Erzurum'da terör örgütüne üyelik davası

Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanıklar Sinan Taş, Adem Gürbüz, Dilaver Erçek ve Sedat Yıldız ile avukatlar katıldı. Başka suçtan tutuklu bulunan Fedayi Akbay ile de Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlantı kuruldu.

Kimlik tespitinin ardından sanıkların savunmaları alınmak istendi. Ortak beyanlarında Kürtçe savunma yapmak istediklerini belirten sanıklar, tercüman talebinde bulundu.

Van'da bulunan Akbay, duruşmalara Erzurum'da katılma talebini iletti.

Duruşmaya tanık olarak katılan Sait Doğan, Fedayi, Sinan ve Adem'in ev arkadaşları olduklarını, diğer sanıkları ise kısmen tanıdığını söyledi.

Sanıkların herhangi bir şekilde terör örgütüne üyeliklerini görmediğini öne süren Doğan, şöyle konuştu:

"(Ele geçirilen delillerle ilgili olarak) Evde bulunan eşyaların bize ait olanları okul defterleri ve kitaplardır. Polislerin bulduğu bayrak herhangi birisinin odasında değil ortak kullanım alanı olan salondan çıktı. Biz de şaşırdık, o an gördük. Bayrağın nasıl ve ne zaman getirildiğini bilmiyorum. Tape kayıtlarında geçen görüşmelerin terör örgütüyle ilgisi yoktur. Ortak arkadaş olan birinin okuluyla ilgilidir, örgüte eleman kazandırmayla ilgili değildir."

Mahkeme heyeti, savunmalarını yapmayan sanıkların talepleri doğrultusunda tercüman atanması, eksik evrakların tamamlanması ve sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.

- İddianameden

İddianamede, sanıkların Erzurum YDG-H yapılanması içerisinde faaliyet gösterdikleri, PKK-KCK'nın çatısı altında faaliyet yürütüp bunu yasal göstermek amacıyla Erzurum Eftelya Kültür ve Sanat Derneğini kullandıkları, örgütün organize ettiği ve kurduğu DEM-GENÇ yapılanmasına katılarak, araçlarla terör örgütünün düzenlediği toplantıya katıldıkları kaydedildi.

Sanıkların YDG-H içerisinde faaliyet gösterdiklerinin vurgulandığı iddianamede, çalışmalarını sivil toplum örgütü görüntüsü altında masum göstermek için kullandığı derneği ve buna ait sosyal medya hesaplarını sanık Taş'ın öncülüğünde kullanıp terör örgütü lehine kamuoyu oluşturdukları, açıkça örgütün ayrılıkçı politikası kapsamında gerçeğe aykırı şekilde olayları çarpıtarak faaliyette bulundukları belirtildi.

İddianamede, sanıkların gazete satışı gerçekleştirdikleri, sözde yardım faaliyeti altında para ve malzeme toparlamak gibi eylemlerle terör örgütü lehine kamuoyu oluşturup lojistik ve manevi destek sağladıkları, örgüt içinde faaliyet gösteren diğer mensupların tutuklanması halinde avukat bulmak, maddi yardım sağlamak, ziyaret etmek, adliyeye geldikleri sırada kalabalık gruplar oluşturarak onların manevi duygularını canlı tutabilmek, bu şekilde de onların örgütten kopmamalarını, etkin pişmanlık müessesinden faydalanmaması, itirafta bulunmamalarını sağlamak amacıyla baskı, irtibat, koordinasyon faaliyetlerinde bulundukları, YDG-H alt yapılanması adı altında üniversite ve lise talebeleri arasında örgüte eleman sağladıkları aktarıldı.

İddianamede, sanıkların "terör örgütü üyesi olmak" suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep ediliyor.