Harward Üniversitesi, hastalarını Türkiye'ye gönderiyor
Uyguladığı terapi yöntemiyle hem Türkiye'de hem de dünya çapında üne ulaşan Meryem Yıldırım, General Raşit Dostum'dan, Ünlü spekülatör George Saros'a, Alpaslan Türkeş'den Şenol Güneş'e, Cemil İpekçi'den Adnan Kaşıkçı'ya kadar yüzlerce ünlü isme şifa dağıtmasıyla tanındı.
ABONE OLDört üniversite bitiren ve dünyanın en ünlü omurga uzmanlarından ders alan Meryem Yıldırım sadece kendisi tarafından uygulanan ve şimdilerde oğlu Deniz Yıldırım tarafından devam ettirilen yöntemle omurga rahatsızlıklarına şifa buluyor. Türkiye ve Avrupa'nın önde gelen hastanelerinin omurga hastalarını yönlendirdiği Meryem Yıldırım, aynı zamanda Harvard Üniversitesi Tıp Fakültesi ve İngiltere Kraliyet Tıp Akademisi'nden de hasta aldıklarını belirtiyor.
6 yaşından bu yana oğluna eğitim verdiğini anlatan Yıldırım, "İnsan vücudundaki hastalıkların yüzde 70'inin sebebi omurga. İlk başlarda Türkiye ile sınırlı olan terapiler bugün ABD, Rusya, İngiltere, Kanada, Arabistan, Yunanistan gibi 20'den fazla ülkeye ulaştı. Geçen sene dünyanın en iyi nöroloji ve beyin cerrahi konusunda uzmanların yer aldıkları konferansta bizim yöntemimizden bahsedildi. 6 yaşından bu yana yanımda eğitim gören oğlum Deniz ile birlikte hem modern hem de alternatif tıpı kullanarak yüzde 99 oranında başarıya ulaştık. Başarımız sayesinde 2012 yılının en iyi fizyoterapisti ödülünü aldık" diye konuşuyor.
Şimdilerde uyguladığı terapiyi oğlu Deniz'e öğreten Yıldırım dünya genelinde binlerce hastaya şifa dağıtmaya devam ediyor. Meryem Yıldırım ve oğlu Deniz'in tedavi yöntemleri dünya çapında bilim çevreleri tarafından da sıkı takip ediliyor. Deniz, Tiflis'te Tıp Fakültesi'ni, Başkent Üniversitesi'nde de Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Bölümü'nü bitirmiş. Yani annesinin sahip olduğu geleneksel ve alternatif tıp birikiminin yanına, modern tıbbın bilgilerini de eklemiş.
Ana oğul bugün dünyanın en ünlü omurga uzmanları arasında gösteriliyor. Rusya ve Uzakdoğu ülkelerinde çok sayıda uzmandan eğitim aldığını ifade eden Meryem Yıldırım, uzun ve sağlıklı yaşamın sırrının omurgada saklı olduğunu yüzyıllar önce dünya çapında en önde gelen isimlerin hep vurguladığını ifade ediyor. Ali Abu, İbn-i Sina, Leonardo Davinci, Tıp'ın babası olan Hypocratus'ın bile sebebi bilinmeyen ve bir türlü tedavi edilemeyen rahatsızlıkların omurgaya dayandığını söylediğini anlatan Yıldırım, "Günümüzde bir çok tedavi yöntemi hastalığın sonucunu hedeflediği için hastalığa sebep olan faktörler ise ihmal edilmekte.
Bir ağacın çürümüş olan dalını kesmek veya iyileştirmeye çalışmak, ağacın köküne bakmadan zaman ve imkan kaybından başka bir şey değildir. Bel ve boyun fıtığı, omurgaya dair tüm rahatsızlıklar, migren ve baş ağrıları, yüksek tansiyon, görme problemleri, hamile kalamama, şeker, iktidarsızlık, beyin kanaması, çocuk felci, mide ve bağırsak sistemi rahatsızlıklarına terapi uyguluyoruz" diye konuştu.
UZUN ÖMÜRÜN SIRRI OMURGADA SAKLI
Modern Tıp'ın sadece ilaçlarla çare aradığını ve alternatif tıpı dışladığını anlatan Yıldırım, "Hiç sordunuz mu kendinize neden bazı insanlar eksi yirmi derece soğukta denizde yüzerler şifa niyetine,kıtanın diğer ucunda ise insan klimaya maruz kaldığı için çeşit çeşit hastalıkları ediniyor. Veya ülkemizde, Karadeniz de gözlemlediğim 110 yaşında bir adam her sabah 10km dağda yürüyüp sırtında kilolarça odun getirebilir ve bundan zevk alırken,büyük şehirlerde 18 yaşında bir genç bel veya boyun fıtığından ameliyat masasına yatabiliyor,depresyona maruz kalıyor,bağışıklık sistemi çökmüş bir esintiden bile hastalanabiliyor.
Cevabı çok basit.Doğa ile oyun oynuyoruz,fiziksel ve zihinsel sağlığımıza bir şey katmadan ona dipsiz bir kuyuymuş gibi davranıyoruz. Yoğunluğu bahane ederek yıllar boyunca ihmal ettiğimiz sağlığı sonra bu yoğunluktan dolayı kazandığımız imkanları tekrar sağlık edinmek için harcıyoruz. Omurgadan kaynaklanan herhangi bir sağlık sorunu vücudun normal işleyişini olumsuz yöne sürükler. Sağlıklı bir omurga uzun ömrün sırrıdır" diye konuştu.
(İHA)