"Madem sistemi kabul ettik bunu uzatmanın anlamı yok"
Milli Savunma Bakanı Nurettin Canikli, "Madem anayasayı değiştirdik, madem sistemi kabul ettik o zaman bunu uzatmanın, geciktirmenin çok fazla bir anlamı yok. Dolayısıyla erken seçim kararının alınmasının arkasında esas itibarıyla yatan temel faktör bu." dedi.
ABONE OLCanikli, bir düğün salonunda gerçekleştirilen AK Parti Giresun İl Kadın Kolları 5. Olağan Kongresi'nde yaptığı konuşmada, birilerinin yürüyüşlerini durdurabileceklerini zannediyorlarsa hiç heveslenmemeleri gerektiğini söyledi.
Geçen 17 yılda kurulan tüm tezgahların millet ve lideri tarafından nasıl bozulduğunun görülüp bu tür oyunlara heves edilmemesini öneren Canikli, "Her zaman söylüyoruz ama anlatamıyoruz. Ne Kılıçdaroğlu'na ne onun efendilerine anlatabiliyoruz. Sayın Kılıçdaroğlu bir projedir. Bu ülkenin gelişmesi ve kalkınması, yürüyüşünün engellenmesi, etkili bir güç olmaktan çıkartılması projeleri için Türkiye içinde ileri sürülen, dizayn edilen Cumhuriyet Halk Partisinin genel başkanlığına getirilen bir projedir." ifadesini kullandı.
Aslında bunun çok acı bir hadise olduğunu dile getiren Canikli, "Bir ülkenin ana muhalefet partisinin genel başkanı için böyle şeyler söylenmesi ülke açısından, milletimiz açısından gerçekten üzüntü verici ama mecburuz bunları söylemeye. Bunları tüm milletimizle paylaşmaya mecburuz, gerçekleri anlatmaya, ortaya koymaya mecburuz." diye konuştu.
- "Seçimlerin evrensel kurallara uygun yapılacağında tereddüt yok"
ABD'den 24 Haziran seçimleriyle ilgili açıklamalar geldiğini hatırlatan Canikli, şöyle devam etti:
"24 Haziran erken seçim kararının alınmasından sonra açıklamalar geliyor. Deniliyor ki, 'Biz Amerika olarak Türkiye'nin 24 Haziran'da yapacağı seçimlerden dolayı kaygı duyuyoruz.' Ne demek bu? Bunu nasıl izah edersiniz? Seçimlerin genel evrensel kurallara uygun yapılmayacağı konusunda bir tereddüt var mı? Yok. Çünkü Türkiye demokrasisi gerçekten ulaştığı seviye itibarıyla bunu sayısız kereler ispat etmiştir. İnanılmaz bir olgunluk aşamasındadır şu anda Türkiye demokrasisi, o açıdan bir problem yok, peki niye kaygı duyuyorsun?"
Canikli, seçimlerin demokrasilerin bayramı olduğunu vurgulayarak, "Yeniden bir düğün, bayrama gidiliyor 24 Haziran'da. Türk milleti buna karar vermiş. Sen müttefikimiz olarak bundan niye rahatsız oluyorsun, niye kaygılanıyorsun? Tam tersi eğer seçimlere gidilmezse, ortada bir sorun olursa o zaman kaygı duyman gerekir. Yoksa bilmediğimiz başka şeyler mi var? Yoksa birtakım planlarla hesaplar vardı, erken seçim kararıyla birlikte bunlar bozuldu mu? İnsanın aklına başka bir şey gelmiyor." değerlendirmesinde bulundu.
Asıl kendilerinin kaygılı olduklarına işaret eden Bakan Canikli, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu ülkenin birliğini, bütünlüğünü tehdit eden terör örgütüne gönderdiğin 4 bin tır silah ve mühimmattan kaygılıyız, ondan rahatsızız. Türkiye'nin egemenliğini hedef alan terör örgütlerine, PKK ve onun Suriye uzantılarına verdiğin destekten kaygılıyız. Türk milleti olarak kaygılıyız. Eğer ülkende misafir ettiğin FETÖ terör elebaşının yeni bir oyununun hayata geçirilmesine fırsat vermediği için, onu ortadan kaldırdığı için, 24 Haziran'da ilan edilen seçim tarihi onu ortadan kaldırdığı için kaygılanıyorsan, kaygı duymaya devam et. Daha çok kaygılanacaksınız eğer bu nedenle bir kuşkunuz, kaygınız varsa. Bu millet ne yaptığını çok iyi biliyor. Bu milletin lideri nasıl hareket edilmesi gerektiğini çok iyi biliyor. Döndürülen dolapların ne anlama geldiğini çok iyi biliyoruz ve takip ediyoruz."
Bakan Canikli, piyasaların seçimlerin 24 Haziran'da yapılmasına olumlu tepki verdiğinin altını çizerek, "Aslında en önemli göstergelerden bir tanesi bu. Tabii başka nedenler de var elbette ama ölçü olarak kullanmak istiyorsanız, piyasaların 24 Haziran seçimlerine verdiği tepkiye bakın. Son derece olumlu bir tepki." dedi.
"Erken seçim kararı neden alındı" sorusunun gündeme gelebileceğini dile getiren Canikli, şöyle konuştu:
"Şimdi cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçtik, bunu kabul ettik anayasa değişikliğiyle ama uygulamasını 2019 Kasımında yapacaktık. O tarihte yapılacak seçimlerden sonra cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçecektik. Şu anda cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi uygulanmıyor, anayasayı değiştirdik kararı aldık ama sistem uygulanmıyor. Bir an önce bu sistemin hayata geçirilmesi, tatbik edilmesinin önemli olduğunu fark ettik. Neden? Ulaşmak istediğimiz, hayata geçirmek istediğimiz sistem cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi ama şu anda tatbik edilen sistem yine parlamenter sistem. O sistemin tüm zafiyetleri ortada. Bunu da uzatmanın bir anlamı yoktu. Çünkü cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin en önemli özelliklerinden bir tanesi, çok hızlı ve çok hızlı karar alma mekanizmalarını içermesi. O nedenle bir an önce buna geçmek gerekiyor. Madem anayasayı değiştirdik, madem sistemi kabul ettik o zaman bunu uzatmanın, geciktirmenin çok fazla bir anlamı yok. Dolayısıyla erken seçim kararının alınmasının arkasında esas itibarıyla yatan temel faktör bu."
- "24 Haziran'ın ilan edilmesinden sonra bazılarının dengesi bozuldu"
Canikli, Türkiye'nin 2019 Kasım seçimlerinden önce cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin uygulanmaması için içeride ve dışarıda çok ciddi projelerin hayata geçirilmeye çalışıldığını, birtakım çalışmalar yapıldığını bildiklerini anlattı.
Bunun küresel ölçekli olduğunu, dışarıdan tezgahlanan ama içerideki piyonlar vasıtasıyla hayata geçirilmeye çalışıldığını vurgulayan Canikli, "O nedenle seçim tarihinin 24 Haziran olarak ilan edilmesinden sonra gerçekten bazılarının dengesi bozuldu. Başta ana muhalefet partisi ve onun genel başkanı olmak üzere." dedi.
Kararın açıklandığı gün Meclis'te olduklarını aktaran Canikli, şunları söyledi:
"OHAL görüşmeleri vardı, biz de oradan dinledik. Açıklamalar yapıldıktan hemen sonra Cumhuriyet Halk Partisi, 'Hodri meydan seçime hazırız' dedi. Hemen Cumhurbaşkanımızın tarihi açıkladığı dakikalardan kısa bir süre sonra fakat gece yarısından sonra bunların yaklaşımları, tavırları değişti. Önce ne olup bittiğini tam kavrayamadılar. Yani erken seçimin ne demek olduğunu, 24 Haziran'da yapılacak seçimin ne anlama geldiğini çok kavrayamadılar ama akşam saatlerinden sonra yüz ifadeleri, konuşmaların içeriği değişmeye başladı. Başına gelecekleri büyük ihtimalle tahmin etmeye başladılar. Onun korkusu sardı. Özellikle planladıkları tezgahları uygulamaya koyamayacaklarını anladılar. Esas onun hırçınlığı, esas onun şaşkınlığı var. Bu şaşkınlık ve hırçınlık sadece Kemal Kılıçdaroğlu'nda yok. Amerika'dan böyle bir açıklama geliyor. Şaşkınlık başka yerlerde de var, Avrupa'da da var."
Ana muhalefet partisi genel başkanı ve arkadaşları, milletvekilleri, teşkilatları, il başkanlarının teröre ve teröriste açık şekilde destek verdiğini ifade eden Canikli, "Herkesin gözü önünde terörist cenazelerine katılıyorlar, ağıt yakıyorlar, salya sümük ağlıyorlar. Aynı şekilde terör örgütünün siyasi uzantısı olan siyasi partiyle çok yakın organik iş birliği içindeler. Sayısız örnekleri var, böyle bir şey olabilir mi?" diye konuştu.
- "Parasıyla 10 yıl boyunca bize vermediler"
Milli Savunma Bakanı Canikli, Rusya'dan S-400 hava savunma sistemi satın alınması nedeniyle ABD'den farklı yerlerden, farklı kesimlerden örtülü bir şekilde tehdit mesajları geldiğini aktararak, şunları kaydetti:
"Türkiye olarak sen niye Rusya'dan S-400 satın aldın, diye. Biz 10 yıl boyunca Amerika ve diğer müttefiklerimizden bunu satın almak için uğraştık, çaba sarf ettik parasıyla almak için ama bize vermediler. Bu toprakların savunulması gerekiyor. Türkiye'ye yönelik özellikle balistik füze tehdidini ortadan kaldırmak için bizim o sisteme sahip olmamız gerekiyor. Parasıyla bize vermediniz. Mecburen başka arayışlara girdik. Önce Çin'den almak istedik, başka problemler gündeme geldi. Sonra Rusya'dan satın aldık ve o iş bitti zaten. Hem kendisi vermiyor, satmıyor, aldığımız zaman da 'niye aldın' diyor. Ne yapacaktık. Ülkeyi korumasız mı bırakacaktık?"
Türkiye'nin özellikle yakından ve uzaktan karşı karşıya kalabileceği balistik füze tehditini ortadan kaldırabilecek sistemlere mutlak suretle sahip olması gerektiğini vurgulayan Canikli, "Bunu tartışamayız, Türkiye'nin güvenliğini tartışamayız. Türkiye için risk ve güvenlik söz konusu olunca hiçbir şeyi tartışamayız, gerisi teferruattır. Elbette kararlarımızı alacağız, adımları atacağız." dedi.
Nurettin Canikli, sistemleri almakla kalmayıp yüzde 100 yerli ve milliyi geliştirmek için de çok büyük bir çaba içerisinde olduklarını sözlerine ekledi.