Erdoğan, Tahran ve İslamabad’a gitmeli..

Eyüp Sultan Sosyal Bilimler Derneği Başkanı Mustafa Yürekli, Erdoğan-Putin görüşmesi sonrasındaki uluslararası ortamı değerlendirdi.

ABONE OL
GİRİŞ 10.08.2016 07:23 GÜNCELLEME 10.08.2016 07:23 GÜNCEL
Erdoğan, Tahran ve İslamabad’a gitmeli..

 “Türkiye, dış politika  arayışını, Batı ve Doğu’nun kullanmasına izin vermemeli.” dedi. Batı ya da Doğu merkezli dış politikanın sürdürülemez olduğunu vurguladı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Rusya’nın St. Petersburg kentindeki görüşmesi, iki ülke ilişkilerinin 24 Kasım’da yaşanan uçak kriziyle gerilmesi sonrasındaki ilk yüz yüze görüşme oldu.

Eyüp Sultan Sosyal Bilimler Derneği Başkanı Mustafa Yürekli, Erdoğan-Putin görüşmesinin, iki ülke ilişkilerine olumlu yönde ivme kazandıracağı ve hem Türkiye’nin hem de Rusya’nın bu birliktelikten yeni fırsatlar yakalayacağı ve uluslararası ilişkilerdeki denge arayışlarında yeni yönelimlere yol açabileceği tahmininde bulunuyor. 

“YENİ İŞBİRLİKLERİ ORTAYA ÇIKABİLİR”
Görüşmenin sadece 24 Kasım’da yaşanan uçak krizinin yaratmış olduğu sorunları gidermekle kalmayacağını belirten Mustafa Yürekli, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra Türkiye’nin uluslararası ilişkilerinde ortaya çıkan belirsizliğin de, iki ülke arasında değerlendirileceğine ve belki yeni işbirliklerinin ortaya çıkacağını söyledi.
Mustafa Yürekli, Türkiye-Rusya arasında liderler seviyesindeki görüşmenin en önemli gündem maddelerinden birinin, iki ülke arasındaki ilişkilerin normalleştirilmesi olacağını ifade etti ve ekledi: “15 Temmuz’dan sonra Türkiye’nin Batı’yla ilişkilerinde ortaya çıkan gergin bekleyiş ortamının Rusya tarafından değerlendirilmeye çalışılacağı kanaatindeyim.”

RUSYA TAVİZ VERİRSE AĞIR BEDELİ VARDIR
Yürekli, darbe girişimi sonrası Türkiye’de Batı tarafından ‘yalnız bırakılmışlık’  ve Batı’nın ‘iki yüzlülük’ gösterdiği duygusu sürdüğü müddetçe, Rusya tarafından bu durumun kullanılabileceğini ifade etti: “Türkiye, arayışının kötüye kullanılmasına izin vermemeli. Batı’dan Doğu’ya kaçmamalı, ABD-AB bloğundan kaçarken Çin-Rus bloğuna yönelmemeli.. Her iki blogla da güçlü bir şekilde temas halinde olurken, dünya güçleri arasındaki dengesini koruyup kendi bloğunu oluşturmalı.. 2016 Nisan’ında İran ile Pakistan ortak askeri tatbikat yaptı. Erdoğan, Rusya dönüşünde, hemen Tahran ve İslamabad’a gitmeli.. Türkiye, İran ve Pakistan yeni bir siyasi ve askeri pakta öncülük yapabilir. Azerbaycan, Afganistan, Türkmenistan ve Özbekistan da bu birliğe hazır, hemen katılacaklardır.. Türkiye ve İran, Kafkasya ve Orta Asya’da Rusya’nın dışarıda tutulduğu bir birliği, kısa sürede, kolayca oluşturabilir, hatta bu çok gecikmiş, en rasyonel projedir. Hiç şüphesiz Türkiye, NATO’dan ayrılacağını açıkladığı anda İran ve Pakistan’ı yanında bulacaktır.”

Mustafa Yürekli,  Türkiye-Rusya ilişkilerinde önemli bir paya sahip olan Suriye politikasında, Rusya’nın ne gibi değişiklikler yapabileceğini ise şu sözlerle değerlendirdi: “Rusya’nın Suriye politikasında eğer taviz verecekse, taviz verme eğiliminde olabileceği tek gündem maddesi, Kuzey Suriye’deki Kürt varlığı olabilir. Bu politika değişikliğinin de ağır bedelini ödetir. Diğer konular Rusya açısından oldukça yaşamsal. Dolayısıyla  Türkiye, İran ve Pakistan öncülüğünde oluşacak yeni birliğin Irak ve Suriye’nin birlik ve düzenini sağlaması yaşamsal öneme sahip..  Bu başarılabilirse, gerisi gelecektir..”

“RUSYA, TÜRKİYE’NİN BATI’YLA İLİŞKİLERİNİ KULLANMAMALI”
Rusya’nın dış politika geleneğinde muhataplarıyla eşit ilişkiler kurmak gibi bir yaklaşımının olmadığına değinen Eyüp Sultan Sosyal Bilimler Derneği Başkanı Mustafa Yürekli’ye göre, Suriye konusunda iki ülkenin anlaşabilmesi ancak Rusya’nın görüşlerine yakın bir denge üzerinde mümkün olabilir. Yürekli’ye göre, Rusya, bunu yaparken bir taraftan da Türkiye’nin Batı’yla bozulan ilişkilerini kullanmaya da gayret gösterecek. 
Rusya’nın, Suriye politikasında Türkiye’den rahatsızlık duyduğu konuları değerlendireceğini söyleyen Yürekli, sözlerine şöyle devam etti: “Amerika’nın PYD ile olan ve oldukça derinleşmiş olduğu anlaşılan ilişkisini gözönüne alırsak ve bunun da Türkiye’de yaratmış olduğu rahatsızlığı düşünürsek, Putin’in bu unsurlardan faydalanmaya çalışacağını düşünmek yanlış olmaz. Türkiye Amerika ilişkilerindeki stratejik ortaklık, Amerika’nın İsrail’in güvenliğini önceleyen, Suriye’de Esed’i ve PYD’yi destekleyen ve Fethullah Gülen’i koruyan politikaları yüzünden bitmiştir. Türkiye – AB müzakereleri de bitmiştir. Türkiye dış politikasının merkezine Batı’yı ya da Doğu’yu koyarak varlığını sürdüremez. Amerika ile Rusya Türkiye’yi aralarında çevirerek kontrol edememeli; Türkiye, kendine gelmeli, kendi yolunu çizmelidir.”

KAYNAK : Haber7