILAMAYACAK’ SAVAŞI

“ABD’nin ‘kazanılmayacak’ bir savaşın maliyetini daha fazla üstlenmek istemediği çok açık.” diyen Prof. Dr. Vişne Korkmaz, “20 yıllık işgal ve ulus inşası süreci büyük bir maliyet getirdi” dedi.

ABD’nin bölgeden çekilmesinin bir sebebi olarak, “Hem kendi ekonomisini canlandıracak iç yatırıma hem de Çin ve Rusya’yı sınırlandıracak politikalar için başka coğrafyalara yönelmeye ihtiyacı var.” diyen Korkmaz, “Sahayı uzaktan dengelemeye ve bunu yaparken de rakipleri arasındaki rekabeti ateşlendirmeyi planlıyor.” açıklamasında bulundu.

“TASI TARAĞI TOPLADI”

ABD’nin Taliban’ın Çin ve Rusya ile temasta olduğunu vurgulayan Korkmaz, şu açıklamalarda bulundu:

“Taliban’ı ve Taliban dışı unsurları destekliyorlar. Ancak benzeri şekilde ABD’de Taliban içinde belirli unsurları ve Taliban dışı belirli unsurları destekliyor. Kısaca tası tarağı toplamış olabilir ama sahayı izlemeyi bıraktığını hiç düşünmüyorum.” 

NADİR METAL REZERVLERİ!

ABD’nin bölgeden çekilmesinin ardından gözler nadir metal rezervlerine özellikle de lityum rezervlerine çevrildi. Yaklaşık 3 trilyon dolar değerindeki zengin maden yatakları, pek çok ülkenin ilgisini çekiyor… Bu ülkelerin başında ise Taliban’la son dönemde ilişkilerini geliştiren Çin bulunuyor.

Çin’in politik duruşuna ilişkin Korkmaz, “Çin bir ikilem içinde.” diyerek, Çin’in temkinli hareket edeceğini ve geçiş sürecini hem Taliban hem de Taliban’a rakip unsurlar üzerinden finans, teknoloji ve insan kaynağı vaatleri üzerinden şekillendirmeye çalışacağını ifade etti.

ASEAN Araştırmaları Merkezi Müdürü Sibel Karabel ise Çin’in Afganistan’daki politik duruşuna ilişkin, “Afgan Hükümeti mi Taliban mı? Sorusu da gündeme dönem dönem gelmekteydi. Altını çizmek gerekir; Çin Suriye, Libya ve özellikle coğrafi yakınlığı sebebiyle Afganistan’da diplomatik olarak olabildiğince ‘nötr’ bir portre çizmekte ve ‘ikili bir diplomasi’ yöntemi yürütmekte.” değerlendirmesinde bulundu.

“Çin’in de olası bir senaryo için her iki tarafla da ilişkilerini ‘hazırlıklı’ tuttuğu iddia edilebilir.” diyen Karabel, şu açıklamalarda bulundu:

“Bu durumda Çin-Taliban ilişkisinin temel dinamiği istikrar/yatırım dengesiyle doğru orantılı gözüküyor. Diğer bir deyişle, istikrarın devamlılığı ve Çin’in endişe ettiği doğusuyla ilişkilendirdiği oluşumların akışın kesilmesi (Taliban hem zımni hem doğrudan yeşil ışık yaktı) karşılığında Çin’in buradaki ekonomik kalkınmaya destek olacağını (seviyesi henüz belli değil) göstermiş oluyor.”

Karabel, “Burada Pakistan, Hindistan, Rusya ve İran gibi bölgesel aktörlerin stratejileri de belirleyici olacaktır. Bir başka deyişle, Afganistan Çin için doğrudan angaje olunacak bir konumdan ziyade, fayda/zarar bakımından terazinin ibresinin ihtiyatlı değerlendirileceği bir konumda yer almakta.” açıklamasında bulundu.

MOSKOVA MÜDAHİL OLMAYA EN HAZIR GÜÇ!

Prof. Dr. Vişne Korkmaz, Rusya için de Çin’in içinde olduğu ikilemin geçerli olduğunu ancak tek bir farkın bulunduğunu ifade etti.

Çin’in sahip olduğu finansman olanaklarına Moskova’nın sahip olmadığını vurgulayan Korkmaz, “Bu yüzden Orta Asya üzerindeki nüfusunu, sınır üzerindeki kontrolünü, askeri-siyasi büyük güç olma kapasitesini sergiliyor.” dedi.

“AFGANİSTAN SURİYE DEĞİL”

“Geçmiş bağlar ve tecrübe nedeniyle Moskova müdahil olmaya en hazır güç aslında. Ancak sahaya bizzat askeri gücü ile müdahil olursa hem kendi için bir cephe daha açar hem de bu müdahalesinin kazancı ne olacak diye sormak gerekir.” diyen Korkmaz, Rusya’nın Afganistan hamlesine ilişkin şunları söyledi:

“Sonuçta bir yanda Pakistan diğer yanda İran’ın etkili olduğu bir alan Afganistan. Kısaca bir Suriye değil, Rusya’yı davet eden bir rejim de yok. Bu nedenle Rusya’nın Taliban ile ilişkisi önemli bir araç. Taliban üzerindeki ABD etkisini kırmak için sınırdaki komşu bir büyük gücün desteği Taliban için de önemli olacaktır. Ancak bu ilişkinin ABD etkisini kırma potansiyeli ABD başta olmak üzere diğer rakipleri harekete geçirir”

KAYNAK : Haber7 / Ömer Faruk Aktaş