Krediye ulaşım zorluğu konut satışını frenliyor
Konut satışlarındaki düşüş trendi sürerken sektör temsilcileri bunun sebepleri arasında bankaların kredi uygulamalarının da bulunduğunu belirtiyor.
ABONE OLTürkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, Türkiye genelinde konut satışları nisanda geçen yılın aynı ayına kıyasla yüzde 35,6 azaldı. Söz konusu gerileme, martta yüzde 21,4, şubatta yüzde 18 oranlarında gerçekleşmişti.
Ankara Tüm Emlakçılar Meslek Odası Başkanı Hakan Akçam, AA muhabirine, konut satışlarındaki düşüş trendine ilişkin değerlendirmede bulundu.
Konut satışlarındaki azalmanın piyasada da hissedildiğini belirten Akçam, bu azalmanın fiyatların düştüğü anlamına gelmediğini söyledi. Akçam, "Emlak danışmanları olarak önemsediğimiz nokta, fiyatların düşmesidir. Fiyatların düşmemesi durumunda ise en azından dengeli bir şekilde gitmesinin sağlanması lazım." dedi.
Konut satışlarındaki düşüşün gerekçelerine dikkati çeken Akçam, şöyle konuştu:
"Yakın zamanda özel bir bankadan aldığım rakama göre, konut kredisinde faiz oranı yüzde 3,2 ila 3,43 aralığında yani tarihteki en yüksek rakamlara doğru gidiyoruz. Bazı bankalar da 'ihtiyaç kredisi vermeme' yönünde kararlar almış. Konut satışlarındaki düşüşün nedenlerinden biri bu gelişme. Konuttaki maliyet tarafı ve kredilerin açılması çok önemli. Maliyet önemli çünkü dairenin maliyetinin yüksek oluşu, müşteriye satılacak konutun da yüksek fiyattan satılması demektir. Vatandaş, yüksek fiyattan aldığı daireyi kiraya vermek istediğinde de bu durum kira fiyatlarına yansıyor."
"KİRA KONTRATI E-DEVLET ÜZERİNDEN YAPILMALI"
Orta ve uzun vadede Türkiye'nin konut sorununun çözülmesi için çeşitli yöntemlerin uygulanabileceğini vurgulayan Akçam, "İki konutu olan gayrimenkul sahibi, üçüncü konutu aldığı zaman ciddi bir vergilendirmeyle karşı karşıya getirilmeli. 2024 yılında e-Devlet üzerinden kira kontratı yapma işlemi şu an ivedi bir şekilde güncellenerek uygulanmalı ki gayrimenkul kiracısının, en son çıktığı evdeki kira bedeli resmi olarak tespit edilebilsin." diye konuştu.
Kiralarda artış oranını 1 Temmuz'a kadar yüzde 25 ile sınırlandıran uygulamanın uzatılması yönündeki açıklamaları da değerlendiren Akçam, şu ifadeleri kullandı:
"Yüzde 25 sınırının uzatılması, piyasayı biraz daha kaosa sürüklüyor. Geçmiş dönemlerde yapılan TEFE-TÜFE uygulamasına geri dönmekte fayda var. Her iki tarafı korumak adına, TEFE-TÜFE ortalamasını 12 aya bölüp artış talep edilmeli."
Akçam, gayrimenkul davalarında arabuluculuk şartı getirilmesinin konut sektörüne olumlu yansıyacağını ancak kalıcı çözümün maliyetlerin düşürülmesiyle sağlanabileceğini söyleyerek, "Gayrimenkulde maliyetlerin düşürülmesi noktasına önem verilmeli. Çünkü maliyetler, sektör temsilcilerinden gayrimenkul sahipleri ve kiracılara kadar zincirleme etki eden bir şey. Maliyetler düştüğü zaman piyasa rahatlar diye düşünüyorum. Ayrıca kira konusunda mal sahiplerinin de vicdanlı olması önemli." dedi.