Hakimin çekmecesinden darbe dilekçesi çıktı

Anadolu Adalet Sarayı'nda görevli olan ve gözaltına alınan hakim Mehmet Sel'in odasında yapılan aramada, darbe dilekçesi örneği bulundu.

ABONE OL
GİRİŞ 20.07.2016 14:56 GÜNCELLEME 20.07.2016 18:05 GÜNCEL
Hakimin çekmecesinden darbe dilekçesi çıktı

Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu tarafından FETÖ'nün darbe girişimiyle ilgili başlatılan soruşturma kapsamında, Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının talimatıyla Anadolu Adalet Sarayı'nda görevli 39 savcı ve 71 hakim hakkında gözaltı kararı alınmıştı. Bu kapsamda, gözaltına alınan hakim Mehmet Sel'ih adliye sarayındaki çalışma odasında yapılan aramada çıkan dilekçe dikkati çekti.

FETÖ'nün darbe girişiminin gerçekleşmesi halinde işleme konulacak şekilde hazırlanan şikayet dilekçesinin şikayetçi kısmının boş bırakıldığı görüldü.

Başlığında "İnegöl Cumhuriyet Başsavcılığı'na" şeklinde ibare yar alan dilekçenin, şüpheli kısmında ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, eski Başbakan Ahmet Davutoğlu, eski Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, eski Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, İçişleri Bakanı Efkan Ala ile MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın isimlerinin yer aldığı, ayrıca il valileri, MİT ve ilgili kamu görevlilerinin de şüpheli olarak yazıldığı belirtildi.

Suç bölümünün karşısına "terör örgütüne yardım etmek", suç tarihinin bulunduğu bölüme ise "2009-2015 tarihleri arası" yazıldığı görülen dilekçenin açıklamalar kısmında, terör örgütü PKK'nın faaliyetlerine ilişkin bilgiler verildi.

Çeşitli delillerin de yazıldığı dilekçe örneğinde, talep kısmında "Açıklanan nedenlerle Cumhuriyet Başsavcılığınızca kamu adına gerçekleştirilecek soruşturma sonucunda ortaya çıkacak kanıtlar çerçevesinde şüpheliler hakkında kamu davası açılması ve haklarında özel soruşturma usulü bulunan şüphelilerle ilgili gerekli işlemin gerçekleştirilmesini arz ve talep ederim" yazıldığı görüldü.

Gün ve ay kısmının boş bırakıldığı dilekçenin tarih kısmına ise "2016" yazıldığı dikkati çekti.

AK PARTİ KONGRESİ'NDEN ÖNCE DÜĞMEYE BASILMIŞ

Konuyla ilgili olarak Kanal 7'ye değerlendirmelerde bulunan Ak Parti Ankara Milletvekili Yalçın Akdoğan, bu ve buna benzen daha çok liste çıkabileceğini söyledi. Dilekçenin darbeden sonra işleme konulacak şekilde hazırlandığını belirten Akdoğan, "Dilekçede bir terörist listesi hazırlanmış ve bunlar yargılanmalıdır deniyor. İsimler arasında Sayın Cumhurbaşkanımız, eski başbakanımız, ben, Sayın Efkan Ala ve il valileri var. Bunun bir benzerini 17 Aralık’ta da yapmışlardı. Bu darbe planlamasının yeni hükümetten önce yani Ak Parti kongresinden önce düğmeye basıldığını gösteriyor. Kimin hangi görevlere atacağı listeleri gibi kimlerin yargılanacağı ile ilgili de listeler hazırlamışlar.  Bunları da ilgili yerlere vermişler. Darbe olduğu gün hemen harekete geçsinler diye" 

Listenin Mayıs ayından önce hazırlandığını ve bunun darbe girişimin birkaç ay geciktiği anlamına geldiğini dile getiren Akdoğan, şöyle devam etti: "Darbe girişimi olduğu anda böyle listelerin olmasını bekliyordum. Bizim bunlarla bir kavgamız var. Gezi Olayları’ndan sonra ‘yedirmeyiz’ sözünden sonra 17-25 Aralık’tan sonra ‘bunlar zombidir, haindir, ulusal güvenlik sorunudur’ MİT operasyonundan sonra bunlar ‘kumpastır’ gibi söylemlerimiz onların planlarınızı bozan şeylerdi. Bu nedenle ben öncelikli hedefdim. 17 Aralık’tan sonra ilk hedefe koydukları kişi bendim. 17 Aralık başarılı olsaydı bizi bir takım uyduruk terör örgütleri üzerinden yine yargılayacaklardı. Bu nedenle çok şaşırmadım"

"ANLATMAKTA ZORLANIYORDUK"

Her zaman FETÖ'nün bu yönde girişimlerde bulanabileceği endişesi taşıdığını aktaran Akdoğan, "Sürekli bir şeyler yazıp çiziyorlar, tehdit ediyorlardı. FETÖ’nün(PDY) başka çıkış yolu kalmadı. Seçimlerde her türlü manipülasyonu yaptılar AK Parti’yi deviremediler. Başka oyunlar denediler olmadı. Geriye fiilen devirme seçeneği kalmıştı. Uçakla, helikopterle harakiri gibi şeklinde bir takım eylemler yapabileceklerinden endişe ediyordum. Bunlar bunu daha kapsamlı bir askeri kalkışmaya çevirdiler. Cumhurbaşkanımız bunu birkaç yıldır söylüyordu. Bununla ilgili 2013’ten beri onlarca yazı yazdım. Bunlar Türkiye düşmanlarıdır. Hastalıklı bir yapıdır. Bunlara karşı birlikte mücadele edelim dedim ama kimseye dinletemedik. Sürekli bu yapıyı küçümseyen bir yaklaşım vardı. Bunu batılılara anlatırken de zorlanıyorduk" ifadelerini kullandı. 

"TEHDİT ORTADAN KALKMADI"

Bu örgüt mensuplarını görevden aldıklarında çeşitli zorluklarla karşı karşıya kaldıklarını belirten Yalçın Akdoğan, "Bunları görevden aldığımızda mahkemeler durduruyordu. Bu yapı tek tek şahıslarla uğraşılacak bir yapı değil. Bugünkü tablo ortada. Bununla mücadelede hükümet yalnız kaldı. Özellikle yargı ayağında sıkıntılar yaşandı. Yargının içinde bunlara yakın olmayanlar da bize gereken desteği vermediler. Bugün hainlikleri, Türkiye düşmanlıkları tescillenmiş oldu. En azından bundan sonra topyekun bir mücadelenin ortaya konulması gerekiyor. Bu yapının bir cemaat olmadığı, istihbarat oyunları oynayan küresel siyaset mühendisliğinin taşeronu bir yapı olduğu ortaya çıktı. Devletin gücünü kullanarak devlete operasyon çekiyorlar. Artık konunun ciddiyeti anlaşılmış olduk. Kendi kendilerine biz paralelciyiz, hainiz demiş oldular. bunlar herkesi kurban edebilmek için her kılığa bürünebilirler. Bu nedenle bu mücadele uzun soluklu bir mücadeledir. İlk badire atlatılmıştır. Tehdit ve tehlike ortadan kalkmış değil. Bu devlet gücünü bunların ellerinden almamız gerekiyor. Silahı ellerinden aldığınız korkak sümüklü bir yapıya dönüşüyorlar. Görevden aldıktan sonrada hesabı hukuki olarak sorulmalı" dedi. 

KAYNAK : AA