PKK ile 3 kollu mücadele konseptine geçiliyor

PKK ile mücadelede topyekun mücadele konseptine geçiliyor. 3 koldan yapılacak mücadelede hiçbir şekilde PKK unsurlarına taviz verilmeyecek.

ABONE OL
GİRİŞ 04.09.2015 09:37 GÜNCELLEME 04.09.2015 09:38 GÜNCEL
PKK ile 3 kollu mücadele konseptine geçiliyor

Milli Güvenlik Kurulu’nun gündeminde en geniş yer PKK’ya yönelik operasyonlara ayrıldı.
Bildiride, sözde özerklik ilanlarına atıfla, “Kanun dışı hiçbir yapılanma ve eyleme müsaade verilmeyeceği, bu tür eylemler son buluncaya kadar mücadeleye devam edileceği ve bu mücadelenin hukuk çerçevesinde yürütüleceği ifade edilmiştir” ifadesine yer verilirken, PKK ile mücadelede topyekun mücadele konsepti çerçevesinde 3 koldan mücadeleye geçildiğine vurgu yapıldı.

Toplantıda, güvenlik bürokrasisinin, PKK’ya yönelik operasyonlara dikkat çekerken asıl olarak örgütün sivil alandaki yapılanması KCK’nın faaliyetlerinin engellenmesi zorunluluğunu işaret ettikleri belirtiliyor. 

PYD MİLİTANLARINI TÜRKİYE'YE SOKUYOR

Güvenlik kaynakları, örgütün, Suriye sınırında hakim olan PYD’nin de etkisiyle, militanlarını bazı bölgelerden Türkiye’ye soktuğunu, daha fazla sayıda sokmaya çalıştığını tespit etmiş durumda.

KCK DAĞITILMALI

Uzmanlara göre, bunun engellemenin yolu, Türkiye’ye giriş yapan militanları himaye eden KCK yapılanmasının dağıtılması. KCK’nın yerleşim birimlerinde çökertilmesinin, il ve ilçe merkezlerinde yaşanan çatışmaları da sonlandıracağı değerlendiriliyor.

KOBANİ ÖRNEĞİ MASADA

Kent merkezlerine uzanan çatışmaların doğrudan tarafı olan Emniyet birimleri de benzer düşünceler taşıyor. Emniyet Genel Müdürlüğü, Kobani bahane edilerek 6-8 Ekim 2014’te yaşanan çatışmalarla ilgili bir envanter çalışması yaptı.

Bu çalışma kapsamında sokakta kimlerin olduğundan, kimlerin eylemleri organize ettiğine, kimlerin bu kişileri saklayıp kimlerin yeni eylemleri planlandığına yönelik önemli istihbarat çalışmaları yapıldı.

8 BİN GÖZALTI

Kaynaklar, bu dönemde 8 bine yakın gözaltı gerçekleştirildiğini, bunlardan 2 bine yakın kişinin tutuklandığını belirtiyor. O dönemde yaşananların, yapılan işlemlerin bugün için bir kılavuz oluşturduğu görüşünü taşıyorlar.

Suruç saldırısından sonra Emniyet 3 bine yakın gözaltı gerçekleştirdi, bunların yaklaşık 750’si tutuklu.

Gelinen noktada, örgütün 6-8 Ekim olaylarının benzerini başlatabilmek için yoğun çaba harcadığı tespiti var.

BÜYÜK OLAYLAR ENGELLENDİ

Yapılan çalışmalar sonucunda batıda şehirlerde büyük çaplı ve günlük hayatı olumsuz etkileyecek olayların önüne geçildi, hem de doğudaki kentlerde daha büyük olaylar yaşanması engellendi.

Kent merkezlerinde süresi çok kısa eylemlerin yapıldığı, bunların tamamının kayda alındığı, polisin en ufak olumsuz davranışının görüntülenerek halkın harekete geçirilmeye çalışıldığı da saptandı. 

POLİSE İKİ UYARI

Polisin her müdahalesinde, eylemleri yapanların kadın ve çocukları öne sürerek polisin halka müdahale ettiği görüntüsünü vermek istedikleri de değerlendiriliyor. Emniyet Genel Müdürlüğü, bu nedenle, bölgede görevli personeline iki önemli uyarıda bulunmuş.
Birincisi, sivil halkın burnunun bile kanamaması, halka yönelik hiçbir eylemin yapılmaması.

İkincisi ise yaşananların seçim odaklı olduğuna yönelik personelin moralini bozacak söylemlere kulak tıkanması.

TOPYEKUN MÜCADELE KONSEPTİ

Devlet, terörle topyekun mücadele konseptine geçti. Bu noktada taviz verilmeyecek.

3 KOLDAN MÜCADELE

Bu 3 koldan yapılacak bir mücadele.
Bir ayağında şehir yapılanmasına karşı polisin merkezinde yer aldığı operasyonlar, diğer ayağında kırsal ve sınır geçişlerinde askerin ağırlıklı olarak yer aldığı operasyonlar var. Üçüncü ayağında ise özerklik ilanı gibi siyasi çıkışları bertaraf edebilecek cezai önlemler bulunuyor. 

SEÇİM UYARISI

MGK bildirisindeki önemli başlıklardan biri de ‘halkın iradesinin baskıdan uzak şekilde sandığa yansıması için alınacak tedbirler konusunda kurula bilgi sunulduğu’ şeklindeydi. 
Bu ifadeden, tedbirlerin belirlendiği ve yaşama geçirilmeye başlandığı anlaşılıyor. Terör odaklı tespit ve çalışmaların bir bölümü 1 Kasım’la yakından ilgili. MGK’nın gündemini oluşturan ve bildirisine de yansıyan yurt içi ve yurt dışına yönelik yaşananlar, Türkiye’nin içinden geçtiği ateş çemberini de gösterir nitelikte.

KAYNAK : Milliyet - Serpil Çevikcan