Fransa Dışişleri Bakanı Ayrault Gaziantep'te

Gaziantep'in Nizip ilçesinde Suriyeli sığınmacıların kaldığı konteyner kenti ziyaret eden Ayrault, gazetecilere yaptığı açıklamada, Nizip Kaymakamı Harun Sarıfakıoğulları ile AFAD yetkililerine teşekkür etti.

Türkiye ziyareti vesilesiyle yarın Ankara'da yapacağı üst düzey görüşmelerden önce Gaziantep'te Suriyelilerin kaldığı kampı ziyaret etmek istediğini ifade eden Ayrault, Türkiye'deki 2,5 milyon Suriyelinin 300 bininin AFAD'ın çeşitli kamplarında kaldığını belirtti.

Ayrault, Türkiye'nin bu konudaki çabalarının olağanüstü olduğunu dile getirerek, "Tabii ki Avrupa Birliği ve Fransa bir dayanışma içerisinde Türkiye'yi destekliyor. Mültecilerin ağırlanması konusu son derece önemli bir insani dayanışma konusudur. Savaştan dolayı insanlar ülkelerini terk ettiler. Bizim buradaki nihai amacımız ülkelerine barış getirmek ve savaşı durdurmak." diye konuştu.

Kampta konuştuğu kişilerin hepsinin bir gün ülkelerine dönmek istediklerini söylediklerini anlatan Ayrault, şunları kaydetti:

"Ancak maalesef savaş devam ediyor. Bazıları 5 yılı aşkın süredir buradalar. Her ne kadar tatmin edici şartlarda yaşasalar da tabii ki hepsinin umudu bir gün ülkelerine geri dönmek ancak bugün maalesef Beşşar Esad'ın tamamen bir savaş içerisinde olduğunu görüyoruz. Rusya gibi müttefiklerinin de yardımıyla bu savaşı sürdürüyorlar. Şu an 100 kilometreden daha yakınız Halep'e. Bombalanıyor ve bir trajedi yaşanıyor Halep'te. Dolayısıyla uluslararası topluluk ve ilk sırada Fransa, bu katliamı durdurmak için elinden gelen yardımı yapmalı. Bu katliamı durdurmak için elimizden geleni yapmalıyız. Birkaç gün aradan sonra bombalar yine patlamaya başladı. Buradaki amaç Halep'i düşürmek belki ama bunun tabi çok önemli insani bir bedeli var. Şu anda muhaliflerin elindeki bir takım toprakları almak istiyor rejim ama maalesef her geçen gün barış uzaklaşıyor. Barışa her zamankinden daha çok ihtiyacımız var. Silahlarla değil ancak müzakerelerle barışa ulaşabiliriz."

- "İmkanları seferber etmeliyiz"

Ayrault, müzakerelerin bombaların altında ve umutsuz şekilde insani yardım bekleyen insanlar varken yapılamayacağını dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Suriye en kötü olanakları kendi amaçları doğrultusunda kullanmaya devam ediyor ama hangi amaçlar bunlar, mesela yeni öğrendik, kimyasal silahlar kullanıldığı BM araştırma komisyonu tarafından teyit edildi. Fransa'nın isteği, BM Güvenlik Konseyi'nin bu komisyon raporundan sonra kimyasal silahların Suriye rejimi tarafından ve DEAŞ tarafından kullanılmasının kınanmasıdır. Hem Suriye rejimi hem DEAŞ tarafından kullanılan silahların kınanmasını istiyoruz. Bu karara veto kullanacak bir ülke olursa birkaç kilometre ötede olup bitene suç ortaklığı yapıyor demektir. Buradaki ziyaret ve kısa da olsa mültecilerle olan konuşmam benim düşüncelerimi daha da pekiştirdi. Elimizden geleni yapmalıyız, tüm imkanları seferber etmeliyiz. Ortaklarımızı, uluslararası topluluğu savaşı durdurmak için teşvik etmeliyiz. Kendi halkına yönelik olarak bu savaşı açan kişiyi durdurmalıyız. Bombaları susturmalıyız ve barış müzakerelerini başlatabilmeliyiz. Bunu yapabileceğimize inanıyorum. Bu bizim görevimizdir hem Suriye halkına hem de milyonlarca mülteciye karşı bir sorumluluğumuz var. Buradaki ve Avrupa'dakilerin ortak umudu ülkelerine geri dönmek."