Erdoğan: Vatandaşlıktan çıkarmak gündeme gelebilir
Avukatlar Günü etkinliğinde konuşan Erdoğan terör örgütü yandaşlarının vatandaşlıktan çıkarılmasının gündeme gelebileceğini söyledi.
ABONE OLCumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar:
Bizim ülkemizde avukatlar kanaat önderi, milletin sözcüsü vazifesini gören insanlar konumundadır. Çünkü devletin yönetimi hukuk üzerine, adalet üzerine bina edilir. Bu tarih boyunca böyleydi. Merhamet ve adalet o kadar önemli ki. Biz merhamet ve adalet peygamberin izinden giden bir milletiz.
Hukuk sisteminin en önemli unsurlarından biri olan avukatlık müessesi ne kadar ilkeli olursa, adaletin tecellisine katkıda bulunacaktır. Kimse size itibar, güç vermez; bunu eğitiminizle, dayanışmanızla, duruşunuzla sağlayacak olan sizsiniz.
TERÖRİSTLER İÇİN EYLEM YAPAN AVUKATLARA ŞAHİT OLDUK
Avukatlık mesleğini istismar ederek görevini yapanlar da olacaktır.
Ülkemizde, adliyede görevini yapan bir savcımızı şehit eden teröristleri savunan, onlar için eylem yapan avukatlara şahit olduk.
2013'TEN İTİBAREN SOSYAL KAOS ÇIKARMAYA ÇALIŞTILAR
Bugün Türkiye'nin başına musallat olan sorunların başında, özüyle, geçmişiyle uyuşmazlığını görürsünüz. Milletimizin inancını hedef aldılar, milletimizi geçmişine düşman etmek istediler, toplum mühendisliğiyle toplumu belirli kalıplara hapsetmek istediler, mezhep farklılıkları üzerine kurgulara giriştiler hepsi de sonuçsuz kalınca 2013 yılında itibaren yeni olayları ortaya koydular.
Önce Gezi olaylarıyla sosyal bir kaos çıkarmayı hedeflediler. Bu işe sempatiyle bakanlar bile "Mesele Gezi değil, sen hala anlamadın mı" şifresini duyunca geri çekildiler. Ben milyarlarca fidan ve ağaç dikmiş bir başbakan, belediye başkanıydım. Bu tutmadı.
GEZİ TUTMAYINCA PARALEL YAPI HAREKETE GEÇİRİLDİ
İçinde milletin olmadığı her hareket gibi Gezi Parkı eylemleri de söndü gitti. Kaleyi içten fethemeye yönelik paralel ihanet şebekesi harekete geçirilerek, tüm büyük projeleri, tüm büyük yatırımları hedef alan saldırılar başladı. Millet bu işin içinde yoktu. Böylelikle bu saldırıyı da boşa çıkardık.
Yine durmadılar, önce tüm güçleriyle bölücü terör örgütü güdümündeki siyasi partiye destek verdiler. 7 Haziran seçimlerini bu partinin zaferi olarak gördüler. Aslında bu hezimetti. Keskin bir sonuç hedefleniyordu. Olmayınca aşağılık yönetimi devreye soktular, kan ve can pazarı kurdular.
ŞİMDİ BU ÜST AKIL ORTAYA ÇIKTI
Gezi olayları da içeride planlanmış bir olay değildir. Orada yurtdışı ziyaretinden gelirken, 'Bu olay bir üst aklın planlamasıdır' dediğimde, gazeteci arkadaşlar üst aklı sordular. 'Sizin mesleğiniz bunu bulmaktır' dedim. Şimdi bu üst akıl ortaya çıktı, bunu dillendirmeye başladılar.
Son ABD ziyaretinde bu daha ortaya çıktı. Bu geçmişteki olaylar birbirinden bağımsız görünüyor ama hepsi birbirinin hareketidir. Şehit olan güvenlik güçlerimiz, sivil vatandaşlarımız olmasa, terör örgütünün eylemleri Gezi'den daha büyük tehdit değil.
ABD'DE 5'İ BİR ARAYA GELDİ
Son seyahat. Brookings Enstitüsü'nde konuşmam var, malum yapılar gelmiş. 100-150 kişiler. Hayatta biraraya gelemeyecekler orada; PKK, PYD, ASALA, paralel devlet yapılanması ve Atatürkçü Düşünce Kuruluşu da orada. Kimisi YPG'nin paçavrasını sallıyor, paralel yapı temsilcisi orada; onlar birbirine girdi, öbür tarafta bizi destekleyen bir grup. Bağırdıkları kim Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı.
Tablo açık ve net ortada. Kimler, kime, karşı nerede bir araya geliyor? Güvenlik güçlerinin müdahalesi söz konusu değil. Orası özgürlükler ülkesi.
Obama'ya Twitter'dan ölüm tehdidi gönderen birisi 3 yıla mahkum oluyor. Özgürlükler ülkesi ya. Bana onca ölüm tehditleri oluyor, alsak alsak tazminat alıyoruz.
TERÖRLE MÜCADELE
ABD'de bu yapının nasıl bölücü örgütü mensuplarıyla, Ermenilerle koyun koyuna olduğunu son ziyarette bizzat yaşadık. Pusuda bekleyen paralel yapı mensuplarının nasıl içlerindeki kini, husumeti ortaya döktüklerini gayet iyi biliyoruz. Yalanın, riyanın, sahtekarlığın en üst seviyeye çıktığı bu yapıya karşı daima teyakkuz içinde olmalıyız.
Aynı şekilde bölücü terör örgütüyle aynı hedefleri paylaşanlar kinlerini, nefretlerini sergiliyorlar. Akademisyen, gazeteci kimlikli olarak terör örgütü emrine girenlerin elinde bombası, silahı olanlardan farkı yoktur.
VATANDAŞLIKTAN ÇIKARMAK DAHİL HER ÖNLEMİ ALMALIYIZ
Devletinde ve milletine ihanet içinde olanları sırtımızda taşımak zorunda değiliz. Güvenlik güçlerimi hassasiyetle görevlerini yürütüyor. Şehitlerimiz oluyor; ciğerimiz dağlanıyor. Şunu da biliyoruz, o araziler tabu kadastrosundaki tarla değildir. İmar girdiği zaman arsa olursa, vatan toprakları da şuheda kanıyla vatan olur. Bunun tarihi de böyle. Şu anda da işte bizim bu vatan topraklarımızı ne yazık ki, kendilerine göre operasyon yapıp da oraları tarla haline dönüştürmek isteyenlere karşı onlara gerekli ders veriliyor. Biz bir ölüyoruz ama 10 da, 20 de, 30 da onlardan öldürüyoruz. Terör örgütü yandaşlarını vatandaşlıktan çıkarmak dahil her önlemi almalıyız. Bizim gidecek başka bir vatanımız yok.
"BİR AN ÖNCE DOKUNULMAZLIK KONUSUNDA MESAFE KAT EDİLMELİ"
Dokunulmazlık konusunda bir an önce mesafa kat edilmeli, kim geliyorsa onlarla devam edilmeli. Bunu geciktirmenin hiçbir anlamı yok, ipe un sermenin anlamı yok. Her şey ortada. Hangi partiden olursa olsun, bunların dokunulmazlıklarının kaldırılması... Yargı ortada. Yargılama merci siyaset değil. Yargı topu parlamentoya attı. Parlamento yargılamanın önünü açsın, yargı ne karar verecekse versin. Bu adımın atılması lazım. Yoksa her yerde esiyorlar, gürlüyorlar, istedikleri gibi hareket ediyorlar. Hiçbir zaman 'oturalım, konuşalım' anlayışı içinde olamayız. Bu teröristlerle oturup konuşacak bir şey yoktur. O iş bitmiştir. Sizler hukukçusunuz. Demokratik açılım dedik adım atılmadı, milli birlik ve kardeşlik dedik yaklaşmadılar. Son olarak çözüm süreci dedik, orada da aynı durumla karşılaştık. Buz dolabına konulmuştur dedim. Bunu niye dedim? Her şey biter, silahlar betona gömülür, ya da güvenlik güçlerimiz bunun bedelini ödedir, sonra 79 milyon refah, huzur içinde olunca yolumuza devam ederiz. Atılan adımlar budur.
"BATI DÜNYASI BİR ALEM"
Batı dünyası bir alem. Yaptıkları işler... Güneydoğuda operasyonların yapıldığı yerde çektikleri filmler şunlar, bunlar. 4 ilde olanları tüm Türkiye'de oluyormuş gibi gösterme gayreti. Bizim 81 vilayetimiz var. İnşallah oralarda İnebahtı bozgununda oldu ya, oradaki komutan sıkıntıya düştü. Sokullu komutana talimatını verdi. Mücadeleye aynı kararlılıkla devam edeceksin der. Biz plansız, projesiz o alanı kentsel dönüşümle birlikte, hele hele Sur; başbakanlığım dönemde yaptırdığım çalışmalar vardı. Orada tarihi eserler ortaya çıkarılma suretiyle, altyapının yeniden yapılması şekliden yeniden ihya süreci var.
"BİZ YIKMAYA DEĞİL YAPMAYA GELDİK"
Bizi bu noktada anlamak isteyenler Van'a, Edremit'e, Erciş'e baksınlar. 5,5-6 milyar harcama yaptık. 1,5 yılı bile bulmadı. Bingöl'e baksınlar. 8 ayda yeni bir Bingöl'ü nasıl inşa ettik. Simav'a baksınlar onu görsünler. Biz hep eserlerimizle övündük, övünmeye devam edeceğiz. Biz yıkmaya değil, yapmaya geldik."