Cevdet Yılmaz açıkladı: Türkiye ekonomisi 1,5 trilyon doları aşacak!

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, 'Uzun yıllardır gösterdiğimiz yüksek büyüme performansı ile beraber 2025 yılı sonunda ekonomimizin 1,5 trilyon doların üzerine çıkmasını bekliyoruz.

ABONE OL
GİRİŞ 11.12.2025 09:41 GÜNCELLEME 11.12.2025 11:00 EKONOMİ
Cevdet Yılmaz açıkladı: Türkiye ekonomisi 1,5 trilyon doları aşacak!
  • Türkiye’nin 2025 sonunda 1,5 trilyon doları aşan ekonomik büyüklüğe ulaşması ve IMF projeksiyonlarına göre dünyanın 16’ncı büyük ekonomisi olması bekleniyor.
     
  • Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Türkiye-İtalya ekonomik ve siyasi ilişkilerinin tarihi, stratejik ve giderek güçlenen bir ortaklık yapısına sahip olduğunu vurguladı.
     
  • İki ülke arasındaki ticaret hacmi rekor kırarken, savunma, enerji, teknoloji ve yeşil dönüşüm alanlarında yeni ortaklıkların hızla arttığı belirtildi.
     

Türkiye'nin ekonomik istikrarı, öngörülebilir para politikası ve güçlü mali disiplin çerçevesi, uluslararası yatırımcılar için uzun vadeli güven tesis etmektedir. 2025 yılı itibarıyla IMF projeksiyonlarına göre dünyanın 16'ncı büyük ekonomisi konumuna yükselmeyi öngörüyoruz.' ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, İtalya'nın İstanbul Başkonsolosluğunda İtalyan Ticaret ve Sanayi Odası Derneğince düzenlenen, "İtalyan Ticaret ve Sanayi Odası Derneği 140. Yıldönümü ve Leonardo da Vinci Ödül Töreni"ne katıldı.

Burada konuşan Yılmaz, Leonardo da Vinci Ödül Töreni vesilesiyle İtalya ve Türkiye'den seçkin iş dünyası temsilcileriyle bir araya gelmekten büyük memnuniyet duyduğunu belirterek, Türk ve İtalyan şirketlerine verilen ödülü alan firmaları tebrik etti.

Leonardo da Vinci'nin isminin bu ödüle ilham vermesinin güçlü bir sembol niteliği taşıdığını kaydeden Yılmaz, "Türk ve İtalyan girişimcilerin üretkenlik, tasarım ve teknoloji alanındaki başarıları, bu ortaklığın geleceğine dair son derece umut verici bir tablo ortaya koyuyor. Özellikle yeşil dönüşüm, dijitalleşme, akıllı üretim teknolojileri ve sürdürülebilir sanayi alanlarında gelişen ortak kapasitemiz, klasik ticari ilişkilerin ötesine geçerek uzun vadeli stratejik entegrasyona işaret etmektedir." diye konuştu.

Yılmaz, Türkiye ve İtalya'nın yüzyıllar boyunca Akdeniz'in aynı ikliminde şekillenen iki köklü devlet olarak, bölgenin hafızasında derin izler bıraktığını belirterek, şöyle devam etti:

"İki ülkenin Akdeniz'de güvenlik, ticaret ve enerji akışının sürekliliğine yönelik ortak hassasiyetleri Avrupa, Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Balkanlar için de kritik sonuçlar doğurmaktadır. Diplomatik ilişkilerimizin 170'inci yılına ulaşmış olması bu tarihsel birikimin kurumsal boyutunu yansıtıyor. Halklarımız arasındaki etkileşim ise çok daha eskilere dayanıyor. 14'üncü yüzyıla kadar uzanan köklü bir tarihi ortak tecrübeye sahibiz. Ortak Akdeniz kültürü, deniz ticareti, şehirleşme ve zanaatkarlık geleneği, iki ülke arasında yüzyıllar boyunca kendiliğinden bir yakınlık oluşturdu. Bu uzun tarih, bugün siyasi, ekonomik ve kültürel işbirliğimizin arkasındaki en güçlü zeminlerden biridir."

"TÜRK ŞİRKETLERİ İTALYAN PAZARINDA GİDEREK DAHA DİNAMİK BİR ROL OYNAMAKTADIR"

Türkiye İtalya ortaklığının son yıllarda daha da ivme kazandığına dikkati çeken Yılmaz, "NATO çatısı altındaki işbirliğimizin yanı sıra iki ülke, Akdeniz ve çevresinde barışın, istikrarın ve sağlıklı ekonomik akışın korunması konusunda benzer hassasiyetler taşıyor. Başbakan Meloni'nin nisan ayında Sayın Cumhurbaşkanımızı Roma'da ağırlaması ve ardından ağustos ayında İstanbul'da gerçekleştirilen Türkiye-İtalya-Libya Üçlü Zirvesi, bu işbirliğinin ulaştığı seviyeyi açık biçimde göstermektedir. " diye konuştu.

Yılmaz, Vatikan Devlet Başkanı Papa 14. Leo'nun Türkiye ziyaretinin de son derece anlamlı olduğunu ifade ederek, "İlk resmi ziyaretini Türkiye'ye gerçekleştirmiş olmasından büyük bir onur duyduk ve burada çok güzel temaslar ve görüşmeler gerçekleştirildi. Ben de bu konuda ortaya konulan bu tercihe teşekkür ediyorum." dedi.

Siyasi ilişkilerin ekonomik ve ticari ortaklıkları da doğrudan desteklediğine vurgu yapan Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:

"İtalya, Türkiye'nin Avrupa'daki en önemli ticaret ortaklarından biridir ve Türk şirketleri İtalyan pazarında giderek daha dinamik bir rol oynamaktadır. Önümüzdeki dönemde özellikle sürdürülebilir batarya teknolojileri, hidrojen çözümleri, yenilenebilir enerji ekipmanları, savunma teknolojileri ve akıllı hareketlilik çözümleri gibi alanlarda kapasite entegrasyonumuzun daha da artmasını bekliyoruz. İtalya, küresel ölçekte beşinci büyük ticaret ortağımız ve Akdeniz bölgesindeki birinci ortağımız olmaya devam etmektedir."

Yılmaz, küresel düzeyde belirsizliklerin arttığı ve risklerin yükseldiği bir dönem yaşandığının altını çizerek, "Maalesef uluslararası kurumların zayıfladığını hep birlikte görüyoruz. Korumacılığın arttığını, jeopolitik gerilimlerin yüksekliğini görüyoruz. Özellikle böyle ortamlarda ikili ilişkilerin, dostlukların ve bölgesel işbirliklerinin önemi bir kat daha artmaktadır. Bunun en güzel örneklerinden birini Türkiye ile İtalya'nın verdiğini rahatlıkla ifade edebilirim." değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, iki ülke arasındaki ekonomik verilere ilişkin, şunları kaydetti:

"2024 yılında ikili ticaret hacmimiz 32,2 milyar doları aşarak tarihteki en yüksek seviyeye ulaşmış, 30 milyar dolarlık ticaret hedefi aşılmıştır. Sayın Cumhurbaşkanımız ve Başbakan Meloni orta vadeli yeni ticaret hacmi hedefimizi 40 milyar dolar olarak belirlemişlerdir. Ülkemizde 1600'ün üzerinde İtalyan sermayeli firma faaliyet göstermektedir. 2002-2024 döneminde İtalya'dan ülkemize yapılan doğrudan yatırımlar yaklaşık 5,1 milyar dolar seviyesinde gerçekleşmiştir. Ayrıca, ekonomik ortaklığımıza güçlü bir hukuki çerçeve sunan Çifte Vergilendirmenin Önlenmesi Anlaşması ile Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunması Anlaşmamız da yürürlükte bulunmaktadır. Otomotiv, makine, enerji, altyapı, tekstil ve teknolojiyi kapsayan karşılıklı doğrudan yatırımlarımız binlerce istihdam yaratmış, inovasyonu geliştirmiş ve Akdeniz genelindeki tedarik zincirlerinin dayanıklılığını güçlendirmiştir."

"2025 YILI SONUNDA EKONOMİMİZİN 1,5 TRİLYON DOLARIN ÜZERİNE ÇIKMASINI BEKLİYORUZ"

Bu güçlü ekonomik bağların arkasında Türkiye'nin makroekonomik görünümünde yaşanan iyileşmenin önemli bir rol oynadığına dikkati çeken Yılmaz, "Uzun yıllardır gösterdiğimiz yüksek büyüme performansı ile beraber 2025 yılı sonunda ekonomimizin 1,5 trilyon doların üzerine çıkmasını bekliyoruz. Türkiye'nin ekonomik istikrarı, öngörülebilir para politikası ve güçlü mali disiplin çerçevesi, uluslararası yatırımcılar için uzun vadeli güven tesis etmektedir. 2025 yılı itibarıyla IMF projeksiyonlarına göre dünyanın 16'ncı büyük ekonomisi konumuna yükselmeyi öngörüyoruz." diye konuştu.

Yılmaz, "Satın alma gücü paritesine göre ise şu anda 12'nci büyük ekonomiyiz, 11'nci büyük ekonomi olacağız. Bu tahminler gerçekleşirse ilk defa hacim olarak İtalya'yı geride bırakıp, Avrupa'nın 4'üncü büyük ekonomisi konumuna yükseleceğiz. Diğer taraftan Dünya Bankası sınıflandırmasına göre 2025 itibarıyla tarihimizde ilk kez yüksek gelirli ülkeler sınıfına girmeyi öngörüyoruz." dedi.

Türkiye ile İtalya arasında ekonomik ilişkilerin derinliğini gösteren bir diğer önemli gelişmenin ise iki ülke iş dünyasının yoğun temasları olduğuna işaret eden Yılmaz, şöyle devam etti:

"Roma'da düzenlenen Türkiye İtalya İş Forumu kapsamında, iki ülkenin önde gelen şirketleri arasında 150'nin üzerinde ikili iş görüşmesi yapılmış, birçok alanda mutabakat zaptı imzalanmıştır. Baykar ile Piaggio Aerospace arasında yürütülen görüşmeler, havacılık ve savunma sanayii alanındaki ortaklığın önemli bir yansımasıdır. Saipem ile Türkiye Petrolleri arasındaki işbirliği, Karadeniz'deki Sakarya Gaz Sahası'ndan geçen doğal gaz deniz altı boru hattının başarılı bir şekilde kurulmasıyla sonuçlanmıştır."

"BAZI ÜLKELERİN KENDİ DAR MENFAATLERİ DOĞRULTUSUNDA AVRUPA BİRLİĞİ'Nİ KULLANMALARINI ENGELLEMELİYİZ"

Yılmaz, Avrupa Birliği'nin içinden geçilen küresel ortamda iki önemli meydan okumayla karşı karşıya olduğunu vurgulayarak, "Bir taraftan Ukrayna-Rusya Savaşı'nda somutlaşan jeopolitik gerilimler ve tehditlerle Avrupa'nın güvenliği ciddi bir tartışma konusu. Özellikle Amerika Birleşik Devletleri'nin ortaya koyduğu yeni politikalar bunu güçlendiriyor. Diğer yandan Avrupa, Türkiye ve dünyanın geri kalan büyük birçok kısmı Uzak Doğu'dan gelen ekonomik rekabetle de karşı karşıya." ifadelerini kullandı.

Avrupa'nın rekabet gücünün ciddi bir tartışma konusu olduğunu aktaran Yılmaz, "Her iki alanda da Türkiye Avrupa Birliği ilişkilerinin, hem Avrupa'nın hem Türkiye'nin çıkarına olduğunu buradan net bir şekilde ifade etmek isterim. Son dönemde artan bir diyalog olduğunu görüyoruz ama maalesef arzu ettiğimiz noktada değiliz. Dolayısıyla Türkiye İtalya ilişkilerinin, Türkiye Avrupa ilişkilerinin de Leonardo'nun Köprüsü gibi köprü kurmasının çok çok önemli olduğunu buradan ifade etmek istiyorum. Bazı ülkelerin kendi dar menfaatleri doğrultusunda Avrupa Birliği'ni kullanmalarını engellemeliyiz ve daha geniş bir perspektifle bu ilişkilere bakmalıyız." değerlendirmesinde bulundu.

Yılmaz konuşmasının ardından, Koç Holding CEO'su Levent Çakıroğlu ve Pirelli Türkiye CEO'su Gian Paolo Gatti Comini'ye ödüllerini verdi.

Programa, Yılmaz'ın yanı sıra, İstanbul Valisi Davut Gül, İtalya'nın Ankara Büyükelçisi Giorgio Marrapodi, İtalyan Ticaret ve Sanayi Odası Derneği Başkanı Stefano Kaslowski ile Türk ve İtalyan iş dünyasının temsilcileri katıldı.

KAYNAK : AA
Ekrem Öztürk Haber7.com - Teknoloji Muhabiri

Editör Hakkında

İstanbul'da yaşayan Ekrem Öztürk, 2021 yılında Medya ve İletişim bölümünden mezun oldu. Uzun süre kendi alanında metin yazarlığı yapan Öztürk, şu an Haber7.com'da "Muhabir - Editör" olarak görev yapmaktadır. Ayrıca günümüz insan ilişkilerinde saygının ve empatinin çok büyük bir güç olduğuna inanmakta ve bu değerleri meslek hayatında da ön planda tutmaktadır.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR