Devletten belediyelere barınak desteği: Arsa hazineden para bankadan

Çevre Bakanı Kurum, belediyelerden yeterli miktarda barınak oluşturulmasını beklediklerini kaydederek, "Bakanlık olarak hazine arazisi tahsis edebileceğimizi belirtiyoruz" dedi.

ABONE OL
GİRİŞ 02.01.2022 07:42 GÜNCELLEME 02.01.2022 09:26 EKONOMİ
Devletten belediyelere barınak desteği: Arsa hazineden para bankadan

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum; sokak hayvanları, Kanal İstanbul ve iklim değişikliğine ilişkin Türkiye Gazetesi'nin sorularını yanıtladı. Bakan Kurum’un açıklamaları şöyle:

Sokak hayvanlarıyla ilgili geçtiğimiz günlerde 81 ilin valiliğine ve belediyelere genelge gönderdiniz. Detaylarından bahseder misiniz?

Tehlike arz eden hayvan ırklarını sahiplenen vatandaşlar biraz daha duyarlı olmalı. Bu konuda tasma ve ağızlık zorunluluğuna uyulması gerekiyor. Bu gibi ırklar, park, bahçe ve özellikle çocuk oyun alanlarında gezdirilmemeli. Belediyelerle sürekli iş birliği içerisindeyiz. Barınak şartlarının iyileştirilmesini, belediyelerin sorumluluk alanlarındaki hayvan popülasyonunu esas alarak yeterli barınakların oluşturulmasını beklerken, Bakanlık olarak hazine arazisi tahsis edebileceğimizi, İller Bankamızla gerekli desteği sağlayabileceğimizi belirtiyoruz. Çünkü sokak hayvanları zaman zaman tehlike oluşturabiliyor. Bizim de bu yüzden başıboş hayvanları rehabilite etmemiz gerekiyor. Ancak bu hayvanlar özellikle kışın aç kalıyor. Biz belediyelerimize de bu konuda talimat verdik. Belediyelerimiz trafikten ve çocuk oyun parklarından uzak alanlar belirleyerek beslenme noktası oluştursun. Bu noktalarda her gün düzenli beslenme sağlamalıyız. Bu şekilde sokakta sahipsiz hiçbir tehlikeli hayvan olmasın. Hayvanlarımızı da vatandaşlarımızı da korumalıyız.

BELEDİYELERE SIFIR ATIK BİRİMİ ZORUNLULUĞU

Türkiye’nin iklim değişikliği ile ilgili ilk yapması gereken nedir? Paris İklim Anlaşması’nın yürürlüğe girmesinin ardından Türkiye’yi neler bekliyor?

İklim değişikliğinin etkilerini artık çok daha fazla görüyoruz. Türkiye’nin iklim değişikliğiyle ilgili ilk yapması gereken, etkileri aza indirmektir. Bunun için, aşırı sıcak artışlarına sebep olan emisyon ve sera gazlarının etkisini azaltan sanayi, ulaşım ve tarım gibi faaliyetleri aza indirmek zorundayız. Çünkü kaynaklarımız sonsuz değil. Arıtılmış suları kullanmamız gerekiyor. Ancak, Türkiye’de şu an arıtılmış suları kullanma oranı yüzde 3,2. Biz bunu önce yüzde 5’e, 2030’da da yüzde 15’e çıkaracağız. Bu sayede sularla birlikte üretime ve istihdama da katkı sağlayacağız. Korunan alanı 9,6’dan 11,9’a çıkardık. Bulabildiğimiz her alanı korunan alan olarak ilan ediyoruz. Bunu da artırdıkça emisyonları azaltıyor olacağız. İklim değişikliğiyle ilgili belediyelerde şubat ayında sıfır atık birimleri kurma zorunluluğu getiriyoruz. Ülke olarak, Paris İklim Anlaşması’nı; 2053 yılında net sıfır emisyon ve Yeşil Kalkınma hedefimize ulaşmak için önemli bir kilometre taşı, tarihî bir karar olarak görüyoruz.

‘Yeşil Kalkınma’ modeli neler getirecek?
İklim Değişikliği Başkanlığımızın kurulmasıyla birlikte yeni bir süreci başlatmış olduk. ‘Çevreye Saygılı İklim Dostu Şehirler’ sloganıyla; iklim değişikliğiyle uyum politikalarımızı daha da geliştireceğiz. ‘Yeşil Kalkınma’ modeliyle Türkiye’nin ve şehirlerimizin iklim dostu yeşil dönüşümünü; eğitimden kültüre, ekonomiden tarım, sanayi ve şehirciliğe kadar tüm alanlarda artık daha güçlü adımlarla hayata geçireceğiz. İklim değişikliğiyle mücadele noktasında başarıya ulaşmak için ulusal ve uluslararası iş birliğinin eş zamanlı ve uyum içerisinde yürütülmesi gerekiyor. 

HEDEFİMİZ 'YAŞAYAN VE YAŞATAN MARMARA'

Çevre, Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Marmara Denizi’nde ortaya çıkan müsilaj sorunuyla ilgili şunları kaydetti: 

"Stratejik bir karar aldık. 2024’e kadar ilgili 7 il belediyesi üstüne düşen sorumluluğunu yerine getirmek zorundadır. Teknolojisini geliştirecekse geliştirecek, arıtma tesisi yapacaksa yapacak. Hedefimiz ‘Yaşayan ve Yaşatan Bir Marmara!’ Toplam 11 bin 129 metreküp müsilajı toplayarak bertaraf ettik. Mevcut durumda havzada arıtılan atık suların yüzde 46’sı ileri biyolojik arıtmadan geçirilirken bu oranı 2024 yılında yüzde 100’e ulaştıracağız."

"NE İSTEDİLER DE ENGELLEDİK?"

Yeni bir imar affının gündemlerinde olmadığını dile getiren Bakan Kurum, Kanal İstanbul ile ilgili CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun yatırımcılara ‘yatırım yapmayın’ tehdidiyle ilgili şunları söyledi:

"Ürkütmek üzere ellerinden geleni yapıyorlar. Tehdit ve şantajla… Biz aynı anlayışla eser üretmeye devam edeceğiz. Milletimiz ne yapıldığını görüyor. ‘Bize iş yaptırmıyorsunuz. Engelliyorsunuz’ diyorlar. Bizden ne istemişler de? Milletin menfaatine, faydasına ne varsa biz o tarafta durduk. Onlar bizi ne kadar dedikodunun ve polemiğin içine sokmaya çalışsalar da biz orada olmayacağız.

Proje kapsamında Kanal İstanbul’un her iki yakasında riskli yapı stokunun azaltılması kapsamında yatay mimari anlayışıyla yüzde 52’si yeşil alan ve sosyal donatı alanlarından oluşan imar planlama süreci Bakanlığımızın ilgili tüm birimleri tarafından titizlikle yürütüldü. Şu anda imar planını kesinleştirdiğimiz alanlarda, imar uygulaması işlemi aynı planlama sürecinde olduğu gibi hassasiyetle yürütülüyor. Tapu tescil işlemlerimizi de en kısa sürede tamamlayacağız."

KAYNAK : TÜRKİYE GAZETESİ