Yatırımcıları ürküten kripto gerçeği: Yarısı yok oldu!
CoinGecko’nun raporuna gör 2014’ten bu yana listelenen coinlerin yarısı artık yok. Kısa vadeli kar amaçlı çıkan coinler arkasında binlerce mağdur bırakıyor. Bu sorunun çözümü regülasyon da değil.
ABONE OLHafta içerisinde "CoinGecko" kripto para yatırımcıları için oldukça tedirgin edici bir rapor yayınladı. Raporda yer alan bilgilere göre 2014'ten bu yana listelenen 24 binden fazla kripto paranın 14 bini yok oldu. Bu sayıyı 2021'den itibaren baz alırsak ise 5 bin 724 gibi yüksek bir adetle karşılaşıyoruz.
Bir kripto para birimine "başarısız" veya "ölü" demek için takip edilmesi gereken bazı durumlar var. Bunlar; şirketlerin son 30 gün içinde ticari faaliyet göstermemesi, listelendiği borsadan "delist" edilmesi.
ZOMBİ COINLER VARLIĞINI SÜRDÜRÜYOR
Yok olan coinlerin gerekçesi hareketsizlik. Ancak birçok borsada ortalama 200-250 dolarlık tahta hacimleriyle döndürülen coinler de mevcut. Resmiyette var görünse de bu tahtalarda mal satmak imkansız. Bu nedenle aslında "ölü" diyebileceğimiz coin sayısı resmi rakamların oldukça üzerinde.
SEC, ASLINDA HAKLI MI?
ABD Menkul Kıymet ve Borsa Komisyonu, kripto para yatırımcıları tarafından sık sık topa tutuluyor. Gerekçesi ise Başkan Gensler'in her fırsatta kripto varlıklara güvenmediğini açıklaması ve piyasa tabiriyle "FUD" yapması...
Gelinen tabloya bakıldığında SEC'in çok da haksız olmadığını görüyoruz. Kripto dünyasında ortaya çıkan projelerin çoğu, kısa vadeli kar amacının ardından arkasında binlerce mağdur bırakıyor.
2021 ve 2017 boğa piyasaları sırasında piyasaya sürülen kripto para birimlerinin başarısızlık oranları tam olarak yüzde 70.
REGÜLASYON SORUNU ÇÖZER Mİ?
Hayır çözemez. Çünkü gerek yurt içi ve gerek yurt dışında hayata geçirilmesi planlanan regülasyonlar coin ve token projelerini değil, borsaları kapsayan kurallar içeriyor.
Listelenen coin ve tokenların sorumluluğu yasal olarak onların listelendiği borsalara ait değil. Ancak borsalar launchpad öncesinde yapılacak kapsayıcı sözleşmelerle yatırımcı mağduriyetlerin önüne geçebilir.
Bazı borsalar yeni listelemeler öncesinde ön satışı yapılan adetin yüzde 40'ının veya benzeri bir oranın tahta üzerinde bırakılmasını istiyor. Bu da tahtada güçlü bir likiditenin yanında yatırımcı için mal satma özgürlüğü/güvenliği sağlıyor.