Son dakika 15 Temmuz 'Darbe Girişimi' güncel haberler! (23.07.2016)
Malum FETÖ tarafından ülkemizin birliğine, bütünlüğüne özetle geleceğine, 15 Temmuz günü alçak ve haince darbe girişimi yapıldı. Bizde bu fevri olayın ardından darbe girişimi ve sonrası tüm son dakika haberleri veya darbe girişiminin ardından tüm son dakika güncel gelişmeleri sizler için derledik. İşte milletimiz için bir milat olan 15 Temmuz darbe girişimi ve sonrasında yaşanan son dakika haberleri ve gelişmeleri (23.07.2016) haber7.com'da bulabilirsiniz..
ABONE OL15 Temmuz FETÖ'nün kahpe darbe girişimi ardından Son dakika 15 'Darbe Girişimi' güncel haberler veya son dakika 'Darbe Girişim' hakkında tüm güncel gelişmeler (23.07.2016) haberimizde..
Malum FETÖ tarafından ülkemizin birliğine, bütünlüğüne özetle geleceğine, 15 Temmuz günü alçakca ve haince darbe girişimi yapıldı. Bizde bu fevri olayın ardından darbe girişimi ve sonrasında yaşanan tüm son dakika haberleri veya darbe girişiminin ardından tüm son dakika güncel gelişmeleri sizler için derledik. İşte milletimiz için bir milat olan 15 Temmuz darbe girişimi sonrası yaşanan son dakika haberleri ve gelişmeleri haber7.com'da bulabilirsiniz..
GATA'YA OPERASYON: GENERALLER GÖZALTINDA
Gülhane Askeri Tıp Akademesi'nde (GATA), 3 tabip tuğgeneral gözaltına alındı.
Gülhane Askeri Tıp Akademesi'nde (GATA), darbe girişimi destekçisi hekimlerin usulsüz sağlık raporları verdiği gerekçesiyle düzenlenen operasyonda, 3 tabip tuğgeneral gözaltına alındı. GATA’da verilen raporlarla bazı subayların önünün kesildiği iddiaları inceleniyor.
Gülhane Askeri Tıp Akademisinde (GATA) örgütlendiği iddia edilen terör örgütü FETÖ üyelerine operasyon yapıldı. Gözaltına alınan isimlerin verdikleri sağlık raporlarıyla,Türk Silahlı Kuvvetlerinin personel yapısında söz sahibi olduğu belirtildi.
GATA'da tabip olarak görev yapan ve isminin açıklanmasını istemeyen bir subay,Anadolu Ajansı'na FETÖ'nün GATA'daki yapılanmasını anlattı.
FETÖ'nün, son 5-6 yıldır, Türk Silahlı Kuvvetleri personelinin muayenelerinin yapıldığı, heyet raporlarının verildiği GATA'da etkinliğini artırdığını belirten subay, örgütün, verdiği sağlık raporlarıyla istediklerinin Silahlı Kuvvetlerin çeşitli birimlerinde yükselmesini sağladığını kaydetti. Paralel örgütün, istemedikleri kişilerin ise "sağlık problemi var" şeklinde rapor yazarak kurumdan ayrılmasına neden olduğunu söyleyen tabip, "Heyet muayenelerinde çoğunluğu elinde bulunduran örgüt, Sağlık Astsubay Meslek Yüksek Okulu ve Harp Okulu da dahil olmak üzere, personel alımlarında söz sahibi oldu. FETÖ böylece, Türk Silahlı Kuvvetlerinin personel yapısını şekillendirmeye çalıştı. Örgüt, kritik bir kurum olan GATA'da yapılanmasını gizlemek için özel bir çaba sarf etti." ifadesini kullandı.
BAŞARILI SUBAYLARIN ÖNÜNÜ KESTİ
GATA'nın etik ve akademik kurullarında önemli mevkileri ele geçiren örgütün, üyesi olmayan başarılı subayların akademik ilerlemelerine engel çıkardığını anlatan subay, iftiralar atan örgütün, çok sayıda personelin istifasına neden olduğunu belirtti. Subay, yardımcı doçent, doçent ve profesör kadrolarına geçişlerde, FETÖ üyesi olmayanlara izin vermeyen örgütün, gelecek vaat eden subayların önünü kestiğini söyledi.
FETÖCÜ OLMAYANA KADRO YOK
Akademik personelin yazdığı makalelerin yayımlanmasında, örgüt üyesi olmayanlara yer vermeyen terör örgütünün, puanlarını düşük tuttuğu subayların, akademik ilerlemelerini durdurduğunu belirten subay, şunları kaydetti: "Bu örgütün Allahkorkusu yok. Her türlü iftirayla, yalanla, kumpasla insanları yok etmeye çalışıyorlar. Kendinden olmayanlara GATA'da kadro açmayan FETÖ, çok sayıda doçenti ve profesörü, Türkiye'nin değişik yerlerindeki askeri hastanelere gitmeye zorladı, sürdü. Üst kademelerde, ağırlıklı olarak albay ve general seviyesinde bulunan örgüt üyelerinin asıl hedefi, kuruma yeni alınmış ya da alınacak personel. Buna dikkat edilmesi gerekiyor. GATA gözlerden uzak olduğu için fazla sorgulanmıyor ama en büyük sorun burada. Çünkü, Türk Silahlı Kuvvetlerine alınacak personelin belirlenmesinde önemli bir rol oynuyor. Buradaki Fetullahçı yapının tasfiyesi gerekiyor."
FETÖ BAŞI'NIN YEĞENİ GÖZALTINDA
Fetullahçı Terör Örgütü elebaşının yeğeni Muhammet Sait Gülen gözaltına alındı.
FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in yeğeni Muhammet Sait Gülen, FETÖ'nün darbe girişimine ilişkin Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen soruşturma kapsamında Erzurum'da gözaltına alındı.
Detaylar geliyor...
HERKESİN KAFASINI KURCALAYAN OLAY İLE İLGİLİ RAPOR HAZIRLANACAK
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, darbe sırasında yaşanan gecikmenin nedeniyle ilgili rapor hazırlanacağını söyledi.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, açıklama yapıyor. Kalın'ın açıklamasından öne çıkanlar şöyle;
Bu aziz millet, elinde bir bayrakla bu darbeyi püskürttü. O gece yaşananları asla unutmayacağız ve unutturmayacağız. Bu kapsamda yakın bir zamanda Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde bizzat Cumhurbaşkanımızın katılımıyla bir organizasyon düzenlenecek. Darbenin kötülüğü hakkında konuşup, darbeciler hakkında bir şey söylemeyen bazıları var. Sivil insanlara ateş açanlar var, helikopterlerden sivilleri vuranlar var. Bu darbeyi planlayan ve uygulayan insanlar var. Sokaklarda gördük işte, o helikopterleri kimler kullandı, o F-16'ları kimler kullandı"
70 savcı soruşturma için çalışıyor
Soruşturmayla ilgili 70 tane savcımız, gece gündüz demeden çalışıyor. Büyük bir titizlikle, hakikaten darbeye bulaşan isimleri tespit etmeye çalışıyorlar.
Cumhurbaşkanı'na neden geç haber verildi?
Bu dönemde bir çok şey yaşandı. Sayın Cumhurbaşkanımız da bu olaydan daha sonra haberdar olduğunu söyledi. İlk gelen istihbarat üzerine zaten ilgili birim ve kurumlarımız harekete geçti. Bunlar da tam detaylı çalışmalarını yaptıkları zaman, tablo daha net ortaya çıkacak. İstanbul ve Ankara merkezli olarak bir hareketlilik var, ama bunun bütünüyle ortaya çıkması zaman alıyor. Bu gecikmenin neden kaynaklandığı rapor haline getirilecek.
Bu gözü dönmezler suikast eylemlerine girişebilirler. Bu darbeden sonra ortaya çıkan milli birlik ve beraberlik tablosu Türkiye için hakikaten gurur vericidir.
OHAL kararı son derece normal.
Ülkede darbe girişimi olmuş, OHAL ilan edilmesi son derece normal. Ancak birileri bunu kullanmaya çalışıyorlar. Fransa OHAL ilan etti, kimse sorgulamadı. Şimdi bir takım çevreler, bu girişim için tiyatro diyorlar, ilginçtir FETÖ lideri de aynısını söylüyor. Bir kere bu, bu millete saygısızlıktır.
Bunlara tiyatro demek, 11 Eylül'ü ABD yaptı, ya da Paris saldırılarını Fransa yaptı demekle aynı şey.
İlk görüşme Yunanistan'la oldu
Darbe girişiminin ardından ilk görüşme, Yunanistan Başbakanı ile oldu. Bu görüşmenin sebebi de, Yunanistan'a kaçan FETÖ'cü subaylar için yapıldı.
15 TEMMUZ SABAHI ABD'Lİ O İSİM TÜRKİYE'YE GELMİŞ
15 Temmuz sabahı Türkiye'ye gelip 18 Temmuz'da sır bir şekilde ortadan kaybolan ABD'li...
15 Temmuz darbe girişimi ardından en çok tartışılan konulardan biri darbe girişiminde ABD'nin parmağı olup olmadığıydı. ABD tarafından bu iddia yapılan her açıklamada yalanlansa da 15 Temmuz sabahı Türkiye'ye gelen bir isim "ABD’nin darbeyle ilişkisini âdeta berraklaştırıyor" düşüncesinin ortaya çıkmasına sebep oldu.
İşte Türkiye gazetesi yazarı Fuat Uğur'un köşesine taşıdığı o iddia;
Artık olay şüyuu vukuundan beter olmaktan çoktan çıktı. FETÖ darbesinde Amerikan parmağı ciddi ciddi sorgulanıyor. CIA Direktörü John Brennan önceki gün Türkiye’deki darbeyi kınadıklarını belirtti ama ülkemizi tehdit etmekten geri durmadı. Darbe girişimi sonrası Türkiye’de gerilimler yaşanacağını söyledi.
Amerikan Merkezî Haberalma Teşkilatı CIA, öyle anlaşılıyor ki darbe fiyaskosunun tesirinden kurtulmaya çalışıyor.
Ama bu arada üç bomba gelişme var. Üçü de ABD’nin darbeyle ilişkisini âdeta berraklaştırıyor.
İlkini Soner Yalçın ima etti:
“Henri Barkey darbe gecesi İstanbul Büyükada Splendid Palace’da konuktu, neden acaba?”
Henri Barkey öncelikle CIA’in Türkiye uzmanı olarak tanınan bir isim. Bir dönem CIA’in Türkiye İstasyon Şefliğini yürüten, Fethullah Gülen’in yeşil kart alarak ABD’de kalmasını sağlayan Graham Fuller’in yakın çalışma arkadaşı. Geçmişte ikisi birlikte “Türkiye’de Kürt Sorunu” adlı kitabı yazmışlardı. Akademisyen ve şu anda da Carnegie Endowment For International Peace adlı bir düşünce kuruluşunda görevli.
Aşağıdaki sözler de ona ait:
Türkiye’de intifada olabilir!
PKK Türkiye ve diğer üç bölge ülkesinden (İran, Irak Suriye) toprak alabilir. Büyük küçük bölge ülkeleri Kürt taleplerini dikkate almalı!
Amerika’da kimse FETÖ’nün bir terör örgütü olduğuna inanmıyor.
Erdoğan'ın sonu geldi.
Gülen hareketinin CIA ile hiçbir alakası yok. Olamaz da. Ben ABD Dışişleri'nde çalıştım, biliyorum yok öyle bir şey. Türkiye'de böyle komplo teorileri çıkıyor.
Barkey’in en önemli özelliği Türkiye’de doğmuş ve büyümüş olması. İzmirli bir Yahudi ailenin çocuğu. Ailesi de Türkiye’de. Belki de Türkiye vatandaşlığı hâlâ devam ediyor olabilir.
Fethullah Gülen'in ABD'deki dinlerarası diyalog çalışmalarını yürüten Rumi Forum organizasyonunda profesyonel olarak yer alan Henri Barkey'in, ABD'de FETÖ'cü Prof. Ali Yurtsever ile birlikte hareket ettiği de biliniyor. Bu Forum’un önde gelen iki isminin dün Beyaz Saray’da ağırlandığını da antrparantez belirtelim.
Evet, Soner Yalçın geçen çarşamba günü, Henri Barkey’in Türkiye’ye gelip İstanbul’da Splendid Palace otelinde kaldığını yazdı. Muhtemelen bu bilgiyi de Türkiye kökenli İsrailli gazeteci Rafael Sadi’den almıştı.
Henri Barkey’in geldiği doğru. İlginç olan da pasaportundaki adıyla Henri Jack Barkey, darbe günü, yani15 Temmuz saat 10.24’te Atatürk Havalimanı polis kontrol noktasından geçti. Splendid Palace Oteli’nde kalıp kalmadığı meçhul çünkü otel görevlileriyle konuştuğumda bana “Bu isimde otelimizde kimse kalmadı” diye cevap verdiler. Şimdi muhtemelen “Türkiye’ye ailesini ziyarete gelmiştir” diyenler çıkabilir ama yukarıda özelliklerini sıraladığımız bir CIA uzmanının tesadüf bu ya darbenin yapılacağı gün İstanbul’a geliyor olması hiç de hayra alamet değil.
Ve Henri Barkey darbe girişiminin artık iyice akamete uğradığı 18 Temmuz Pazartesi gününü 19 Temmuz’a bağlayan gecenin sabahında saat 04.05’de Atatürk Havalimanından çıkış yapıyor.
ASIL GELEN GRAHAM FULLER’Dİ
Oysa bir başka iddia Henri Barkey’in gelişinin faş edilmesiyle asıl gerçeğin saklandığı yönünde.
Kaynaklarım ısrarla ve ısrarla bana “Asıl gelen CIA’in eski Millî Haberalma Konseyi Yardımcı Başkanı, eski CIA Türkiye İstasyon şefi ve Fethullah Gülen’in hamisi Graham Fuller’di” diyorlar.
Şu anda adını vermek istemediğim kaynaklarım ki ne tuhaftır onlar da İsrail’den, Henri Barkey ile hedef şaşırtıldığını ve Graham Fuller’in bizzat darbeyi yönetmek üzere darbe günü Türkiye’ye geldiğiniifade ediyorlar.
Ancak araştırdım, Graham E. Fuller’in Atatürk Havalimanı’ndan giriş ve çıkışına dair bir kayıt yok. Ama aynı kaynaklarım “Hiç kimse CIA’den emekli olmaz. Mutlaka farklı bir kimlikle giriş çıkış yapmıştır, dikkatle bakılmalı” diyorlar. Graham Fuller, bilindiği gibi CIA’in neo-con kanadından ve Erdoğan’ı devirmeye azmetmiş ekipten. Bana bu bilgiyi verenler ise gülerek şunu ekliyorlar:
“Başarılı olamadığı için CIA bu beyefendiyi artık gerçekten emekli edecek...”
FULLER YUNANİSTAN’A KAÇAN HELİKOPTERDE MİYDİ?
Asıl bomba iddia ise Graham Fuller’in gidişiyle ilgili.
“Graham Fuller Yunanistan’da Dedeağaç’a indirilen helikopterin içindeydi. Çünkü FETÖ’cü subaylara bu görev verilmişti. Helikopter Dedeağaç’a indiğinde Amerikalı görevliler oradaydı ve Graham Fuller’i alıp götürdüler.”
Bu yüzden de Yunanistan 8 FETÖ’cüyü iade etmeyecek çünkü ABD onların ötmesini istemiyor. Ezkaza“Yanımızda Graham Fuller de vardı” derlerse ne olacak?
Graham Fuller’in darbe günü ve gecesi Türkiye’ye gelip darbe girişimini yönettiği, dediğimiz gibi bir iddia. İhtimalleri sıraladık. Ama Henri Barkey’in gelişi bile başlı başına “Darbedeki ABD parmağı” konusundaki şüpheleri artırıyor...
FETÖ'CÜLERİN HAKAN FİDAN TUZAĞI
FETÖ’cüler sosyal medyada vatandaşları sahte hesaplardan atılan asparagas haberler üzerinden tuzak kurmaya başladı.
FETÖ'cüler sosyal medyada aralarında Cumhuriyet gazetesinin adına açılmış sahte hesaplarında bulunduğu bir çok 'fake' kullanıcıdan ‘Mit Müsteşarı Hakan Fidan Gözaltında’ diye aslı astarı olmayan yalan haberleri tweet atarak vatandaşı virüslü linklere yönlendirmeye çalışıyor.
SAKIN O LİNKLERE TIKLAMAYIN
Terör örgütü mensupları atılan tweete tıklandığında ise hesaplara ait tüm bilgileri ele geçirebiliyorlar.
İşte Cumhuriyet gazetesi adında açılan sahte hesaptan atılan tweet;
DARBECİ YAVERİN ODASINDA ŞOK BELGELER
Darbe girişimiyle ilgili başlattığı soruşturma kapsamında Genelkurmay Karargahı'nda arama yapan savcılar, şoke eden belgeler ele geçirdi.
Darbenin başarılı olması halinde kimlerin görev yapacağını tek tek belirleyenFETÖ'nün, TSK içerisindeki subayları da fişlediği ortaya çıktı. Akar'ın en yakınındaki isim olan Yarbay Levent Türkkan ile birlikte 6 yaverin odasını aramak için Karargah'a giren polis, firari 5 yaverden 2'sinin odasının kilitli olduğunu belirledi. Bunun üzerine kapılar kırıldı, odalara girildi. Savcı nezaretinde odaları didik didik eden polis, çelik kasaların kilitlerini de kırdı. Kasalardan şoke eden belgeler çıktı.
UYGUNDUR' - 'DEĞİLDİR'
'Gizli' ibareli belgeleri inceleyen polis, Türk Silahlı Kuvvetleri'ndeki tüm subayların tek tek fişlendiğini belirledi. FETÖ'cü askerlerin kuvvet komutanları başta olmak üzere binlerce subayın isimlerinin karşısında 'uygundur' ya da 'uygun değildir” notu düştüğü görüldü. Paralel örgüt üyesi subayların, notlara ek açıklamalar girmeyi de ihmal etmediği tespit edildi. Çünkü bazı isimlerin yanına şunlar yazılmıştı: 'Atatürkçüdür', 'AKP'lidir', 'solcudur', 'içki içer', 'alemcidir'... TSK'daki tüm subayları fişleyen FETÖ'cü askerlerin, Genekurmay Başkanlığı'ndaki personeli de küçük notlar halinde fişlediği görüldü. Personel fişlerinde 'bize yakın', 'bize uymaz', 'işe yarar', 'işe yaramaz' şeklinde ibarelere rastlandı.
KAYNAKYENİŞAFAK
ERDOĞAN'DAN AKAR VE FİDAN AÇIKLAMASI
France 24 kanalına röportaj veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Hulusi Akar ve Hakan Fidan görevinin başındadır' dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan France 24 kanalına bir röportaj verdi. Erdoğan 15 Temmuz darbe girişiminde istihbarat zaafı olup olmadığna dair sorulan soruya istihbaratta belli eksiklikler olduğunu ancak Genelkurmay Başkanı Org. Hulusi Akar ile MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın görevlerinin başında olduğunu aktardı.
''GÖREVLERİNE DEVAM EDECEKLER''
Erdoğan, "Bizde bir söz vardır dereyi geçerken at değiştirilmez, şu anda görevlerine devam edecekler" dedi.
Belçika'da gerçekleşen havalimanı saldırısından önce Türkiye'nin Belçika'ya istihbarat verdiğini anlatan Erdoğan "Bizi dinlemediler ve bu saldırı gerçekleşti" dedi.
İdam konusunda sorulan bir soru karşısında "Dünyanın pek çok ülkesinde idam bugün uygulanan bir yöntem. Millet bunu istedikten sonra bizim için her şey değişir" dedi.
Türkiye'nin yıllardır AB kapısında olduğunu anlatan Erdoğan, "Bizim adaylık sürecimizde Türkiye'den daha geri durumda pek çok ülke üyeliğe kabul edildi, Türkiye gerek insan hakları, gerek ekonomik olarak güçlü bir ülke" diye konuştu.
BAŞBAKAN YILDIRIM'I F-16’LARA KARŞI ILGAZ TÜNELİ KORUDU
Başbakan Binali Yıldırım, darbe girişiminin yaşandığı gece, İstanbul’dan Ankara’ya soluk soluğa bir serüven yaşadı.
15 Temmuz akşamı saat 21.30...
Başbakan Binali Yıldırım, Dolmabahçe Sarayı’nda programındaki son görüşmeyi de yapıp evine doğru yola çıktı. Bütün isteği bir an önce Tuzla’daki evine gidip, kendisini bekleyen torunlarını kucağına almaktı.
Üzerinde günün yorgunluğuyla geçti Boğaziçi Köprüsü’nü... Saatler 22.00’yi gösteriyordu... Anadolu yakası tarafına geçtikten sadece 5-10 dakika sonra köprünün trafiğe kapatıldığıhaberini aldı. Kısa süreli şaşkınlığını peş peşe gelen telefonlar bozdu... Danışmanları Başbakan’a İstanbul’da bulunan her iki köprünün de asker tarafından kapatıldığını söylüyordu.
Yıldırım, evine vardığında kriz masası kurulması kararı aldı. Bu arada Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile telefon görüşmesi yaptı. Vatandaşa ‘sokağa çıkın çağrısı’ yapma kararı da bu görüşmede alındı.
YOLA HER ZAMANKİ KORUMASIYLA ÇIKTI
Başbakan’ın hedefi en kısa sürede Ankara’ya dönmekti. Bir yandan televizyon kanallarında canlı yayına katılarak halka ‘sokağa çıkın’ çağrısı yapan Başbakan, bir yandan da Ankara’ya en güvenli şekilde ulaşmanın planıyla uğraşıyordu.
Saat 23.00 sularında eşi Semiha Hanım’ı da alarak Ankara’ya doğru yola çıktı. Yanında sadece her zamanki korumaları ve şoförü vardı. Taşıdığı güvenlik riski nedeniyle havayolu yerine karayolu tercih edildi.
AÇILMAYAN TÜNELDE BİR BUÇUK SAAT
Başbakan’ın aracı, hava saldırıları ve kontrol dışı duruma önlem olarak Bolu’ya değil, daha uzun olmasına karşın Kastamonu yoluna yöneldi.
Ancak Recep Tayyip Erdoğan’ın başbakanlığı döneminde makam arabasının terörist saldırıya uğradığı Ilgaz Dağı yerine henüz yapımı devam eden ve açılmayan Ilgaz Tüneli’ne gelindi.
Gerek korsan uçuşlarla başkenti savaş alanına çeviren F-16’ların olası hava saldırısına karşı önlem amacıyla gerekse konumunu belli edecek sinyalleri engelleme amaçlı olarak Ilgaz Tüneli’nin içindeki şantiye binasına girildi. 1.5 saat burada kalındı. Bu süre içinde Ankara ile temas kesintisiz devam etti.
JANDARMA DURDURMAK İSTEDİ
Yeniden yola çıkmanın vaktiydi. Ancak kısa bir süre sonra Ilgaz yolunun çıkışında beklenmedik bir olay yaşandı. Başbakan’ın makam aracı ile koruma araçları jandarma tarafından durdurulmak istendi. Yıldırım derhal, “Durmayın, devam edin” talimatı verince konvoy hızla jandarma noktasından uzaklaştı. Arkalarından ateş sağanağı başladı.
DARBE BAŞARISIZ OLUNCA ŞİFRE ÇÖZÜLDÜ
FETÖ’nün darbe girişimi başarısız olunca örgütün kilit isimleri teslim olmaya başladı.
FETÖ'nün darbe girişiminin başarısız olması örgüt içerisindeki kilit isimlerin birer birer pişman olarak Emniyet'e teslim olmasına neden oldu. İstanbul Cumhuriyet Başsavcı vekili İrfan Fidan tarafından yürütülen MİT TIR'ları ihanetiyle ilgili soruşturmada hakkında yakalama emri bulunan Jandarma imamlarından 'Akif' kod isimli Hasan Bektaş emniyete gelerek teslim oldu.
MİT TIR'larının durdurulduğu dönem Adana'daki Jandarma Astsubay ve uzman çavuşların sorumlusu olan Bektaş, FETÖ'nün darbe girişiminin başarısız olması üzerine etkin pişmanlık yasasından yararlanmak istediğini söyleyerek TIR ihanetinin perde arkasını anlattı. Bektaş verdiği ifadede kendi aralarında iletişim için hangi programı kullandıklarını, Adana ve Hatay'daki bölge imamlarının isimlerini tek tek deşifre etti. Bektaş, kendisinin bir üst düzeyinin TIR'ları durduran dönemin Adana Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Hamza Celepoğlu'nun imamı olan Hamza Ali Ece olduğunu söyledi.
BANA KOD İSİM VERDİLER
İşte MİT TIR'ları ihanetinin perde arkasını anlatıldığı o ifade: “Örgütle 1998 yılında tanıştım. Dershanelerine gittim. Bize film izletiyorlardı. 2000 yılında sınıf öğretmenliği kazandım. Cemaat evinde kalmamı teklif ettiler. Bir öğretmen ile birlikte 5-10 kişi aynı evde kaldık. Dinimizi daha iyi yaşayabilmek serseri hayattan uzak kalmak için gittim. Düzenli olarak Fetullah Gülen'in videolarını izletip, kitaplarını okuduk. Bana 2011 yılında kurumlarda görevli personele sohbet imamlığı yapmam teklif edildi, ben de kabul ettim. Bana müstear isim olarak 'Akif' ismi verildi. Sohbetlere gelenler de farklı isimler kullanıyorlardı. Askerlerden burs, himmet, zekat gibi yardımları ben topladım.”
JANDARMA İMAMI HAMZA ALİ ECE
“Mersin imamı 'Nahit' kod adlı kişi Mersin'deki Jandarma astsubay ve uzman çavuşların sorumlusuydu. Osmaniye ve Hatay illerinden 'Ertuğrul' kod isimli Niğdeli Bayram sorumluydu. Benimle birlikte bu iki arkadaşın sorumlusu 'Halil' kod adlı Hamza Ali Ece'ydi. Bu şahıs Mersin, Osmaniye, Hatay ve Adana illerindeki tüm subay astsubay ve uzman çavuşlardan sorumlu Jandarma imamıydı. Onun da üstünde 'Nurullah' kod adlı birisi olduğunu biliyorum. Gerçek ismini bilmiyorum.”
“Jandarma tarafından MİT TIR'larının çevrildiği gün Nahit, Ertuğrul ve ben Halil'in ikametinde rutin görüşmedeydik. Odayı kapattı. Dışarıda telefonla görüşüyordu sürekli. Çok kısa görüşme yaptık. Ne olduğunu çözemedik. Topladığımız paraları ona verdik ve evden ayrıldık. Sonra Türkmenlere giden TIR'ların çevrildiğini öğrendim. Bu olay garibime gitti. Muhakeme etmeye başladım. Bu konuyu Halil'e sorduk. Halil bize bu yardımların insani yardım olmadığı bu TIR'larda IŞID ve El Nusra gibi terör örgütlerine silah götürüldüğünü iddia etti. Tam ikna olmadık. Örgütün, güçlü bir devlet kurumu olan MİT'e bu şekilde operasyon yapabiliyorlarsa, bizim gibi garibanlara ne yapabileceklerini hayal bile edemiyordum. Aylar 'Halil' kod adlı Hamza Ali Çebi'yle konuştuklarımız basında çıktı. Benim bile jandarma astsubay ve uzman çavuşlardan sorumlu olmama rağmen haberim yoktu. MİT TIR'ları eylemi sonrası örgütten soğudum.”
TEK TEK DEŞİFRE ETTİ
“Örgüt içerisinde bulunduğum dönemde sorumlular şu şekildedir. Nahit kod adlı asıl adı Uğur olan kişi Tarsus'ta yaşar 35-40 yaşlarındadır. Mersin'de Jandarma astsubay ve uzman çavuşlardan sorumludur. Tarsus'da Meslek Lisesi öğretmenidir. Ertuğrul kod adlı Niğdeli Bayram, 35-40 yaşlarında Hatay'da ikamet eder. O da Hatay'daki askerlerden sorumludur. Matematik öğretmenidir. Halil kod adlı Hamza Ali Ece, 35-40 yaşlarındadır. Adana'da ikamet eder. Fen Bilgisi öğretmenidir. Nurullah kod ismini kullanan şahıs Halil'in üstünde yer alır. İrfan ve Engin isimli şahıslara ait bilgim ise bulunmamaktadır.”
Denetleme başkanı olacaktı
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü MİT TIR'larının durdurulmasıyla ilgili soruşturmada tutuklanan Tuğgeneral Hamza Celepoğlu'nun da FETÖ'nün sıkıyönetim listesinde yer aldığı ortaya çıktı. Celepoğlu'nun darbenin başarılı olması durumunda Jandarma Genel Komutanlığı Denetleme Başkanı olarak görev alacağı belirlendi. Bu tespitin ardından tüm paralel yapı soruşturmaları ve davalarında sanık veya şüpheli olan isimlerin kaldığı cezaevlerinde ek önlem alınması talimatını verdi.
Sohbetler Tango'dan
17-25 Aralık süreci sonrasında AK Parti'nin desteklenmemesi yönünde söylemlerde bulundular. Bize bu süreçten önce örgüt içerisinde kullanacağımız bir telefon verilmişti. Bu telefonu bize Halil kod adlı Hamza Ali Ece verdi. Bu telefonlar sadece ben Ertuğrul, Nahit ve Halil iletişim kuruyorduk. 17-25'ten sonra ise bizlere içerisinde internet hattı olan küçük tabletler 'Tango' isimli iletişim programı kurulu olarak verildi. Bu program normal 'Tango' programı değil farklı bir yazılım ile hazırlanmıştır. İsmi ve amblemi internette herkesin kullandığı 'Tango' ile aynı ancak içinde yazışma yapılan bir program üzerinden örgüt içi konuşmaya dayalı hazırlanmıştı.
KAYNAKYENİŞAFAK
BBC'DEN BARİZ PROVOKASYON
Gezi'de ve Türkiye'deki diğer olaylarda provokatif yayın anlayışıyla hareket eden uluslararası medya şimdi yeni bir manipülasyonun peşinde.
FETÖ'cü darbe girişiminin başarısız olmasının ardından BBC, Türkiye'ye karıştırmak için harekete geçti.
Halk tarafından püskürtülen darbe girişiminin ardından Malatya'ya giden BBC ekipleri, teröristlerin provokatif söylemlerini 'Alevivatandaşlardan mesaj' olarak tüm dünyaya servis etmeye hazırlanıyor.
DARBEYİ ÖVECEK BİRİLERİNİ ARIYORLAR
BBC World Prodüktörü James Bryant da hükümet aleyhine konuşacak kişi aradığını duyurduğu maille ihaneti gözler önüne seriyor.
ALEVİ VATANDAŞLARIN YAŞADIĞI MAHALLELERE GİTTİLER
Darbe girişiminin başarıyla püskürtülmesinin ardından ertesi gün Malatya'ya BBC başta olmak üzere onlarca yabancı medya kuruluşundan ekiplerin geldiği öğrenildi. Bu kişilerin Alevi vatandaşların yoğun olarak yaşadığı mahallelerde muhtarlarla görüştüğü bölgeden gelen ilk izlenimler arasında.
DHKPC, PKK gibi örgüt militanlarının da BBC ekiplerine destek verdiği ve kendilerini 'Alevi vatandaş' olarak tanıtarak mikrofonlara provokatif açıklamalarda bulunduğu öğrenildi.
BBC ALÇAKLIĞININ BELGESİ
BBC World Prodüktörü James Bryant, kirli oyunları gözler önüne seren bir mail atarak, hükümet aleyhine konuşacak birilerini aradı.
Söz konusu mailde yer alan ifadelerde, 'Türkiye'de başarısız olmuş darbe girişimi. Oradaki siyasi durumu ele alıyoruz. Ülkede hükümetin şuanda yaptıklarına eleştirel yaklaşacak kişiler bulmakta zorlanıyoruz. Geçen hafta zaten olumlu konuşan çok kisi aldık. Bu sebeple şuan durum aleyhine konuşacak birilerini bulabilmeyi ümit ediyoruz' dedi.
BUGÜN BAŞLAYACAKLAR
BBC ve diğer dış güçlerin bugünden itibaren Alevi-Sünni kavgası varmış gibi manipülatif bir yayıncılıkla tüm dünyaya yalan haber servis edeceği iddia ediliyor. Türkiye'den de bazı gazetecilerin söz konusu provokasyona destek vereceği ve olayların köpürtülmesi için çaba sarf edeceği bildirildi.
İHBAR EDİN
Yetkililer bu tür spekülatif haberlerin emniyet ekiplerine ihbar edilmesi için vatandaşı uyardı.
ANKARA'DA 1200 ER SERBEST BIRAKILDI
Başkentteki darbe girişimi soruşturmasını yürüten savcılık, 1200 askerin serbest bırakılmasına karar verdi.
Ankara'daki darbe girişimi soruşturmasında 1200 er serbest bırakıldı.
Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Kodalak, "Halka ateş açmamış, halkın üzerine askeri araç sürmemiş, ne olduğunu bilememiş erleri hızla ayıklayacağız. O hainlerin Ergenekon, Balyoz soruşturmalarında yaptıkları gibi, masum askerleri de tabii ki katmayacağız. Bizim soruşturmamız onlarınkine benzemeyecek. Biz adil davranacağız. Biz devletin savcılarıyız, onlar örgütün hakim, savcıları idi" dedi.
12 MADDELİK OHAL KARARNAMESİ YAYINLANDI
Resmi Gazete'de kanun hükmünde kararname yayınlandı.
Resmi Gazete yayımlanan Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararnameyle, 35 sağlık kurum ve kuruluşu, bin 43 özel öğretim kurum ve kuruluşuyla özel öğrenci yurdu ve pansiyonu, bin 229 vakıf ve dernek, 19 sendika, federasyon ve konfederasyonla 15 vakıf yükseköğretim kurumu kapatıldı.
GÖZALTI SÜRESİ 1 AYI BULABİLECEK
Olağanüstü halin devamı süresince gözaltı süresi, şüphelinin yakalama yerine en yakın hakim veya mahkemeye gönderilmesi için zorunlu süre hariç, yakalama anından itibaren 30 günü geçemeyecek.
BİR DAHA MEMUR OLAMAYACAKLAR
terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu değerlendirilen kamu görevlileri, görevlerinden çıkarılacak ve bir daha kamu hizmetinde istihdam edilemeyecek.
YAKINLARINA AYLIK BAĞLANACAK
Kararnameye göre; darbe girişiminde hayatını kaybedenlerin ailelerine TMK kapsamında aylık bağlanacak.
O İLİN VALİSİ GÖZALTINA ALINDI
FETÖ darbe girişiminin ardından görevden alınan Sinop Valisi Yasemin Özata Çetinkaya, Ankara'nın Sincan ilçesinde Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince gözaltına alındı.
KARARNAME'NİN TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ