Elektrik en büyük gider kalemi oldu
Son dönemde ekonomilere ilişkin sorunlar vatandaşlar için pandeminin önüne geçti. Yapılan araştırmaya göre ise elektrik giderleri yüzde 55 oranla aile bütçesini sarsan unsurlar arasında ilk sırada yer alıyor.
ABONE OLIpsos tarafından gerçekleştirilen Anti Kriz Monitörü ile toplumun memnuniyet ve beklentileri, tüketim ve yatırım davranışları ve gündeme ilişkin düşünceleri ölçüldü. 18 yaş üstü Türkiye temsili 800 birey ile 1-4 Şubat tarihleri arasında seçili verileri kapsayan araştırma ile ülkemizde toplumu en çok zorlayan gider kaleminin ne olduğu, hane tüketiminde en çok hangi alışveriş kalemlerinden ve alanlarından vazgeçildiği, tüketilen ürünleri daha ucuza mal etmenin yollarını arayıp aramadığı, hangi kategorilerden vazgeçtiği incelendi.
Bu dönemde elektrik giderleri toplumu en çok zorlayan gider kalemi oldu. Bireylerin %55'i elektrik giderlerinin kendilerini çok zorladığını belirtti. Elektrik giderlerinin yanı sıra vatandaşları zorlayan diğer gider kalemleri giyim, doğal gaz, ev temizlik ve gıda ürünleri olarak öne çıkıyor. Ancak genel olarak bakıldığında aslında her türlü gider kaleminin bireyleri zorladığı görülüyor.
"MARKET ALIŞVERİŞİNDEN AZALTMAYA ÇALIŞIYORUZ"
Toplumun çoğunluğu market alışverişlerinde harcamalarını azaltmaya çalışıyor. Bireylerin %66’sı market alışverişlerinde asgari ihtiyaçlarını karşılamaya ve gerekirse bazı kategorilerden vazgeçerek harcamalarını minimumda tutmaya çalışırken %24’ü de tükettikleri ürünleri daha ucuza mal etmenin yollarını arıyor.
Fiyat artışlarında vatandaşı en çok etkileyen kalemin elektrik faturası olduğu ortaya çıkan araştırmada kış mevsiminin de etkisi ile giyim masraflarının önemli bir kalem olduğu görülüyor. Doğal gaz, su gibi diğer kaçınılmaz aylık fatura kalemleri de önemli etki yapıyor. Her üç kişiden ikisi market alışverişlerinde tasarruf için bazı ürün kategorilerini tüketmekten vazgeçebileceğini belirtiyor.
EKONOMİ SİYASİ TERCİHLERDEN BAĞIMSIZ BİR SORUN HALİLNE DÖNÜŞTÜ
Ipsos Türkiye CEO'su Sidar Gedik, ekonominin, siyasi tercihlerden bağımsız bir sorun haline dönüştüğünü belirterek şunları söylüyor: "Bunu her on kişiden sekizinin ülke ekonomisinin durumunu kötü olarak nitelendirmesinden anlıyoruz, hiç bir siyasi partinin veya ittifakın %80 oy oranı yok, vatandaş oy tercihinden bağımsız olarak ekonomiden memnuniyetsiz.”