İşte 'kılıcın' Hıristiyanlıktaki yeri

Hz. Muhammed'i tanımayan Papa, Allah'ın peygamberini sadece dinini kılıç ile yaymakla suçlayan bir alıntıyı dillendirirken, kılıcın papalık tarihindeki yerini unutuyordu:

ABONE OL
GİRİŞ 16.09.2006 08:07 GÜNCELLEME 16.09.2006 08:07 GÜNCEL
İşte 'kılıcın' Hıristiyanlıktaki yeri

Semih İdiz'in köşe yazısı


sidiz@milliyet.com.tr


Papa 'kılıcın' Hıristiyanlıktaki yerini unutmuşa benziyor


Karikatür krizi hafızalardaki tazeliğini korurken, Papa 16'ncı Benedictus'un, çomağı arı kovanına sokarcasına, İslamiyet hakkında tahrik edici sözler sarf etmesi, hesaplı bir provokasyondan başka bir şey olamaz.
Zira, sözlerinin İslam âleminde insanları tekrar sokağa dökme potansiyeline sahip olduğunu bilmemesi imkânsız.
Peki neydi bu sözleri? Papa, Almanya ziyareti sırasında Regensburg İlahiyat Fakültesi'nde yaptığı konuşmada, Bizans İmparatoru II'nci Manuel Paleologos ile İranlı bir düşünür arasında geçtiğini belirttiği bir diyalogdan söz etti.
İmparatorun, "Muhammed'in yeni olarak ne getirdiğini bana göstersene? Bu konuda, inandığı dini, kılıçla yayma buyruğu türünden kötü ve insanlık dışı şeyler dışında hiçbir şey bulamazsın" dediğini söyledi.

Papa görüşü paylaşıyor
'Bunu ben değil, başkası söylüyor' diyerek sorumluluktan sıyırmaya çalışsa da, kendisinin de bu görüşü paylaştığı ortada. Yoksa, bu tartışmalı diyaloğu hiç gündeme getirmezdi.
Papa'nın çeşitli açıklamaları Avrupa'da da tartışmalara neden oluyor. 'Avrupalıların dinden uzaklaştığı' savı da bu çerçevede sık sık işlediği bir tema. Bu nedenle, Papa'nın Müslümanları kızdıracak sözler sarf etmesindeki niyeti de ortaya çıkıyor.
Kendisi, 'dinden uzaklaşmış' olsa bile, Avrupa'yı, 'Hıristiyan medeniyetine dayanan' bir kıta olarak görüyor. Başarısız da olsa, 'AB Anayasası'nda buna atıfta bulunulması için bu yüzden çok çaba sarf etti.
Kısacası, Vatikan hâlâ, 'kaybedilen ruhları Hıristiyanlığa yeniden kazandırma' umudunu besliyor. Laik ve çok dinli bir Avrupa'nın ortaya çıkması ise bu misyonu zorlaştırıyor.

Halkı istismar ediyor
İşte, bunun önünü kesmek için, demagoji yoluyla halkın temel korkularını istismar etmekten çekinmiyor.
Bunu yaparken, 'Allahu ekber!' nidaları arasında kesilen kafalar veya masum sivilleri hedef alan intihar bombacıları sayesinde, genel kültür düzeyi düşük olan sokaktaki Avrupalının, İslamiyeti 'şiddetin dini' olarak algıladığını biliyor.
Papa, işte bu yanlış algılamayı kasıtlı olarak körükleyerek, Hıristiyanlık adına medet umuyor. Yoksa, gerçekten bilge olsaydı, 'dini kılıçla yaymayı' kimin başlattığını bu kadar kolay unutmazdı.
Örneğin, 'kutsal toprakların dinsiz Müslümanlardan kurtarılması için' Hıristiyanlık adına oluk oluk kanın akıtıldığı Haçlı Seferleri'ni, 1095'te 'seleflerinden' Papa II'nci Urbanus'un başlattığını hatırlatırdı.

Papalık onayıyla katliam yapıldı
Din adına terörizmi uygulayan ilk kişinin, 'Haçlı Sefer kahramanı', Fransız şövalyesi Reynaud de Chatillion olduğunu söylerdi.
Ayrıca, 'İspanyol Fatihi' Hernando Cortez'in, papalığın onayıyla, 16'ncı yüzyılda Güney Amerika kıtasındaki 'pagan vahşileri' nasıl barbarca kılıçtan geçirdiğinden söz ederdi.
Başka bir ifadeyle, 'Biz de bu yollardan geçtik ama üstesinden geldik' türünden 'evrensel' olan, insani bir mesajla ortaya çıkabilirdi.
Ama yapmadı, çünkü bir misyonu var. Bu nedenle de, geri kalmışlık ile modernite arasında bocalayan İslam dünyasının geçirmekte olduğu bu zor ve çalkantılı dönemi, Hıristiyanlık adına fütursuzca kullanmaktan çekinmiyor.


(Milliyet)