Vural: Sana birkaç kuruş verelim deyince...
Gençlerbirliği'ndeki görevine 6 gün içinde son verilen teknik direktör Yılmaz Vural, basın toplantısı düzenledi.
ABONE OLGençlerbirliği macerası 5 gün süren Yılmaz Vural, basın toplantısı düzenledi.
Yılmaz Vural'ın açıklamalarından satırbaşları;
*İlhan Cavcav beni aradı ve yorgun bir sesle 'Yılmaz sana ihtiyacımız var. Eskişehir maçı bizim için çok önemli. Ekibini de al ve gel' dedi. Ben bu teklife şaşırdım. Hiç beklemiyordum. Çarşamba kulüple anlaşma sağlayamadık sonra İlhan Bey'in fabrikasına gittik ve anlaşma sağladık. Takımın başına 2-3 saatlik uykuyla müthiş bir tempoda çalışarak geçtik. Eskişehir maçına motivasyon sağlamak istedik...
*İlk günlerde sıksık toplantılar yaptık. Görüntülü analizler yaparak maça hazırlandık. Kaybettik ama soyunma odasında oyuncuları tebrik ettim. Çünkü topla oynamada yüzde 79'a 21 öndeydik. İstatistiksel anlamda çok üstündük rakipten... Atılan bir topta rakibin çok güzel bir golü geldi. Bireysel bir gol yedik. Ama oyuncularımdan ne kadar memnun kaldığımı söyledim onlara...
*Daha sonra kampın tarihini verdim oyuncularıma... 'İyi tatiller, görüşürüz' dedik ve ayrıldık. İlhan başkanla da konuştuk. Primleri konuştuk. Az da olsa artırma kararı aldık. Ben de dedim ki, 'Transferleri konuşalım'. Başkan da bana 'Allah aşkına rapor ver' dedi. Ben de ona 'Başkan 4 günlük adamın raporu işe yaramaz' dedim.
*İlhan abi 'İsveç'ten Hasan Çetinkaya diye bir menajer var. Allah kahretsin. Hep o getirdi bu oyuncuları' dedi. Ben de '13 oyuncudan verim alamayız' dedim. 'Bunların çoğu genç, gitsinler, Hacettepe'de oynasınlar. Zaten 3 senelik sözleşmeleri var, gönderemezsin'.
*Daha sonra sabah kulübe giderken, Süha bey aradı, 'Yılmaz abi, İlhan beyle yanyanayız. Oyuncular seni istemiyormuş'. Ben de cevap verdim, 'İlhan abi eskiden sen yollardın. Şimdi oyuncular hocaları yolluyorlar.'... O da bana, 'Sen 13 oyuncu istemişsin... Emrah bey (Atasoy) öyle söylüyor...' dedi. Ben de 'Bu bir rapor değildi' dedim. İlhan Bey Yardımcıların bir maaş parasını veririz, sana da birkaç kuruş prim verelim' deyince çıldırdım., adeta cinnet geçirdim. Burada söyleyemeyeceğim sözler söyledim. İşte takım içindeki Emrah denen arkadaşla bunlar kendi aralarında bir şey mi konuşmuşlar ne yapmışlar bilmiyorum.
"Ahmet Çalık bana 'Defansif oynat' dedi"
Daha sonra Ahmet Çalık'la konuştum. Bana 'Hoca biz zaten küme düşecek takımız. Sen bizi çok ofansif oynatıyorsun. Defasif oynamamız lazım. Yabancılar daha çok izin istemiş vermemişsin. Çok toplantı yapıyormuşsun.' dedi. Ben de ona 'Yahu sen 21 yaşında oyuncusun milli takıma yükselmişsin. Bana işimi mi öğreteceksin?' dedim. 'Senin vereceğin taktik anlayışla mı ben takımı oynatacağım. Sen toplantıdan sıkılıyorsun, insanlar bütün gün çalışıyor 1300 TL maaş alıyor' dedim. Daha sonra panik halinde beni yeniden aradı, Fatih hocanın beni aradığını duymuş...
*Fatih hoca sağolasın beni 3-4 kere aradı. Samet Aybaba, Ümit Kayıhan, Rıdvan Dilmen... Hepsi aradı... Ama gönül ister ki, beni şahsen aramayın... Oyuncuya kurulu düzeni olan bir sistemde bozuk yönetici ve bozuk oyuncu ortaya çıkıyor. Rezil bir yapılanma var.
*PTT 1. Lig'de 17. hafta itibariyle 38'den fazla hoca değişti. Bu nasıl bir rezilliktir. Gençlerbirliği'nde 5. hoca geliyor. Bu nedir! Futbolcular için Bosman kuralı var. Türk futbolunda da Yılmaz Vural kuralı çıkmalı. Kulüpler 2'den fazla hocayla çalışmamalı...
"Siyasetçilere de kızıyorum"
*3-4 oyuncu sizden memnun değilse, İlhan Cavcav gibi bir başkan bile sizi yollamak durumunda kalıyor. Siyasetçilere de kızıyorum. Telefon ediyorlar, 'Bu bizim çocuk, alın' diyorlar. E o zaman antrenörlük mesleği ne olacak. Olmaz arkadaşlar.