Trump korkusu Türkiye'nin kapısını çaldırdı! Anlaşmak istiyorlar
İkinci Donald Trump döneminin Avrupa’yı olumsuz etkileyeceğini dile getiren ETTIC Başkanı Markus Slevogt, "Avrupa, Türkiye ile Gümrük Birliğini güncellerse tehditlere karşı Avrupa'nın konumunu kuvvetlendirecektir" ifadelerini kullandı.
ABONE OLAvrupa Türk Ticaret ve Yatırım Konseyi (ETTIC) Başkanı Markus Slevogt, ABD'de ikinci Donald Trump dönemi yaklaşırken, Avrupa'nın stratejik ortamının olumsuz etkileneceğini, Türkiye'nin, Gümrük Birliğinin güncellenmesiyle çeşitli tehditlere karşı Avrupa'nın konumunu kuvvetlendireceğini söyledi.
Slevogt, Gümrük Birliğinin güncellenmesi ve ABD'de Donald Trump'ın başkan seçilmesinin Türkiye-AB ilişkilerine etkileri konusunda AA muhabirine açıklamalarda bulundu.
"AB TEMSİLCİLERİYLE GÖRÜŞME YAPACAĞIZ"
AB-Türkiye ilişkilerinde farklı paydaşların pozisyonlarını anlamak için Brüksel'de temaslarda bulunduklarını anlatan Slevogt, "Türkiye ile AB arasındaki Gümrük Birliğinin güncellenmesi konusunda ilerleme sağlamak ve doğru yönde atılan adımlar konusunda pozisyonlarını anlamak için üye ülke ve AB temsilcileriyle görüşmeler yapacağız." diye konuştu.
AVRUPALI İŞLETMELERDEN 200 MİLYAR AVROLUK YATIRIM
Markus Slevogt, AB Komisyonu çatısı altındaki farklı birimlerle görüşmeler yaptıklarını ifade ederek, "İş odaklı biçimde Türkiye ve AB arasındaki iş meseleleri, ticari konular ve yatırımlar hakkında iletişimi geliştirmeye yardımcı olmaya çalışıyoruz." dedi.
Türkiye ve AB arasında iş faaliyetlerinde ve ticarette çok önemli yer sahibi olan Gümrük Birliğinin güncellenmesi gerektiğini vurgulayan Slevogt, "Türkiye ve AB arasında yıllık 220 milyar avrodan fazla ikili ticaret yapılıyor. 2002 ile 2023 yılları arasında Avrupa işletmeleri Türkiye'de 200 milyar avrondan fazla yatırım yaptı." ifadesini kullandı.
"GÜMRÜK BİRLİĞİ GÜNÜN İHTİYAÇLARINI KARŞILAMIYOR"
Slevogt, "1996'da yapılan Gümrük Birliğinin taslağı 1970'lerden geliyor. Gümrük Birliğinin ticaret ve yatırım boyutu günün ihtiyaçları için yeterli değil. Mevcut durumda Gümrük Birliği, e-ticaret, hizmetler, tarım ve kamu alımları gibi gerekli olan büyük bölümleri kapsamıyor. Bu düzenin 21. yüzyılın iş ve ticaret ihtiyaçlarına uygun hale getirilmesi gerekiyor." dedi.
Güncelleme konusunda engellerin kaldırılmasına yardımcı olmak istediklerini dile getiren Slevogt, "Her iki tarafın çıkarına olduğu için birbirimizle konuşarak ve birbirimizi biraz daha iyi anlayarak engellerin aşılacağına inanıyoruz." diye konuştu.
Slevogt, Gümrük Birliğinin 21. yüzyılın ihtiyaçlarına göre güncellenmesinin her iki tarafın da faydasına olduğunu, görüşmelerde adım adım ilerleme kaydetmeyi hedeflediklerini vurguladı.
"BAZI DEĞİŞİKLİKLER OLDU, OLUMLU BAKIYORUZ"
AB Komisyonunun aralık ayında yeni 5 yıllık dönemine başlayacağını, ayrıca ocak ayında dünyanın en büyük ekonomisi olan ABD'de Donald Trump'ın başkanlık görevini devralacağını anımsatan Slevogt, "AB Komisyonu içinde belirli pozisyonlarda değişiklikler oldu. Biz buna çok olumlu bakıyoruz." dedi.
Slevogt, AB'deki yeni döngüyle yeni bir başlangıç yapacaklarını, ETTIC olarak yeni komisyonla çalışmalarda ilerleme ve başarı sağlayacaklarını belirterek, "AB ile Türkiye'nin ortak çıkarlarına olan Gümrük Birliğinin güncellenmesinde ilerleme kaydedileceğine inanıyoruz. Bunlar çok olumlu gelişmeler." ifadesini kullandı.
"AB'NİN STRATEJİK ORTAMI DEĞİŞİYOR"
"AB için genel stratejik ortam bugünlerde önemli ölçüde değişiyor." diyen Slevogt, Donald Trump'ın seçim kampanyasında, ticaret konusunda çok daha sert bir yaklaşım sergilemeyi taahhüt ettiğini anımsattı.
Slevogt, "Avrupa, yeni enerji ve fırsatlar arama, ayrıca kendi iş modelini yeniden tanımlaması gereken bir konumda. Coğrafi yakınlığı, coğrafi erişimi ve aynı zamanda sahip olduğu çok güçlü endüstriyel altyapı gibi çeşitli avantajlarıyla Türkiye'nin Avrupa bağlamında daha da önemli bir rol oynayabileceğine inanıyorum." değerlendirmesini yaptı.
Türkiye'nin bu dönemde Avrupa ile daha yakın olmasının Avrupa'yı güçlendireceğini vurgulayan Slevogt, sözlerini, "Gümrük Birliğinin güncellenmesi, Asya ve AB ile ABD arasında yeniden tanımlanması gereken ilişki de dahil küresel ölçekte gelebilecek tüm tehditler karşısında Avrupa'nın konumunu güçlendirmeye büyük ölçüde yardımcı olacaktır." diye tamamladı.