Türkiye'nin tek ada köyü: Mada
Türkiye'nin yerleşim yeri bulunan tek göl adası olan Mada, ilginç yaşam farzıyla dikkatleri üzerine topluyor.
ABONE OLBeyşehir Gölü, Konya ve Isparta illeri topraklarında bulunan, Türkiye'nin ikinci büyük gölü. Isparta'nın Şarkikaraağaç ilçesine bağlı Mada Adası, göl içinde yer alan 32 ada adanın en büyüğü olma özelliğine sahip. Adanın toplam yüz ölçümü 8,22 km². Zorlu şartlara rağmen adada hala 30 hane bulunuyor ve toplam nüfus da 180 kişi olarak biliniyor.
TÜRKİYE’NİN GÖL İÇİNDE ADADA YAŞAYAN TEK KÖYÜ
Ülkemizin göl içinde adada yaşayan tek köyü Mada'da hayatını sürdüren vatandaşların büyük bir sıkıntısı var, o da ulaşım. Çünkü bu köyün içinde ne bir sağlık ocağı ne de bir bakkal bulunuyor. Bundan dolayı ada sakinleri, ihtiyaçlarını gidermek adına kendi yaptıkları kayıklara binerek, gölün kıyısındaki diğer yerleşim yerlerine gidiyorlar.
GEÇİM KAYNAĞI BALIKÇILIK
Mada Adası'nda halkın en büyük geçim kaynağı balıkçılık. Ada sakinleri, gölde tuttukları balıkları satmak zorunda olduğu için yine gölün karşı kıyısına geçmek zorunda. Bu hal yazın katlanılabilir olsa da kış aylarında buz tutan gölü kayıklarla geçmek halk için tam bir eziyet. Tabii bu durum sadece satış yapmak için geçerli değil. Aileler, beşinci sınıftan itibaren çocuklarını okula götürürken de bu eziyeti yaşamak zorunda kalıyor.
TATİLCİLERİN İLGİSİNİ ÇEKİYOR
Doğasever tatilciler, Türkiye'de bir ilk konumunda olan bu adayı sık sık ziyarete geliyor. Mada Adası'na gelen tatilciler hem doğa yürüyüşü yapıp hem de sakin bir ortamda kafa dinliyorlar. Adada konaklayacak bir tesis olmadığından dolayı ziyaretçiler köy halkını rahatsız etmemek adına uygun noktalara çadır kurmayı tercih ediyor. Tabii kamp yapılan yer bir ada olunca manzara da eşsiz Beyşehir Gölü oluyor.
TEK BİR OKULDA, TEK BİR ÖĞRETMEN VAR
Bir adada yaşamak avantaj mı yoksa dezavantaj mı bilinmez ama Mada sakinleri birçok noktada sıkıntı yaşıyor. Bunlardan biri de maalesef eğitim. Mana Adası'nda tek bir okul bulunuyor, bu okulda da tek bir öğrenmen görev yapıyor. Ve zorlu şartlardan dolayı gelen öğretmenler de adada uzun sürekli görev yapmak istemiyor. Hal böyle olunca beşinci sınıfa kadar okuyabilen çocuklar, eğitim hayatlarına devam edebilmek için çevre ilçelerde bulunan yatılı okullarda kalmak zorunda.